Türkiye’de milyonlarca vatandaş ya kiracı ya da ev sahibi olarak konut piyasasında yer alıyor. Ancak taraflar arasında en sık yaşanan tartışmalardan biri, hangi masrafın kime ait olduğu konusundaki belirsizlik. Birçok ev sahibi, yasaları tam bilmeden kiracısından çeşitli kalemlerde ödeme talep ederken, kiracılar da bu taleplerin yasal olup olmadığını sorgulamadan ödeme yapıyor. Oysa Türk Borçlar Kanunu, bu konuda oldukça açık hükümler içeriyor.

KİRACININ ÖDEMESİ GEREKEN GİDERLER

Kiracının sorumluluğunda olan masraflar, genellikle günlük kullanım ve bireysel tüketimle ilgilidir. Bu kalemler şunlardır:

-Elektrik, su, doğalgaz faturaları: Tüketim kiracıya ait olduğundan tüm bedeller kiracı tarafından ödenmelidir.

-Aidatın kullanım hizmeti kısmı: Temizlik, güvenlik, kapıcı, ortak alan elektriği gibi kalemler kiracıyı ilgilendirir.

-Küçük onarımlar: Musluk, priz, ampul, duş başlığı gibi küçük tamiratlar kiracının yükümlülüğündedir.

-Kendi kusuruyla oluşan zararlar: Kırılan cam, çizilen parke gibi durumlarda sorumluluk kiracıya aittir.

Ancak pek çok ev sahibi, bu liste dışındaki büyük bakım giderlerini de kiracıya yansıtmaya çalışıyor. Bu uygulama yasal sınırların dışına çıkmak anlamına geliyor.

EV SAHİPLERİNİN SORUMLULUĞUNDAKİ GİDERLER

Kiracıların ödemek zorunda olmadığı, doğrudan ev sahibinin sorumluluğunda olan masraflar ise şunlardır:

-Bina dış cephe tadilatı ve mantolama

-Çatı onarımı ve izolasyon

-Asansörün yenilenmesi veya büyük çaplı bakımı

-Kalorifer kazanı veya ana sistem arızaları

-Binaya ait büyük yapı onarımları ve demirbaş değişiklikleri

Bazı ev sahipleri bu tür büyük bakım masraflarını kiracıya yansıtmaya çalışsa da, bu uygulama yasal değildir.

DEPOZİTO VE SÖZLEŞME: GİZLİ TEHLİKEYE DİKKAT!

Kiracının evde bıraktığı zarar ya da ödenmemiş faturalar, ev sahibinin depozito hakkını doğrudan kullanmasını sağlar. Ancak taraflar arasında net bir kira sözleşmesi yoksa, depozito da ciddi bir sorun haline gelebilir. Ayrıca sözleşmede belirtilmeyen ve açıkça kiracıya yüklenmeyen masrafların tahsil edilmesi kanunen geçersiz sayılabilir. Bu nedenle hem ev sahipleri hem de kiracılar, kira sözleşmesinin maddelerini dikkatle oluşturmalı ve imza altına almalıdır.

AİDAT GİDERLERİNDE EN SIK YAPILAN HATALAR

Aidat konusu, ev sahibi-kiracı ilişkilerinde en çok kafa karıştıran ve yanlış ödenen kalemlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu noktada şu ayrımlar büyük önem taşıyor:

-Kiracının ödeyeceği giderler: Güvenlik, temizlik, site içi servis, sosyal tesis kullanımı.

-Ev sahibinin sorumluluğunda olanlar: Asansör yenilemesi, dış cephe boyası, bina güçlendirme, jeneratör alımı gibi büyük harcamalar.

Yani aidatın içerisinde bu tür yapı yenileme veya demirbaş harcamaları varsa, bunların kiracıdan talep edilmesi yasal değildir.

UZMANLAR UYARIYOR: BU DETAYLAR DAVA KONUSU OLABİLİR

Gayrimenkul hukuku uzmanları, özellikle son yıllarda artan kira davalarına dikkat çekiyor. Sözleşmede yer almayan ya da açıkça belirtilmemiş giderlerin kiracıya yüklenmesi, ciddi hukuki sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, “Kira sözleşmesinde aidatın hangi kısmının kiracıya ait olduğu açıkça yazılmalı. Aksi halde talep edilen birçok ödeme, yasal geçerliliğe sahip değildir. Ayrıca kiracıdan yazılı onay alınmadan kira dışında ek bir ücret talep edilemez” uyarısında bulunuyor.

BİLMEDEN ÖDENEN HER ÖDEME GERİ ALINABİLİR

Birçok kiracı, bilgisizlik nedeniyle yasal olmayan ödemeleri yıllarca yapıyor. Ancak bu tür ödemeler, tüketici hakem heyeti veya mahkemeler aracılığıyla faiziyle geri alınabiliyor. Tarafların arasındaki ilişkileri zedelememek ve hak kaybı yaşamamak adına, masraf kalemlerinin kimin sorumluluğunda olduğunu net şekilde öğrenmek şart.