Korkusuz
Ümit Zileli

Kır Çiçekleri!

Geçen hafta Mersin’deydim...

Yasak günlerine rastladığı için koca kent adeta terk edilmiş gibiydi! Ama yine de çok güzeldi... Ben Mersin’i çok severim, yazları insanı bunaltan sıcakları hariç! Tarihiyle, insan çeşitliliği ile, hoşgörü ruhuyla bir başkadır bu güzelim kent...

Mesela, Mersin kent mezarlığında tüm dinlerden insanların birlikte yattığını biliyor muydunuz? Mesela komşu belediyelerden biri MHP’liyken hemen yanındakinin HDP’li, biraz ötedekinin CHP’li bir diğerinin AKP’li olduğundan haberiniz var mıydı?..

-İşte böylesine başka bir bir kenttir Mersin!

Bu kez Mersin’i pırıl pırıl, tertemiz gördüm... Büyükşehir Belediyesi’ni MHP’den devralan CHP’li Vahap Seçer, kente bambaşka bir hava getirmişti. Bunun en önemli göstergesi ise tüm projelerde kadınların öne çıkarılmasıydı... Mesela, Başkan Seçer, Belediye-İş Sendikası ile imzaladıkları toplu iş sözleşmesine şu maddeyi ekletmişti:

-Aile iç şiddet ve kadına şiddet suçuna karışanlar derhal işten çıkartılır!

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ilan ettiği kadın istihdamı hedefi ise yüzde 50! Sloganı bile çok hoş:

-Mersin kadınların elinde yükseliyor!

Örneğin yeni alınan otobüslerde ve eski otobüslerin bir bölümünde çalışan şoförlerin tamamı kadınlardan oluşuyor! Neresinden baksanız Mersin ulaşımında 80 civarında kadın direksiyon sallıyor!

Bir de kentteki gri duvarlar adeta sanat galerisine çevriliyor; farklı resim konseptleriyle rengarenk meyve, sebze resimleriyle donatılıyor. Narenciyenin başkentine çok yakıştığını rahatlıkla söyleyebilirim!

-Ama ben en çok “Kır çiçekleri” projesine bayıldım...

Türkan Saylan’ı andık!..


“Kır Çiçekleri” yeni başlatılan ama çok büyük bir öneme sahip, ülkenin geleceğine de katkı sunacak şahane bir projenin adı..

Mersin Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kentin her ilçesinden, özellikle de kırsaldan başvuran, dar gelirli ailelerin kızlarından ilk etapta mülakatları geçen 60 çocuğu seçti... Aynı süreçte Özel Kır Çiçekleri Ortaokul Kız Sporcu Yetiştirme Yurdu inşaatı tamamlandı...

Öğrenciler, yurda yerleştirildi. Okullarına bu tesisten servisle gidip gelecek ve seçtikleri branşlarda spor eğitimi de alacaklar.

-Onlar artık “Kır Çiçekleri!”

Üniversite sınavlarına girene dek yıllarca Büyükşehir Belediyesinin güvencesinde eğitimlerini ve spor aktivitelerini sürdürecekler... Bana bu konuyu önce Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Bedrettin Gündeş anlattı, çok hoşuma gitti, aklıma hemen sevgili hocam Türkan Saylan’ın o müthiş “Kardelenler Projesi” geldi.

-Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, başlangıçta küçük bir girişim gibi başlayan bu proje ile Anadolu’dan binlerce yoksul aile kızının okumasını sağlayarak büyük bir umut ve yaşam sevinci oluşturmuştu!

Saylan’ı sevgi, saygı ve minnetle andık... Gündeş, “Başkana bunu sorduğunuzda gözlerine bakın” dedi. Birkaç saat sonra buluştuğumuzda Başkan Vahap Seçer’e “Kır Çiçekleri” derken öyle yaptım ben de:

-Gözleri parlamıştı!

Heyecanla anlattı; bunun daha başlangıç olduğunu, yoksul ailelerin çocuklarına ulaşılacağını, sayının çok daha büyük rakamlara ulaşacağını, pırıl pırıl, çağdaş gençler yetişeceğini söyledi... Ona da Türkan Saylan’ın “Kardelenler” projesinden söz edince “Yolumuzu aydınlatıyor” şeklinde yanıtladı...

Karanlığı yaşayan güzel ülkemde, aydınlığı, özgürlüğü, çağdaşlığı yansıtan başlıca kentlerden biri Mersin!

-Bu kadar kepazeliğin ortasında, Eskişehir gibi, Adana gibi, Hatay gibi, İzmir, Aydın, Ankara gibi bir vaha!..

Baklavada gözüm yok ama ben de gelmek isterim!..


Serkan Bayram Venezuela gezisi ile ilgili açıklama yaptı...

Önemli, çünkü Serkan Bayram, hem Türkiye-Venezuela Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı hem AKP İstanbul Milletvekili hem de Binali Yıldırım Ailesi’nin avukatı... Erkam Yıldırım’ın bu geziye nasıl katıldığını şöyle açıkladı:

-Ben Erkam ve ve Binali Beylerin avukatıyım. Venezuela’ya hiç gitmemiş, “Buyrun gelin” dedik!

Erkam Bey’in çok hayırsever bir insan olduğunu da anlatan Bayram, maske ve test kiti meselesini de şöyle anlattı:

-Giderken kendileriyle beraber 1-2 koli maske ve kit vardı. Gümrüklük iş değil. Tırlar veya gemilerle ihraç edilen mal değil. Toplasan iki koli etmez. Badem şekeri de götürdük, baklava da götürdük. Onu da mı anlatalım!

Heyetin giderlerinin Meclis tarafından ödendiğini de söyleyen Bayram, Erkam Yıldırım ve iki işadamının ise geziye kendi imkanlarıyla katıldıklarını belirtti.

Gerçekten epey renkli bir açıklama! Bu açıklamadan anladığım kadarıyla “Buyrun gelin” denilmiş o da gelmiş! Bir Meclis grubuna dahil olmak için ille de bir devlet büyüğünün yakını olmak gerekmiyorsa ben de dahil olmak isterim valla...

-Baklavada, badem şekerinde gözüm yok!..