Korkusuz
Argun Darıcı

İyi tarafı var kötü tarafı da

Fenerbahçe, Dinamo Kiev karşısında ilk 22 dakikada 6 gol pozisyonu buldu, bunlardan birini King gole çevirdi. O da hakemin pozisyonu iyi süzememesi nedeni sonucu uyduruk bir faul gerekçesiyle kabul görmedi. Kaçırılan gollerde Rossi’nin ve Valencia’nın beceriksizliği, King’in yetersizliği dikkat çekti. Savunmanın sigortası olan Arao ileri çıktığında da başarılı işler yapıyor. Jesus’un sürpriz oyucusu İsmail de oynadığı oyunla, mücadele gücü ile vazgeçilmez oluyor, ama böylesi bir maçta acemice kırmızı kart görmesi affedilir gibi değil. Fenerbahçe takımı savunmada ve hücumda çok adamla çoğalarak, koşarak ve presle oynuyor. Duran, oyunu seyreden bir tek oyuncu yok. Bu oyun tarzı kesinlikle Jesus’un eseri. Tüm bunlara rağmen Fenerbahçe’nin, rakibinin oyunu soğutmasına, kendisini uyutmasına müsaade etmemesi gerekir. Büyük takımda oynamak için sadece iyi mücadele etmek yetmiyor, ayrıca hem soğukkanlılık hem tecrübe gerektiriyor. Ne yazık ki Emre Mor ve Valencia beklenen oyunlarından oldukça uzaktılar.

Szalai’nin 89’daki golü umutları yeşertse de 10 kişi oynamanın verdiği fiziksel dezavantajla uzatmalarda çok yorulan Fenerbahçe, bir kez daha elemeleri geçemeyip Şampiyonlar Ligi’nin dışında kaldı.