Korkusuz
Can Ataklı

İşin gerçeği işte böyle

ANALİZ

İşin gerçeği işte böyle


Berat Albayrak büyük bir törenle Yeni Ekonomik Planı anlattı önceki gün.

İyi hazırlanmış besbelli.

Son derece cicili bicili, tabloları harika 60 küsur sayfalık bir plandı bu.



Tabii iktidardan nemalanan TOBB’du, İTO’ydu, ASO’ydu, İSO’ydu, MÜSİAD’dı ne kadar patron kuruluşu varsa “Amanın da ne harika bir plan bu böyle” diyerek alkış tuttular anında.

Ama muhtemelen alkış tutarken döviz fiyatlarındaki yükselişi de görerek “Yandık da yandık” diye içlerinden geçirmiş de olabilirler.

Doğru düzgün iktisatçılar ise “Bakan yine Alice Harikalar Diyarında” demeden edemediler elbette.

Şurası bir gerçek ki bu planın tutması mümkün değil.

Kehanet falan değil.

Çünkü ünlü lafımız vardır ya “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diye, bakanın geçmişteki laflarına bakıldığında gerçek ortada zaten.

Bugüne kadar tutmuş bir tek hedef yok.

Bundan sonra neden tutsun ki.

Bir ihtimal bazı yandaş sözde ekonomistler geçmişle bugünü karşılaştırarak “Yok yok bu sefer tutturmak mümkün olabilir” diyebilirler.

Neden mi?

Çünkü 2023 vizyonu olarak sunulan plandaki hedefler daha önce varılacağı söylenmiş hedeflerin çok gerisinde.

İlhan Kesici bir tablo göndermiş.

Örneğin 2013’de açıklanan 5 yıllık planda 2023 yılında kişi başı milli gelirin 25 bin dolar olması hedef seçilmiş.

Bu hedefe bırakın yaklaşmayı 2019’da yapılan planda hedef daraltılmış ve 12 bin 484 dolara indirilmiş.

Son açıklanan ve “kurtarıcı büyük vizyon” olarak sunulan planda bu rakam 10 bin 33 dolar olarak açıklanmış.

Ciddiyete ve beceriye bakar mısınız?

Burada en can sıkıcı olan 25 bin dolarlık hedef açıklanırken “İşte bu be” diye alkışlayanlar 7 yıl sonra aynı hedefin yarıdan bile aşağı düşürülmesini de alkışlıyorlar.

Sadece kişi başına düşen gelir mi daraltılan hedef?

Hayır, tüm hedefler küçültülmüş ve bu başarı olarak sunuluyor.

Dolar öngörüsü ve hedefi de korkunç.

Daha bir yıl önce 2023 yılının dolar fiyatının 6.9 lira olacağını hedeflemişler, önceki gün bu hedefi 8 liraya çıkarmışlar.

Ama işin komik tarafı dolar şimdiden zaten 7.9 olmuş bile.

Son açıklanan plan, ülke ekonomisinin ne kadar kötü durumda olduğunu gösterdiği kadar, ekonominin teslim edildiği kadroların ne kadar bilgisiz ve beceriksiz olduğunu da gösteriyor.

Yazıktır ülkemize.

KOMİK

Dolar 10 lira olunca bakın şunu yapacaklar


Ankara’daki siyasi çevrelerden sızdırdığım bir bilgiyi aktarmak istiyorum.

Saray yönetimi dolar fiyatının kontrol edilememesine karşı ne yapacağını bilemez haldeymiş.

Bazı danışmanlar henüz Erdoğan’a söylemeseler de “Bu damat hepimizi yakacak, kaçacak yerimiz de yok” diye telaşla koridorlarda geziniyorlarmış.

Ama sadece bir danışman “Telaşlanmayın” diye herkesi yatıştırıyormuş.

Hani şu “Dolar 3.5 lirayı geçerse yüzüme tükürün” diyen danışman var ya, işte o “Dolar yakında 10 lira olur. İşte o zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza çıkıp paradan bir sıfır atılmasını teklif edelim” önerisini getirmiş.

Diğer danışmanlar da sevinçle ellerini çırpmışlar.

Düşünsenize “Eyvah, dolar 10 lira oldu” diye herkes panik yaşarken, sıfır atılacak ve ne olacak?

Bir dolar eşittir bir lira olacak.

Gülmeyin, toplumun en az yüzde 30’u buna inanmayacak mı sanıyorsunuz.

Erdoğan “Helaya 1 milyon liraya gidiyorduk değil mi, ama ne yaptık liradan altı sıfır attım, şimdi helaya bir liraya gitmiyor musunuz” diye sormuştu da millet dakikalarca alkışlamıştı.

Şimdi bir sıfır atılmasına mı inanmayacaklar.

NOT: Bu yazı tamamen şaka amacıyla yazılmıştır. Bu nedenle ciddiye alınması ve hatta üstüne bir de  dava açılmaya kalkışılması asla yakışık almayacaktır.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Artık hukukun kırıntısına bile tahammülleri yok


Yazılarımı bitirmek üzereydim ki Ankara’dan bir dostum aradı.

“Bahçeli’nin açıklamalarını gördün mü?” diye sordu.

Görmemiştim. “Ama yazılarım bitince nasıl olsa haberleri son kez tarayacağım, görürüm de ne demiş?” diye sordum.

“Anayasa Mahkemesi ile ilgili konuşmuş, aç bak” dedi.

Açtım baktım tabii.

Açıkçası kanım dondu, canım çok sıkıldı.

Anayasa Mahkemesi’ne takmış Süleyman Soylu gibi.

“Anayasa Mahkemesi’nin başkan yapılandırılmasını ve Erdoğan’ın tek adamlık rejimine daha uygun hale getirilmesini” öneriyor.

Adının bile Divan-ı Ali olmasını tavsiye ediyor.

Şaşırmıyorum bile artık bunlara.

Çünkü bu iktidar ve payandalarının demokrasinin; hukukun kırıntısına bile tahammülleri yok.

Bu Anayasa Mahkemesi ki artık tamamen sarayın kontrolünde.

Muhtemelen dış ülkelere karşı “Bakın bu ülkede demokrasi ve hukuk sistemi işliyor” denilmesi için iktidarın bazı kesimlerini kızdıran kararlar da alındı son zamanlarda.

Belli ki bunların bile olmasını istemiyorlar.

Türkiye tuhaf bir yere doğru gidiyor.

Hayri hayırlısı.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Şu listeyi de bir kenara koyalım dursun orada


Damat bey “Dolar beni ilgilendirmiyor” demiş.

Madem ilgilendirmiyor acaba neden kendi müteahhitlerine bütün işleri dolar üzerinden veriyorlar.

Güya “Cebimizden bir kuruş bile çıkmadan” havaalanları, otoyollar, köprüler, tüneller yapılıyor.

Bunları yapan ve birkaç misliyle harcadıkları paraları geri alanlara ödemeler Türk Lirası üzerinden yapılmıyor ki.

Sadece bu bile bakanın “Dolar beni ilgilendirmiyor” sözünün ne kadar ciddiyetsiz olduğunu gösterir.

Ayrıca yıllardır dolar fiyatı üzerinden algı oluşturmaya çalışan da bizzat bu AKP iktidarı.

Kaç yıldır her döviz tırmanışında halka “Dövizinizi satın” çağrısı yaptılar.

Bu çağrılara uyan zavallı yüz binlerce insan nasıl zarar etti dönüp baktılar mı acaba, bu konuda vicdani ve ahlaki bir sıkıntı hissediyorlar mı?

Hiç sanmıyorum.

Bir kenarda bulunsun diye sizlere AKP iktidarının ikinci yılından bu yana dolar fiyatları ne olmuş liste olarak vereyim.

Herkes değerlendirmesini yapar artık.

2005: 1.34

2006: 1.52

2007: 1.21

2008: 1.23

2009: 1.49

2010: 1.47

2011: 1.84

2012: 1.78

2013: 2.03

2014: 2.28

2015: 3.05

2016: 2.98

2017: 3.57

2018: 6.01

2019: 5.66

2020: 7.81

ÖNERİ

Gazetecilere çağrı; Meclis açılışında Erdoğan’ın konuşmasına katılmayın


Bugün 1 Ekim.

Meclis’in “klasik” açılış günü.

Her yeni dönem açılışında Cumhurbaşkanları gelir ve konuşma yaparlar.

Tabii eski cumhurbaşkanları konuşunca açılışın bir anlamı olurdu.

Oysa şimdiki cumhurbaşkanı icranın ve bir partinin başı olarak gelip konuşacak.

Bugün bir ilke de tanık olacağız..

Çünkü saraydan gelen bir talimatla bugün açılışı izleyecek olan gazetecilerden Covid19 testi olduklarına ve sonucun negatif çıktığına dair belge getirmeleri istenmiş.

Bu çok aşağılayıcı bir talep.

Sadece Cumhurbaşkanı söz konusu olduğunda böyle bir önlemin alınması krallıklarda bile olmaz.

Önerim şu ki gazeteciler Meclis açılışının Erdoğan’ın konuşması bölümüne katılmasın.

Bu kadarını bir meslektaş olarak önermek hepimizin hakkıdır.

ÇOK GÜLDÜM

Bu vali Erdoğan’ı zora sokmak için görevlendirilmiş galiba


Millet hâlâ gülüyor Gaziantep’teki  “300 fabrika açılışı” törenine.

Fabrika dediklerinin yüzde 90’ının atölyeden öte olmadığı bunlardan bazılarının 40 yıldır hizmet verdikleri ortaya çıkmıştı.

Ama Gaziantep Valisi Davut Gül, dün öyle bir açıklama yaptı ki evlere şenlik.

Vali sanki AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı olabilecek en zor duruma sokmak için çabalamış.

Özetle diyor ki Gaziantep Valisi “Durum abartıldı, bunlar fabrika değil firma, tesis açılışı yapıldı. Bazıları elbette 40-50 yıllık firmalar ama yeni Organize Sanayi Sitesi’nde yeni ve daha büyük yerlere taşınmışlar, o bakımdan yani.”

Vali diye bu kişileri göreve getirirlerse böyle oluyor işte.

Siz AKP Genel Başkanı’nı getireceksiniz Gaziantep’e, dev harflerle “Gaziantep’te 300 fabrika açılışı töreni” yazılı duvarın önünde konuşturacaksınız, sonra foyanız ortaya çıkınca da “Fabrika değildi zaten, firmaydı” diye yan çizeceksiniz.

Hayır o yazıyı ne yapacaksınız peki?

Bu millete bu kadar aptal muamelesi yapmaktan vazgeçilmeli artık.