Korkusuz

İlhan Kesici’nin anlattığı gibi!

İlhan Kesici’nin anlattığı gibi!
Şair Eşref...

Hiciv şiirleriyle tanırız.

Ama O, aynı zamanda bir kaymakamdır.

Bu kamu görevini çoğu kimse bilmez...

Hicivlerinden hatırlar...

Geçen hafta CHP’li İlhan Kesici, Habertürk’te harika bir Şair Eşref anektodu anlattı.

[caption id="attachment_6331429" align="alignnone" width="600"] İlhan Kesici[/caption]

★★★

Eşref, ısrarla İstanbul hükümetine telgraf çekmektedir.

Konu hükümet konağının akıtan çatısıdır. Bir an önce çatıyı yaptırmak için başkentten ödenek beklemektedir.

‘Bizim tahsisat (ödenek) ne oldu?’

İstanbul ise oralı değildir.

Kaymakam Eşref Bey işin peşini bırakmaz... Ödeneği kopartmaya kararlıdır. Çünkü hükümet konağının çatısı gitgide daha fazla akıtmaktadır.

Eşref’in ısrarlı takibi sonucunda İstanbul pes eder.

Ama bu kez de ödeneği kısıtlı tutmak için nerenin akıttığını öğrenmek isterler.

Telgraf tam da o şekildedir.

‘Hükümet konağının neresi akıyor tam olarak bildiriniz.’

Şair Eşref bugünleri de özetleyecek cümlesini kurar..

“Musluk hariç her yer!”

[caption id="attachment_6331430" align="alignnone" width="600"] Şair Eşref[/caption]

★★★

İlhan Kesici’den bunu dinlediğimde çok gülmüştüm.

Dün sosyal medyada önüme bir kez daha aynı video düşünce...

Bu kez buruk gülümsedim sadece...

Çünkü hafta sonu yaşadıklarımızın özeti gibi geldi bana...

“Musluk hariç her akıyor”

★★★

Gece yarısı İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı.

Gece yarısı Merkez Bankası Başkanı değiştirildi.

Gece yarısı dolar aldı başını gitti...

Gece yarısı bir ilin sınırları değiştirildi.

Gece yarısı....

★★★

Her şeyin bir gece yarısı olması...

İnsanları... Kadınları... Kadınlarımızı...

Biraz daha korkutan biraz daha güvensiz yaşamaya iten şey değil mi?

İnsanlarımızı huzursuz eden... Her şeyin aniden olması değil mi?

Ansızın...

Aniden... Tartışmadan... Müzakere etmeden...

Bir gece yarısı... Pat diye...

★★★

Bitmedi...

Aynı gece...

Yeni Şeyhülislamımız...

Ayasofya baş imamı... Boynukalın Hoca...

Alanını genişletti...

Artık islam ve din konularında değil... Ekonomiden hukuğa dış politikaya kadar her konuda fetva verebiliyordu.

En son dün gece...

Merkez Bankası ve faize ayar çekti...

(Ak Parti’de bile bu durumdan rahatsız olanlar bile seslerini yüksek çıkaramadılar.

Çıkarmaya çalışanlarda aynı anda linci yedi...)

★★★

Önceki gece kaç kişi uyumadı...

Kaç kişi sabaha kadar resmi gazete sitesinin başında bekledi?

Bilmiyorum...

Ama ben uyuyamadım...

★★★

Sabah kalktım.

Televizyonda sabah programına yetişeceğim.

Kapıda editör kızımız karşıladı.

“Neler oluyor Gürkan Bey?”

Biraz ilerledim. Bir muhabir arkadaş... Aynı soru?

“Gürkan Bey nedir bu gece yarısı olanlar?”

Mikrofon takılırken teknik arkadaş şaşkın halde sordu

”Gürkan Bey sonumuz ne olacak?”

Verecek tam bir cevabım yoktu.

‘İyi olacak... İçimizi karartmayalım’ diyebildim sadece...

★★★

Program başladı...

Bir yandaş gazeteci... Karşımda...

“Nesi var Türkiye’nin?” dedi...

“Ekonomimiz tıkır tıkır... İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdık Türk aile yapısını koruduk...”

Kendine güvenle devam etti...

“Ülkemizde kötü giden tek bir örnek verebilir misiniz?”

★★★

Biz ayrı ülkelerde mi yaşıyoruz diye geçirdim içimden ...

Acı acı gülümsedim... Şair Eşref geldi aklıma...

“Musluk hariç her yer !”

Muharrem İnce Beni Aradı!


Önceki gün telefonum çaldı.

Arayan Muharrem İnce’ydi.

“Yazını okudum Gürkan” dedi. “Yalnız bir küçük düzeltme... Ben 2 Mayıs’tan önce 29 Nisan’da Kemal Bey’in evine davet edilmiştim. Cumhurbaşkanlığı’nı orada teklif etti.”

Hah şimdi bizim kronoloji daha güzel oturmuş oldu.

28’in de Gül adaylıktan vazgeçti.

29’unda Muharrem İnce’ye teklif gitmiş.

[caption id="attachment_6331431" align="alignnone" width="600"] Muharrem İnce[/caption]

★★★

Muharrem Bey 25 Nisan 2018 de attığı tweetleri de bana yolladı.

Abdullah Gül’ün adaylığının önünü kesmek ve Meral Hanım’ın elini rahatlatmak için attığını söyledi.

Gazeteci-Haber kaynağı ilişkisini birazda esneterek Muharrem Bey’e takıldım.

“Siz halen Gül’ün önünde engelsiniz” dedim.

“Evet... Ben varken Gül aday olamaz !” dedi.