Korkusuz
Ümit Zileli

İktidar bir taşla kaç kuş vurmayı hedefliyor?!.

Plan şimdilik tıkır tıkır yürüyor...

Önce olayı özetleyelim; içinde 9 HDP’li milletvekilinin de bulunduğu 33 dokunulmazlık dosyasının TBMM’ye ulaştığı bizzat Meclis Başkanı Mustafa Şentop tarafından açıklandı. Tabii, göz açıp  kapayıncaya kadar da Anayasa Adalet Komisyonu’na sevk edildi!.. Şu hıza bakar mısınız!

AKP’li Cumhurbaşkanı ise anında “işaret fişeği” gibi bir açıklama yaptı:

-Süreç ne ise aynen işleyecektir. Bu konularla ilgili komisyonlar müzakerelerini yapar. Sonra genel kurula gelir. Genel kurulda da eller iner kalkar!

Gördüğünüz gibi dokunulmazlıkları kaldırmak bu kadar kolay yani! “Kabul edenler”, “Etmeyenler”, “kabul edilmiştir”, bitti!

Peki, iktidar bu plandan ne bekliyor, ne umuyor? Gayet kolay bir soru! Diğer fezlekeleri bir yana bırakalım; asıl şenlik HDP milletvekillerinin fezlekelerinin oylanması sırasında yaşanacak!.. Planın birinci bölümü CHP’yi bir açmazla karşı karşıya bırakmak çünkü! HDP’lilerin tek tek oylanacak dokunulmazlık fezlekelerine ana muhalefet partisi hangi oyu verecek: “Evet” mi yoksa “Hayır” mı? Hayır verse, iktidar korosu ve yandaş medya ile troller tarafından “HDP destekçisi”, “PKK yardakçısı” olarak damgalanacak anında! İktidarın hesabına göre, bu durumda Millet İttifakın’da da bir çatlama hatta çözülme meydana gelecek! Evet dese, iktidarın oynadığı oyuna payanda olacak! Ayrıca bir başka bir büyük tehlike de mevcut:

-Sıranın kendisine gelmesi!..

Plan bu şekliyle işlediği takdirde, en yakın zamanda bir erken genel seçim de gündeme alınıverecek!

Bir elde sopa diğer elde havuç!..


Gelelim planın ikinci bölümüne...

Kulislerde sıkça dile getirilen, İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın da dün gayet açıklıkla izah ettiği üzere, HDP ile perde arkasında görüşüldüğüne dair iddialar ayyuka çıkmış vaziyette! Bakın Türkkan ne dedi:

-HDP bugün Cumhur İttifakı’nın varlık sebebidir!

Türkkan, HDP’li Pervin Buldan’ın “Çözüm sürecinde bize, partimize vadettiklerini elbet açıklayacağız. Açıklamazsak namerdiz” sözlerini bir “kayıkçı kavgası” olarak nitelendirip şu iddiayı da dile getirdi:

-Bakmayın HDP’yi kapatırız tehditlerine. İktidar her sıkıştığında HDP sopasını çıkararak, gündemi değiştirmeye ve toplumu daha da ötekileştirmeye devam devam ediyor. AKP ile HDP’nin çizgisi aynıdır. Bakmayın iktidarın taktığı milliyetçilik maskesine. Yeni bir çözüm süreci için nabız yokluyorlar. Öyle olmasa bebek katili hain Öcalan’ın mektubundam medet umarlar mıydı hiç?

Aynı düşünce, Pervin Buldan’ı izlerken benim de aklıma gelmişti; milletvekillerinizin dokunulmazlığı kaldırılmak üzereyken, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hapse girmek üzere olduğu ortadayken, “namertiz” diye meydan okuduğu o açıklamayı niçin şimdi yapmıyordu? İster istemez bu söylemin bir mesaj olduğu kuşkusuna kapılmıştım!

1921 Anayasası pek mi hoşlarına gitti acaba?!.


Dönelim tekrar iktidar cenahına...

AKP’nin “Yeniden Kuruluş Anayasası” söylemiyle atağa geçtiği günlerde de yazmıştım; iktidara yakın isimler hemen “1921 anayasası gibi olsun” şeklinde bir algı yöntemine başvurmuşlardı. Peki niçin? Çok basit; Kurtuluş Savaşı içinde oluşturulan o anayasada öncelikle “Devletin dini İslamdır” maddesi vardı, laiklik yoktu! Başka? “Muhtariyet yani özerklik” sözcüğü geçiyordu. Asla bugünkü kafanın düşündüğü anlamda bir özerklik değildi ancak HDP’yi “avlamak için” işe yarayabilecek” bir argümandı! Tabii, bir de “Tek adam” rejimini “kuvvetler birliği” maddesiyle iyice güçlendiriyordu!

İşte Lütfü Türkkan’ın da dikkat çektiği gibi yeni bir “çözüm süreci” bu maddeler üzerinden yürütülmek istenebilirdi... Nasıl olsa bu tür bir anayasa kabul edilip, ipler tamamen Saray’ın eline geçtikten sonra “Atı alan Üsküdar’ı geçmiş olur”, yeni bir düzenlemeyle HDP de saf dışı ediliverirdi!

Güzel plan değil mi! Ancak içinde pek çok “eğer” taşıyor... Ağır yük ise CHP’nin üzerinde; bu planı bozmak için nasıl bir yol izleyecek göreceğiz... Ve tabi defalarca kandırıldığını, bir daha oyuna gelmeyeceğini söyleyen HDP ne yapacak onu da izleyeceğiz...

-İktidarın “çantada keklik” gibi gördüğü “şahane plan” kendi açısından mutlu sonla bitecek mi, yoksa bazı sırlar ortaya dökülecek, foyalar ortaya çıkacak mı, büyük bir merakla beklemekteyim doğrusu!..