Nasıl büyük olunur dedikleri zaman aklıma hep şu gelir... Amerikalıların bir deyimi vardır: “Ya kimsenin yapmadığı işi yapacaksın ya da herkesin yaptığı işi en iyi yapacaksın.” Taklit et, uzman kişilerle çalış, ne yaparsan yap ama herkesin yaptığı işi en iyi yap. Ama maalesef bizim ülkede kulüp yöneticileri görevlerini yerine getirmeyip kendi şovlarını yaptıkları için Türk futbolu gelişemiyor. 4 büyük kulüp başkanlarının ilk defa televizyona çıkıp kendi şovlarını yapmalarını izledim. Göreceksiniz ligler başlayınca birbirilerini aşağılayan açıklamaları eskisinden daha çok göreceğiz. Yayıncı kuruluşun ödemelerde indirim isteyip, bu parayı da zamanında ödemediği eleştirileri had safhada. Ben de soruyorum, hangi rezil mal ekonomik olarak prim yapar? Yayıncı kuruluş, saha içi ve dışındaki rezilliklerden dolayı kazanamadığı parayı nasıl ödesin?
Diğer taraftan yabancı tartışması var. Süper Lig’de 10 yıl önce 150 yabancı varken 2020-21’de çöplüğü büyütüp 365’e çıkarmışız. Kalitede bir farklılık var mı? O da yok. Çünkü sorun yönetim kafalarında. Hepsinde sanki aynı anne babadan doğmuş karakter yapıları var. Onlar da biliyorlar, 4 büyüklerin geleceğin takımını kurma lüksleri yok. 4 büyüklerin finansal borcu 2014-15 sezonunda 1.7 milyar TL iken 2020-21’de 7.3 milyar TL’ye çıkmış. Yalnız 2020-21’de yabancılara 268 milyon Euro ödendi. Kulüpleri 2 sene ana para ödemesiz 10 yıllık Bankalar Birliği anlaşması da kurtaramayacak. Fazla kıvranmayın iflas kaçınılmaz!
