Korkusuz

İçişleri Bakanlığı’nın SMS’i ne manaya geliyor?..

İçişleri Bakanlığı’nın SMS’i ne manaya geliyor?..
Siyasetten bugün uzak kalmaya çalışacağım. Ne kadar başarabildiğimi de yazının sonu geldiğinde siz takdir edin.

Teknoloji fukarasıyım!..

Şıkır şıkır bilgisayar, tablet, cep telefonu kullanan zamane gençlerine hayranım. İşaret parmaklarının hastasıyım... Hele o uygulamalar üzerinde dans etmeleri yok mu!.. Çoğunun adlarına fransız olduğum sosyal medya hesaplarındaki güncel tartışmalarını, muhabbetlerini de – ne yalan söyleyeyim- çok kıskanırım. Keşke bir 30 yıl sonra dünyaya gelseymişiz diye çok içimden geçirmişimdir.

İtiraf edeyim; bilmediğim bana çok yabancı olan alanlarda da fazla gezinmeyi tehlikeli bulanlardanım!.. O yüzden çok nadir Facebook’da olurum. Ara sıra eş dost ve çok yakınlarım ile WhatssApp’da yazışırım, görüntülü hizmetini de çok sınırlı kullanırım. Klasik telefon sistemleri ile haberleşmeyi her zaman yeğlerim. Twitter’dan sadece sabahları günlük yazılarımı paylaşırım, onun dışında çok dayanamadığım ve acil gördüğüm bir durum olursa mesaj sallarım.

Kısa girizgahtan sonra meramımı anlatayım;

Dostlarla önceki gün sohbet ortamındaydık. Cep telefonlarımıza ardı ardına İçişleri Bakanlığı’nın kısa mesajı düştü;

“Sosyal medyadan yurt dışı kaynaklı görüntülü aranarak tehdit şantaja maruz kalmamak için tanımadığınız kişilerden gelen görüntülü aramaları reddediniz”

Hoppalaa!..

Nereden icap etmişti bu acaba?..

Sohbet birden döndü dolaştı, sosyal medya, internet ve cep telefonları üzerinden yapılan dolandırıcılıklara geldi. Bilinen en güncel örnekler detaylıca anlatıldı. Gafil avlanan ünlüleri hatırladık... Kimi zaman güldük, kimi zaman acı acı kafalarımızı salladık. Acaba bu uyarıda benzer durumlar için mi yapılmıştı?.. Ortamda bulunanların ittifakla kararı “hayır” oldu. Bu sefer durum başkaydı!.. Neden?.. Çünkü, İçişleri Bakanlığı’nın uyarısı küresel çapta yaşanan Facebook, Instagram ve WhatssApp kesintilerinin hemen ardından gelmişti. Kesintinin neden olduğuna dair dünya çapında yapılan yorumlar ve iddiaları yeniden gözden geçirdik. Bilmediğimiz bir şeyler olduğu çok kesindi!..

Aa!..

Bir de baktık söz dönüp dolaşıp Sedat Peker’e gelivermiş. Ortamda bulunan muhalif kanattaki arkadaşlar, bunun Sedat Peker’in yeni olası hamleleri konusunda bir uyarı olabileceğini, “iktidar önlemi”ni hararetle savundular. Neşeli komplo senaryoları dinledik!..

★★★

Sohbete çok katkı yaptığımı söyleyemem. Ancak eve geldiğimde merakımı giderememiş ki, hemen internete dalıp haberleri kurcaladım. Meğerse, daha önce, emniyette uyarmış. Şu haberi okudum;

-Emniyet’ten sonra İçişleri Bakanlığı’ndan da görüntülü arama uyarısı: Açmayın, reddedin!

Emniyet, sosyal medya üzerinden aramalarla elde edilen görüntüleri kullanarak vatandaşlardan şantaj ve tehdit yoluyla menfaat sağlayanlara karşı dikkatli olunmasını isterken İçişleri Bakanlığı’ndan da uyarı geldi.

Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın güvenli internet kullanımı için rehberlik amacıyla başlattığı SİBERAY programının sosyal medya hesaplarından, son günlerde gündeme gelen, özellikle yurt dışı kaynaklı, sosyal medya üzerinden şantaj girişimlerine karşı uyarı yayımlandı.

Uyarıda vatandaşların tanımadıkları kişi ya da hesaplardan Facebook, Instagram veya benzer iletişim programları üzerinden maksatlı ve uygunsuz şekilde görüntülü aranarak kayıt yapıldığı, ardından şantaj ve tehdit yoluyla menfaat elde edilmeye çalışıldığı belirtildi.

Yayımlanan uyarıda vatandaşların bu tür girişimlere karşı dikkatli olmaları, tanımadıkları kişi veya hesaplardan gelen görüntülü aramaları kabul etmemelerinin gerektiği vurgulandı.

Emniyet’ten sonra İçişleri Bakanlığı’ndan da uyarı geldi. Bakanlık cep telefonlarına gönderdiği kısa mesajda “Sosyal medyadan yurt dışı kaynaklı görüntülü aranarak tehdit şantaja maruz kalmamak için tanımadığınız kişilerden gelen görüntülü aramaları reddediniz” uyarısında bulundu.

★★★

Devletin en tepe kurumlarından kişiye özele kadar inilerek yapılan kritik uyarılar... (Bazılarının isimleri de açıktan zikrediliyor.) Peş peşe ve ısrarla tekrarlanıyorsa mutlaka durumun çok ciddi olması gerekir. Ancak, İçişleri kanadından gelen uyarı mesajlarını muğlak buldum. Açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Belki anlayan anlamıştır, bilen de biliyor olabilir. Ama benim gibi teknoloji fukaraları ne yapacak?..

“SMS’in kısası makbuldür” de demeyin!..

Bu işin arkasında ne var? Mutlaka detaylı bir şekilde izah edilmesi gerekir... Görüntülü aramayla nasıl tehdit ve şantaja maruz kalırız?.. Adamın biri yurt dışından bizi görüntülü ararsa ve bizde cevap verirsek neden ve nasıl zarara uğrayabiliriz?.. Hoş, adam bize sallarken biz de boş duracak değiliz ya!.. Hiç bir şey bilmesek de telefonu kapatıveririz.  Yoksa o da mı bizi kurtarmaz?..

İnanın bana, öküz altında buzağı aramıyorum!..

Vallahi bu mesaj kafamı çok karıştırdı...

Koskoca devletin, Sedat Peker’in hamlelerini önlemek için muğlak SMS’ler göndereceğine de asla inanmıyorum...

Bu işin içinde başka bir iş var ama devlet ancak bu kadar açıklayabiliyor diye düşünenlerdenim...

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.