Bu satırları...
Hollanda’nın Apeldoorn şehrinin...
Holhorst köyündeki bir köy evinden yazıyorum...
★
Yok, hayır...
“Adamlar yapmış aabi yaa” diyecek değilim...
Ama...
“Yapamamışız canlarım” demezsem çatlarım...
★
Neden yapamamışız?..
Niçin köylerimiz halen:
Yaşanılır gibi değil...
★
Bu soruların cevabını hemen herkes bildiği halde...
Cevap verip...
Sorunlarını çözemediğimiz için...
★
Çetin Altan yaklaşık 60 yıl önce Hollanda’nın bu köylerini hayal eder...
Ve...
Yazardı da...
Komünistler, onun yüksek gustosuna...
Muhafazakârlar ise “viski içen sosyalist” oluşuna takarlardı kafayı...
★
Çetin Altan 50 yıl önce:
“Meydanlarında gitarlar çalınan köyler” isterdi ülkemizde...
Kadınların gidecekleri kuaförler olması gerektiğini...
Ve...
Olacağını yazardı...
Tenis kortlarımız olacaktı köylerimizde...
Köylü kızları kot pantolonlarını giyecek...
Erkeklerle aynı kahvede oturacaklardı...
★
Bunların hiçbiri olmadı...
Ama...
Şehirlerimiz:
Köy oldu...
“Köylü” doldu...
★
Pardon...
Altan merhum, köylüyü eleştirmezdi...
“Köylü olmak değil kötü olan” der ve devam ederdi...
“Kötü olan köylü kalmaktır...”.
★
“Köylü” kaldık dostlarım...
Daha doğrusu:
“Köylü” olarak kalmamız için hazırlandı her şey...
Ve sonunda geldiğimiz nokta:
İşte burası...
★
Oysa ne hayaller kurmuştuk...
Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği “Çağdaş Uygarlıklar” seviyesini yakalayacak...
Hatta: Geçecektik...
★
Neyse...
Enseyi karartmayın...
Her şey...
Her şeye rağmen:
Çok güzel olacak...
Bana göre...
Leonard Cohen bir şarkısında şöyle diyordu:
“Çatlaklar iyidir çünkü içeriye ışık sızdırır...”.
[caption id="attachment_368983" align="alignnone" width="600"] Leonard Cohen[/caption]
★
Erdoğan’ın Rusya ile Ukrayna arasındaki tahıl anlaşmasında arabulucu olması:
“İyi bir şey” değil mi?..
Elbette iyi bir şey...
★
“Başarı” değil mi?..
Elbette başarı...
★
Peki...
Buna rağmen AB ülkeleri bu konuda neden:
Erdoğan’a teşekkür bile etmediler?..
Neden yüceltmediler Erdoğan’ı?..
★
Çünkü...
AB ülkelerini yöneten devlet insanları...
Erdoğan’ın çatlaklardan ışık sızdırmaya değil...
Çatlakları kapatmaya uğraştığının farkındalar...
★
Sözümün özü canlarım...
Bütün mesele...
Çatlaklardan umutsuzluk çıkarmak yerine...
Onların:
Değerini bilmekte...
Tabii ki: Bana göre...
Doğrusu nedir?..
Dereyi geçeceksiniz...
Ama...
Sular azgın boğa gibi geliyor...
Ya:
Dağlardaki karların erimesini...
Yağmurların dinmesini...
Ve...
Suların çekilmesini bekleyeceksiniz...
[caption id="attachment_368984" align="alignnone" width="600"] Hannibal[/caption]
★
Ya da:
Karşıya geçebilmek için pratik bir köprü kuracaksınız...
Yani...
Hannibal’ın dediği gibi:
“Ya bir yol bulacaksınız...
Ya bir yol açacaksınız...”.
★
Demek istemem o ki canlarım:
“Enflasyonla mücadele” adı altında faizleri yükseltmek...
Suların çekilmesini beklemek gibidir...
★
Doğrusu nedir?..
Her şeye rağmen...
Toplumsal moralleri yüksek tutarak:
Yatırım yapmak...
★
Yani...
Derenin üzerine köprü yapmak...
★
Tabii ki...
Ve yine:
Bana göre...
Öğrenmeyi öğrenmek...
İnsanların kimileri:
“İnanmak...”.
Kimileri ise:
“Bilmek” ister...
★
İnanmak çok kolaydır...
Hiçbir zahmet gerektirmez...
“İnandım” dediğiniz anda:
İnanmış olursunuz...
★
Bilmek için ise önce:
“Öğrenmeyi öğrenmek” şarttır...
Eğer bir kişi:
Öğrenmeyi öğrenmek istemiyor...
Sadece bilmek istiyorsa...
O kişi sadece bilir...
Ama...
Yapabilemez...
★
Sözümün özü şu:
Öncelikle öğrenmeyi öğreniniz...
O zaman bildikleriniz işe yarayacaktır...
★
“İnanmayalım mı?..”
İnanın canım...
Bana ne...
Ama...
Körü körüne inanmayın...
Sorgulayarak inanın...
Yandık...
Ankara/Mamak’ın AKP’li Belediye Başkanı Murat Köse’ye soruldu:
“801 milyon dolara mal olan Ankapark, kamu zararı ne olacak?.”
Murat Köse cevap verdi:
“Bunlar geçmişte kaldı!..”.
[caption id="attachment_368985" align="alignnone" width="600"] Murat Köse[/caption]
★
Gelecekte...
Bu ülkenin yargısı da...
Bu kişi gibi düşünüp:
“Bunlar geçmişte kaldı” diyecekse:
Yandık.
Dünün tweeti...
Prof. Celal Şengör
@celal_hocaniz
Olamadıkları her şeyden nefret ediyorlar.
Kapısından giremedikleri okuldan, okuduklarında anlamadıkları kitaptan, sanattan, yaşayamadıkları sevgiden, özgürlükten.
Başını dik tutmaktan bile...