Korkusuz

Helalleşme ve Ömer’in yolu...

Helalleşme ve Ömer’in yolu...
Siyaset, rakibine ‘benzeşme’ değil, ‘fark yaratma ve farkını ortaya koyma’ sanatıdır. AKP, kurulduğu günden bu yana bu temel ilkeyi hayata geçirdi ve 20 yıl iktidarda kalmayı başardı. CHP ve İYİ Parti ise bu basit gerçeği görmek yerine, AKP’ye benzeyerek ve benzeşerek oylarını artırma arayışı içine girdi. Oysa ki; benzeyerek / benzeşerek değil, farkınızı ortaya koyarak çekim merkezi olursunuz. Seçmen, orijinali varken, taklidine neden oy versin?

[caption id="attachment_304614" align="alignnone" width="600"] Kılıçdaroğlu[/caption]

GERÇEKÇİ DEĞİL

Tahmin etiğiniz üzere, İYİ Parti’nin ne demek istediğini hala kimsenin anlayamadığı “Ömer’in Yolu” sloganı ile CHP’nin buna eklemlenen  “Helalleşme” söyleminden bahsediyorum. Her iki söylemin de toplumda en küçük bir karşılığı bile yok. Bırakın toplumun geniş kesimlerini, bu söylemler, kendi partilerinin tabanında bile herhangi bir etki ya da heyecan yaratmıyor. İYİ Parti, artık AKP’nin bile kullanmaktan imtina ettiği “dini söylem”lere sarılıyor ve oy aldığı merkez sağ seçmeni bile tanımadığını gösteriyor.

KİMSE İTİRAZ EDEMİYOR

Halbuki; AKP ve MHP’den koparak İYİ Parti’ye gelen seçmenler, zaten dinimizin istismarından bıkıp yorulduğu için İYİ Parti’yi tercih ediyordu. İYİ Parti ise bu sosyolojiye aykırı davranıyor. Hele o “Ömer’in Yolu” başlıklı afiş, tam bir siyasi iletişim faciası... Ancak ne yazık ki; İYİ Parti’de “Bu afiş yanlıştır’’ diyebilecek bir kişi bile yok... Bunu söyleyenin siyasi hayatı biter...



CHP NEREYE?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme” çağrısı da bu iletişim faciaları arasına çoktan girdi bile... Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme” gibi çok derin anlamı olan ve sonu “redd-i miras”a varacak olan bir çıkışı yapmasını doğru bulmuyorum. CHP son 70 yıldır iktidar bile olamamışken neyin hesabını verecek? CHP hangi suçu işledi; hangi hakkı yedi de halktan helallik istiyor?

CHP’yi sonu olmayan bir “Helalleşme” tartışmasının içine sokmak, partinin enerjisini yeniden “savunma”ya geçmek için harcatmaktan başka bir işe yaramaz... Ne yazık ki; artık CHP’de de “yanlışa yanlış” diyebilecek kimse yok... Partilerin iç mekanizması, buna izin vermiyor. Kimse genel başkanları kızdıracak bir yorum yapamıyor.

AKP ÜZERİNDE TEPİNİR

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kişi olarak” istediği herhangi bir şahısla inancı gereği “helalleşme” hakkı vardır. Ancak iktidar alternatifi bir partinin genel başkanı olarak, CHP adına “helalleşme” çağrısı yapma hakkı yoktur. “Partimizin açtığı derin yaralar” söylemi de tıpkı helalleşme çağrısı gibi çok büyük bir talihsizliktir. AKP Kılıçdaroğlu’nun yeniden açtığı bu “yara”yı sonuna kadar kaşıyacak ve kanatacaktır. Üzerinde çok fazla düşünülmeden dile getirilen söylemler de muhafazakar olduğu varsayılan bir kısım seçmene hoş görünme çabası da CHP’ye zarardan başka bir şey vermez!

DOSTANE UYARI

Ayrıca, siyaset Türkiye’de artık “dini söylem” üzerinden mi kurgulanacaktır? İYİ Parti ve CHP nasıl tehlikeli bir yola girdiğini görmüyor mu? Biz bu iki partinin iktidara gelip “yolsuzluk, hırsızlık, yağma, talan ve işkence yapanlardan hesap sorması”nı beklerken, onlar “Ömer”den, “Helalleşme”den dem vuruyor ve umutlarımızı tüketiyor.

“ALDATILDIK, KANDIRILDIK...”

Madem siyaset artık bu söylemlerle yapılacak, o halde AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kızma hakkınız da yok. Erdoğan, FETÖ darbesi sonrası, “Kandırıldık, aldatıldık, Rabbim bizi affetsin” diyerek bir bakıma ‘helallik’ istedi. “Helalleşme” her şeyi unutmak ve “yeni bir sayfa açmak”tır.

Şimdi söyleyin bakalım? Ne yapacağız? “Olan oldu” deyip yolumuza devam mı edeceğiz!

Evet, “rövanşist” olmayalım ama hukuk devletinin temel ilkelerini de hiç oy getirmediği defalarca kanıtlanmış olan dini söylemlere kurban etmeyelim...

Cemil Çiçek’in sözleri, Erdoğan’ın ‘iç sesidir’


Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi ve AKP’li eski bakan Cemil Çiçek’in Sözcü’den Aytunç Erkin’e yaptığı açıklamalar, MHP’nin AKP’ye kabul ettirdiği “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin Türkiye’ye hiçbir fayda getirmediğinin itirafıdır.

Cemil Çiçek, iktidar olabilmek için gereken yüzde 50.1 oy alma şartının, bundan sonra da sorun yaratacağını ve bu kuralın değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor. AKP’li Çiçek’in sözleri, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “iç sesidir.”  Erdoğan, yüzde 50.1’den kurtulmak ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda en çok oyu alan kişinin cumhurbaşkanı ilan edilmesini istiyor.

[caption id="attachment_304616" align="alignnone" width="600"] Cemil Çiçek[/caption]

DEFALARCA SÖYLEDİK AMA...

2016 yılından bu yana, bu sistemin Türkiye’ye hiçbir fayda getirmeyeceğini aksine yeni sorunlar yaratacağını söylemekten yorulduk. Bu sistem hayata geçirildiğinde 1 dolar 4.65 TL oranındaydı. Bugün 1 dolar 10 TL oldu. AKP-MHP ortaklığı yüzde 50’yi bulamayacağını görünce, işin içinden sıyrılmaya ve yeni bir tartışma açarak sistemi revize etmeye çalışıyor. Muhalefet bu tuzağa kesinlikle düşmemelidir.