Korkusuz

HDP’ye yapılan hazine yardımı nereye gidiyor?..

HDP’ye yapılan hazine yardımı nereye gidiyor?..
HDP’li Sırrı Süreyya Önder, “Seçim döneminde İYİ Parti bize aracı gönderdi” iddiasını hâlâ ispatlayamadı. Kim gitmiş, kim kimle, nerede görüşmüş, nelerin pazarlıkları yapılmış belli değil. Ortada ispata muhtaç bir iddia var ama gelin görün ki her akşam televizyon kanallarında, sosyal medyada “İYİ Parti’nin HDP ile seçim ortaklığı” tartışılıyor.  Ekranlardan evlerimize alevler saçılıyor. AKP trolleri yapıştırıyor da yapıştırıyor. İYİ parti sözcüleri algıyı kırmak için sürekli savunmada. Bu tartışma kimin işine yarayacak, buradan ne çıkacak?.. Sorulara cevap bulabilmek için baş rol oyunculuğu Sırrı Süreyya Önder’e verilen filmin sonunu beklemekten başka çaremiz yok.

İYİ Parti’de genel kanaat, bunun bir saray oyunu olduğu yönünde. “Belediyeleri kaybetmenin acısı da var” diyorlar. İYİ Parti- HDP kapışması üzerinden ortaya bir de “HDP kapatılsın” fitili ateşlendi. AKP trol ve sözcüleri topu sahaya bırakıp kaçak güreşmeyi tercih ediyor. Tabloya bir bakın!.. İktidar sürekli HDP’li belediye başkanlarını “terör örgütüne yardım ve yataklık” suçlamasıyla görevden alıyor. Yerlerine kayyum atanıyor. Gülmekten çatlayacağım. Beri tarafta, AKP’nin “terör örgütü uzantısı” dediği HDP’ye hazineden 92.2 milyon lira veriliyor. Seçim döneminde bu miktar daha da artacak. “HDP kapatılsın” diyenler bu paranın nereye akıtıldığını takip ediyorlar mı?.. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!.. Yoksa “Çözüm süreci” ortağı olan HDP hâlâ yedekte mi tutuluyor?.. Hatırlayalım; sonuçta “Çözüm süreci” bitirilmemiş, buzdolabına kaldırılmıştı.

Madem öyle!.. Soru çok net;

Siyasi iktidarın elinde devletin istihbaratı var, ellerinde belgelerinde olduğu da su götürmez gerçek. Neden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidip belgeleri teslim edip kapatma davası açılmasını istemiyorlar?.. Anayasa Mahkemesi kapatma kararı vermese bile Hazine yardımını kesme ihtimali yok mu?..

Aksi halde bunun adı danışıklı dövüş, tahterevalli siyaseti olur!..

Sarayda, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50 barajının düşürülmesi ve seçimin tek turlu en fazla oy alanın kazanması yönünde bir çalışma yapıldığını sağır sultan bile biliyor. Ee, bunun gerçekleşmesi, en azından Meclis’te referanduma götürebilecek oyun yakalanabilmesi için Cumhur  İttifakı’nın yanında HDP’nin de desteğine ihtiyaç var. İYİ Parti- HDP kapışması üzerinden nasıl şeytani bir oyun kuruluyor diye çok merak ediyorum.

Asla ve kata değişmeyecek bir gerçek varsa o da arşivlerdeki gerçeklerdir. Arşiv hiç yalan söylemez. Bakın da hatırlayın o günleri;

AKP’li Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan; “Abdullah Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var. O, bölgenin yeni aktörüdür.”

AKP’li Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; “Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan biz çıkardık.”

AKP’li Devlet Bakanı Beşir Atalay; “Abdullah Öcalan Kürtlerin lideridir. Onun mesajları bizim de düşüncemizdir.”

AKP Milletvekili Mehmet Metiner; “Öcalan’ın durduğu yer Türkiye’ye çok katkı sağlıyor. Çok değerli şeyler söylüyor.”

AKP Milletvekili Yasin Aktay, “Abdullah Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor. Onun talepleri normaldir. Meşrudur.”

AKP Milletvekili Orhan Miroğlu; “PKK terör örgütü değildir. Apo, Türkiye için fırsattır. Yeniden devreye girmelidir.”

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun. Bu sözlerin milyonda birini  CHP’den veya İYİ Parti’den bir sözcü sarf etseydi, başına neler gelirdi?..