ÜÇ haftalık kimine göre kısa, kimine göre uzun bir ayrılık ve yine buradayız... “Gidilmesi zor ‘çok’ yer var gidilmesi gereken’’ misali... Yazılacak çok şey var yazılması gereken... Ama fırsat vermiyor Bahadır müdür... “Az yaz abi gözünü seveyim’’ diyor... Uzun yazınca, sokak jargonuyla bana ‘trip’ atıyor... Odamın önünden parmak uçlarına basıp geçiyor, selam vermemek için adımlarını turbo ile atıyor... Ben de onu dinliyor kısa yazıyorum... Benim işim Beşiktaş... Başka takımı yazmak, eleştirmek ya da övmek benim işim değil... Beşiktaşlılar, yıllar sonra ilk kez tribünde yönetime karşı seslerini yükseltti... “Yönetim uyuma Beşiktaş’a sahip çık”... Çok önemli ve manidar bir uyarı... Demek ki Beşiktaşlı, yönetimden hoşnut değil... Bu uyarı çok dikkate alınması gereken bir uyarı... Bu uyarı bir hakem hatasına verilen tepki değil... Bu, yönetime bir ihtar... 115 yılda onlarca yönetim kadrosu geldi geçti... Tribündeki insanlar jenerasyon değişse de hep aynı... Hepsi takımına, armasına, renklerine aşık insanlar... Hepsi Beşiktaş sevdalısı... Yönetimin gözü kulağı tribünde olmalı... Hayat şarkılarda gizlidir... “Bugün de böyle geçti sanma yarın neler olacak’’ ile başlayan şarkı... “Gülüm gülüm hava bozdu birdenbire/ gülüm gülüm gözündeki yaşlar niye’’ diye sürer gider...
