Korkusuz

Hatırlatma zamanı!..

Hatırlatma zamanı!..
Ülke çok kritik bir virajda!... Aynı zamanda altılı masa da...

SP lideri Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğini yapacağı ilk tur toplantılarının sonuncusu öncesi kulisleri çok dikkatle takip ediyorum. Çok net söylemek gerekirse; iyi gitmiyorlar!..

Tamam... Saray iktidarının kötü yönetimine karşı toplumda büyük bir tepki var. Altılı masanın lokomotifi CHP ve İYİ Parti ivmeyi yükseltiyor. Ancak hâlâ toplumda beklenilen güven karşılığını bulamadılar. Nedeni de çok açık ve net; 6’lı masada her şey pamuk ipliğine bağlı!.. Ve seçmen bunun çok iyi bir şekilde farkında...

İsimlendirmeye girmeyeceğim:

CHP kurmayları ısrarla; “Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu” diyor... Herhalde bunun altılı masada alınan kararların ruhuna aykırı olduğu tartışılmaz...

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Başbakanlığa talip olduktan ve buradan geri vites yapmayacağını ısrarla vurguladıktan sonra o cepheden henüz kamuoyuna açık bir isimlendirme duymadık.

Peki ne oluyor?..

CHP ve İYİ Parti’de lobiler harıl harıl çalışıyor. Hem de ne çalışma!.. İnanın bana, bu enerjilerini sahaya yansıtsalar, partilerinin oy oranları en az 2-3 puan fark eder.

CHP ve İYİ Parti’deki lobiler, kamuoyunda görüntü veren bazı raketler üzerinden mücadele ediyor. Hem de ne mücadele!.. Karalamalar, dezenformasyonlar, manipülasyonlar...

Ne olursa olsun bizim dediğimiz olsun mücadelesi!..

Ne için?.. Gelecek iktidardaki aslan payını kapmak için!..

O lobilerin kafalarının içindeki ne?..

“Her parti kendi Cumhurbaşkanı adayını çıkarsın. Nasıl olsa ikinci turda biz kazanırız.”

Çarşıdaki hesap böyle!..

★★★

Gördüklerimden ve de duyduklarımdan yola çıkarak şunları söylemeliyim:

Bu millet, beşli çeteden çok çekti. Yeni beşli çetelere de hiç ihtiyacı yok!.. Milletin orasına burasına koyacak yeni isimler de istenmiyor. Bu kafayla gidilip es kaza iktidara gelindiğinde, en fazla 2 ay sonra saray iktidarını aranır hale getirmeye de kimsenin  zerre kadar hakkı yok!..

Toplumun yüksek beklentisi; altılı masada makul bir anlaşma gerçekleşmesi ve ortak aday üzerinde ittifakla birleşilmesi.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve sayın Meral Akşener’e sesleniyorum:

ORTAMI ZEHİRLEYENLER VAR!..

Tüccar zihniyetli siyasetçilere dikkat!..

★★★

Herhangi bir hata yok!.. Ne kafam karıştı eski bir yazıyı ben yazı işlerine gönderdim ne de editörümüz dalgınlıkla arşivdeki yazımı kopyalayıp köşeye koydu...

Sadece, bir gazeteci gözlemi!..” başlıklı 6 Ağustos tarihinde kaleme aldığım yazımdan bir bölümü  (yukarıda) bilerek tekrarladım bugün!.. O gün, altılı masanın cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kararını netleştirmesi için çağrıda bulunmuştum. Toplumdaki kafa karışıklığının ve gidişattaki yanlışlığın ısrarla altını çizmiştim.

Millet İttifakı olarak adlandırılan ve toplum için büyük bir umut kapısı olan birliktelik Cumhur İttifakı’nın tüm belden aşağı dağıtma hamlelerine direndi. Dağılmadı... Dağıtamadılar... Ama, en büyük ilk hata Millet İttifakı’nın altılı masaya çevrilmesi ile yapıldı. Toplumda büyük kuşkulara ve cevabı asla verilemeyen soruların gündeme gelmesine sebep olundu. Daha sonra masa çalışmalarından çıkan ve kamuoyuna ilan edilen çalışmalar büyük sorunlar yüzünden inim inim inleyen toplumda yeterince karşılık bulmadı. Vee erken girilen zafer sarhoşluğuna masa içinde özellikle CHP ve İYİ Parti arasındaki tartışmalar tuz biber oldu. Şimdi herkes bir taraftan çomak sokuyor. Nedense  sokulan çomaklara Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş bile cevap ver(e)miyor, sessizce köşelerinden izlemekle yetiniyorlar. Çıkıp “biz aday değiliz” deseler herkesin eli rahatlayacak.

Kısacası; ortaya çıkan bu kavga, kargaşa ve cumhurbaşkanı adayının belirlenmesindeki belirsizlik sürecinde Millet İttifakı’nın kendine yaptığı tahribatı Cumhur İttifakı onlara yapamadı!..

Altılı masanın “Cumhurbaşkanı adayı seçim tarihi kesinleşince ilan edilecek”i de toplum benimsemedi. Bunun karşılığı olmadığını sadece sahada değil temas ettiğim her yerde görüyorum.

★★★

Altılı masanın ikinci tur toplantılarının ilki 2 Ekim’de CHP’nin ev sahipliğinde yapılacak. Bugünlerde çokça kulis haberleri okuyorsunuz. Masa etrafındaki liderlerin birbirleri ile görüşme trafiği, “Bay Kemal”in toplantı öncesinde yapacağı ziyaretler vs... vs... ile ilgili...  Bunlar hakkında yazılıp çizilen ve konuşulanların hepsi zaten kafası karışık olan toplumu saray iktidarına meyil ettirme faaliyetleri. Ha, başarılı olmuyorlar da diyemem!..



Siyasetin duayen ismi bir dostun dün bana İstanbul’da çektiği bu fotoğrafı gönderdi. Dostum, önce, “Sizin Ankara’da bu afişler sokaklara asıldı mı?” diye sordu. Ben de “bizim buralarda  sokak ve caddeler sadece Devlet Bahçeli’nin ‘Aday belli, karar net’ afişleri ile dolu olduğunu söyleyip “görmedim henüz” dedim. Dostum, “Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı kampanyasını başlatmış “dedi. İletişimci gözüyle, billboardlara asılan afişleri incelediğimde Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatleri ile birlikte en öne çıkarıldığını ben de gördüm. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için “ben hazırım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu bugüne kadar iktidara geldiğinde yapacaklarına dair iddialı projelerini sıralıyordu. “Bay Kemal” herhalde 2 Ekim’i de beklemeye gerek görmemiş ve çok istediği cumhurbaşkanlığı adaylığı için seçim kampanyasının başlama vuruşunu yapmış.

Madem öyle!..

2 Ekim’de topu çevirip yan paslarla toplumu oyalamasınlar... Ne olacaksa bir an önce olup bitsin... Ak koyun kara koyun ortaya çıksın!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.