Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Hani enseyi karartmayacaktık

Canlarım...

  1. ve 21. yüzyılda yaşanan her ekonomik kriz öncesini...


Ve sonrasını:

Hatırlayın lütfen...



Her büyük ekonomik kriz genelde...

Seçim sonralarına rastlıyordu...

Neden?..

Çünkü...



Politikacıların seçim öncesi seçmene verebilecekleri tek rüşvet:

Bol para harcama imkânı...

İstihdam yaratıcı (Üretim değil) harcamalar...

Ve...

Geçici bir refah devletidir....





Ve seçim sonrası...

Halk deyimiyle söylemem gerekirse:

Bıldır (Geçen yıl) yenilen hurmalar...

Popoları:

Tırmalıyordu...



Ve her seçim sonrası...

Gelsin:

Sıkı para politikaları...

Gelsin:

Yüksek faiz dönemleri...

Gelsin:

Yüksek vergiler...

Gelsin:

Kamu ürünlerine yapılan yüksek zamlar...

Gelsin:

Maaş ve ücretle geçinen yurttaşların gelirlerini mümkün olduğunca budama...

Gelsin:

İşten çıkarmalar...

Gelsin:

“En az ücret, en az sayıda işçi” ile:

“En yüksek kâr” elde etme süreci...

Ve...

Gelsin:

Yeni yatırımlardan vazgeçmeler...



Bu saydıklarımdan:

Biri sebep ise...

Diğeri sonuç...



Bir sonraki aşamada ise...

Bir önceki aşamada sonuç olan...

Bu defa...

Kendisini takip edecek olan sonucun:

Sebebi...

Ve canlarım...



Ortaya çıkan son tablo:

Stagflasyon...

Yani:

Hem enflasyon...

Hem ekonomik durgunluk...

Yani...

Ekonomik kriz...



Batan bankalar...

İflas eden şirketler...

Ve çöken:

Borsalar...

Milyonlarca işsiz...

Çürümüş:

Sosyal yapı...

Ve...

Kokuşmuş hukuk ahlâkı...



Sözümün özü canlarım:

Yapılacak seçimlerden sonra...

Kim kazanırsa kazansın...

Cumhuriyet tarihimizin...

En büyük...

En çok can yakan...

Ekonomik krizini:

Yaşayacağız...



Youtube kanalımı izleyip KORKUSUZ’daki yazılarımı da okuyanların:

“E hani enseyi karartmayacaktık dede?” diyeceklerini biliyorum...



Elbette o görüşümde kararlıyım...

Ama...

Arzulanan Türkiye’ye ulaşabilmek için...

En az bir yıl:

Emekleme dönemi yaşayacağımızı da:

Söylüyorum...

Memleketi kurtarın memleketi


Çok bilindik ve çok klâsik olacak biliyorum...

Ama...

Yine de:

Hatırlatayım...



Fatih’in orduları İstanbul’u kuşattığı...

Ve...

Şehrin düşmek üzere olduğu sırada...

Şehrin ileri gelenleri ve papazlar:

“Melekler erkek mi dişi mi?” tezlerini tartışıyorlardı...





O tarihten yaklaşık 600 yıl sonra...

Memleket ekonomisi...

Cumhuriyet tarihinin en büyük çöküşünü yaşıyor...

Mecliste:

Memleketin geleceğini kurtarmak...

Halkın huzur ve refahını sağlamakla görevli politikacılar:

“SSK’Yı kim batırdı?” sorusuna cevap arıyorlar...



Efendiler...

Battığını iddia ettiğiniz emeklilik kurumunu...

20 yıldır...

İktidar partisi:

Yönetiyor...

Batırdıysa...

Tabii ki:

O batırmıştır...



Ama...

Deyin ki...

3-5 yıllık genel müdürlüğünde...

Hiçbir siyasi sorumluluğu olmadığı halde:

Genel Müdür:

Kemal Kılıçdaroğlu batırdı...



Ve...

Bay Kemal de çıktı:

“Ben batırdım” dedi...

Ne olacak?..

Ülkenin geleceği kurtulacak mı?..



Yahu SSK ne ki?..

Memleket battı memleket...

Kavgayı bırakın da...

Ele ele verip:

Memleketi kurtarın memleketi...

İnanıyorum...


Winston Churchill:

“Belki daha dikkatli olmam gerekir ama bende, akıntıya kürek çekmek gibi bir eğilim var” demişti.



Demek ki:

Atatürk’e benziyormuş...

Samsun’a hareket etmeden önce...

Ona da:

“Akıntıya kürek çekiyorsun” diyenler olmuştu...



Ne yazık ki bugün ben de...

Ve hem de...

Beni samimiyetle sevdiklerine inandığım dostlarımdan duyuyorum:

Aynı deyimi...



Atatürk ve Churchill başardılar...

Benim ise:

Hiç şansım yok...

Ama...



Beni izleyenlerin...

Akıntıya rağmen hedefe ulaşacaklarına:

İnanıyorum...

Tahminim


Sosyal medyada...

Süleyman Soylu’nun BAE’ne neden gitmiş olabileceği sorgulanıyor...





Tahminim o ki:

15 Temmuz darbe girişiminden kendilerini suçladığı için:

Özür dilemek...

Ve:

“Borç istemek” için:

Gitmiştir...



“Gitti” demiyorum ha!..

Tahmin ediyorum...

Bakkal yönetemezler ama


T.C. kanunlarının hiçbir yerinde:

“Fahiş fiyat” tanımı yok...



Çünkü...

Piyasa ekonomilerinde...

Bir ürünün fiyatını:

Devlet/İktidar değil...

Piyasalar (Arz/talep) belirler...





Ürünün fiyatı yüksekse...

Vatandaş almaz...

Alternatif ve daha ucuz ürün arayışına girer...



Ürünün fiyatı kesesine uygunsa:

Satın alır...



Eğer bir ülkede...

Devletin/İktidarın görevlendirdiği memurlar...

“Fahiş fiyat” kontrolüne çıkmışlarsa...

Bu müdahale:

Fiyatları düşürmez...

Üretimi durdurur...



Üretimin durması demek:

İşsizliğin artması...

Devletin vergi gelirlerinin düşmesi:

Ekonomik büyümenin:

Gerilemesi demektir...



Bu kadar basit bir gerçeği bilemeyenler...

Devlet değil...

Bakkal bile yönetemez...

Allah bildiği gibi yapsın


Tembel çocukları sınıfta kaldığında...

Öğretmeni suçlayan...

Hatta:

Döven...

Hatta:

Bıçaklayan kültürün devamı olanlar...





Seçtikleri politikacıların...

Bütün beceriksizlik ve başarısızlıklarını:

Dış güçlere bağlamaya devam ediyor...



İktidarın yanlış politikaları yüzünden...

Milli paramız değer kaybettiğinde...

Doları suçlayıp...

Dolar yakanlar...



Enflasyon patlayıp...

Sınır dışı harekâtlarda...

Şehit tabutları geldiğinde...

ABD’yi sorumlu tutup:

iPhone telefonlarını kıranlar...



Bugün de...

Hayat pahalılığından...

Seçtikleri iktidarı sorumlu tutacaklarına:

Marketleri suçluyorlar...



Hay Allah bunları:

Bildiği gibi yapsın inşallah: Âmin...

Yorumlayamadım


CHP ve İYİ Parti:

“Emeklilerin bayram ikramiyeleri asgari ücret düzeyine yükseltilsin” diye bir kanun teklifi verdi...



Ama...

Teklif:

AKP ve MHP oylarıyla reddedildi...



Haber bu kadar...

Yorumlayamadım...

Aklı başına gelince


Diktatör, huzuruna çağırttığı muhalif gazeteciye:

“Halkın aklını başından alıyorsun... Morallerini bozduğun için seni öldürebilir...” dedi öfkeyle...

Gazeteci yazar gülümsedi:

“Aklı başına geldiğinde de seni...”.

Dünün Tweeti


CEM TOKER

@tokcem

Gıdadaki enflasyondan marketleri sorumlu tutan kafalar, yarın bir gün benzin, motorin fiyatlarından da benzin istasyonlarını sorumlu tutar mı? Tutar elbette!!!