Asıl anlaşılması gereken, siyasetin futbola olan etkisinin artık bu güzel oyunu güzel olmaktan çıkardığı. Bugün Trabzonspor, yarın Fenerbahçe, öbür gün Galatasaray, Beşiktaş... Birilerinin bir takımın başarısı için saha dışından çalışmasının Türk futbolunu getirdiği nokta ortada.
A Milli Takımımız artık Lüksemburg, Litvanya ve Faroe Adaları ile aynı klasmanda. Naklen yayın kaosu çözülemedi. Harcama limitleri belli değil. Bir sezonda MHK’de üç ayrı başkan görev yaptı. TFF’nin bir kulübün başarısını sağlamak için imkânlarını seferber etmek yerine asıl görevi olan Türk futbolunun gelişmesi için mesai harcaması gerekiyor. Ancak futbolu, futbolun içinden gelenlerin değil, futbolu dizayn etmek isteyenlerin yönetmesinin oluşturduğu kaosun bedelini ödüyoruz. Unutmayın ki, bu devran böyle sürdüğü müddetçe bugün sevinenler, yarın isyan edecektir.
Lütfen bu güzel oyundan elinizi çekin. Futbol da kulüplerimiz de siyasetin oyuncağı değildir, siyaset üstüdür. Oyunun kuralları açıktır. Bu kurallar içinde futbolun oynanmasına izin vermeniz, kulüp gömleklerinizi çıkarıp adil olmanız futbolu tekrar izlenebilir ve oynanabilir bir oyun haline getirmeye yeter.
Başkanlık ve liderlik ayrı şeylerdir. Son açıklamalarıyla Fenerbahçe’nin kenetlenmesi adına kıvılcımı ateşleyen Ali Koç, başkanlıktan liderliğe terfi etmiştir.