Korkusuz
Alper Mert

Galatasaray aklı

Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından olan Galatasaray’ın taraflı, tarafsız herkese örnek olan bir kültürü vardır. Bu kültür çoğu zaman eleştirilse bile Galatasaray Lisesi üzerinden camianın içerisine yerleşmiştir. Örneğin Galatasaray’a üye olmak için para vermeniz yetmez. Galatasaray’a üye olmak için belli bir kültüre sahip olmanız gerekir. Her Galatasaraylı şu cümleleri iliklerine kadar hisseder: “Kimseden bir fayda ummam ben, dilenmem kol kanat; kendi gök kubbemde kendim gezginim, bir eğik baş, boyunduruktan ağırdır boynuma; fikri hür, vicdanı hür Galatasaraylıyım!”

Liseye operasyon merakı var


Mustafa Cengiz yönetiminin ikinci dönemi ile birlikte Galatasaray Lisesi’ne karşı net bir tavır başladı. Siyasi erkin Galatasaray Lisesi’ne karşı mesafeli olmasının bu tavırda bir etkisi var mı? Değilse bu neyin hırsı ben de merak ediyorum. Son günlerde ise 2019 yılında sicil kurulu içerisinde başlatılan bir soruşturma ile ilgili olarak çeşitli iddialar ortaya atılıyor. Dönemin kulüp genel sekreteri Mustafa Turgun’un ifadeleri doğrultusunda sicil kurulunda görev yapan E.E isimli personelin 2019’da usulsüz üyelikler yaptığı, üyelik vaadiyle adaylardan para tahsil ettiği şeklindeki iddialardan dolayı açılan soruşturma sonrası yaşanan olaylar Galatasaray’ın alışık olduğu şekilde yürümeyince tepki sesleri yükselmeye başladı. Soruşturma kapsamında görevine son verilen Nuray Dayı, Disiplin Kurulu’nun istifa eden avukat üyesi Cengiz Akıncı hakkında, kendisine eski Sicil Kurulu Başkanı Serdar Eder’i hedefe koyacak şekilde savunma yollayıp, kasıtlı şekilde yönlendirdiği gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Akıncı durumun öyle olmadığını söylese de Dayı ile temasa geçtiğini doğruladı.


Hissiyat değil delil esastır


Avukat Cengiz Akıncı ve kendisi ile beraber yaşanan süreci yöneten isimlerin tamamı aslında E.E ve Nuray Dayı’dan, Serdar Eder ve başkalarının isimlerini almak için bu ikiliyle temasa geçtikleri çok belli. Kafalarında belirledikleri tertibe göre bir plan yapıp önce Serdar Eder’i sonra belki de eski başkanlar Duygun Yarsuvat ve Dursun Özbek’i sürecin içerisine denetleme görevini ihmal suçlarından dahil edecekler. Adalet yerini bulsun. Ama bu, ortaya çıkan bilgi, belge ve alınan ifadeler ışığında olmalı. Yönlendirmeli savunmalar almayı denemeler, delilden çok hissiyatla suçlamalar falan bunlar bizim bildiğimiz Galatasaray aklı ile bağdaşmıyor. Aklı Galatasaray kültürü ile bağdaşmayanların operasyonlarına camianın güvenip, destek vermesi imkânsız.