Eyyyy swap... Sen nelere kadirsin!
DİKKAT ÇEKEN TAYİN
Bu tartışmalar sürerken, 2 Ekim 2018 tarihinde İstanbul’da katledilen Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın davasının Suudi Arabistan’a gönderilmesine şerh düşen ve bu tavrıyla dikkat çeken İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir’in Kahramanmaraş’a atandığı ortaya çıktı.
HAKİMİ ŞAŞIRTAN KARAR
Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuşan Nimet Demir, tayinine ilişkin değerlendirme yaparken, “Bu kadar cesaret edeceklerini, bu kadar cesur olacaklarını zannetmiyordum” diyor. Meslekten ayrılmayı düşündüğünü de belirten Demir, “Benim kıdemimde olan hakimlerin yeri orası değil’’ diyor.
Muhafazakar kimliğiyle tanınan Nimet Demir, bir siyasetçi değil... Hukuk insanı... Zaten röportajda “Ben kişilerin kimliğine göre değil, hukukun gereklerine göre karar veririm’’ diyerek, hukukun temel ilkelerini hatırlatıyor.
AKP’nin tahammül edemediği de zaten bu...
AKP iktidarı öyle bir sıkışmış ki; hukukun evrensel ilkelerini paranın gücüne ezdiriyor!
AKP için artık hukuk değil, Birleşik Arap Emirlikleri ile kurulan ilişkilerin “sağlıklı yürümesi’’ önemli...
BU İLK DEĞİL...
Hatırlarsanız; AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan da Birleşik Arap Emirlikleri hakkında yaptığı bir yorum sonrası görevinden istifa ettirildi! AKP Cahit Özkan’ı görevden alarak, Prens Salman’a ‘üst düzey’ bir mesaj verdi ve ‘’Kimse sizin aleyhinize konuşamaz’’ denildi. Kamuoyunda çok gündeme gelmedi ama Adalet eski Bakanı Abdülhamit Gül’ün de bu dosyanın Suudi Arabistan’a verilmesine karşı çıktığı ve bu yüzden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerilim yaşadığı iddia edildi.
AKP’NİN ÇOK SIKIŞTIĞININ KANITI
Cinayet İstanbul’daki Suudi Başkonsolosluğu’nda işlenmiş olmasına rağmen, Kaşıkçı Davası dosyasının Suudi Arabistan’a gönderilerek faillere teslim edilmesi de AKP’nin Prens Salman’ı kızdırmak istemediğini ortaya koyuyor. Prens Salman’ın İstanbul programından birkaç gün önce gerçekleşen bu tayin, AKP’nin almayı hayal ettiği üç - beş milyarlık swap yüzünden içine düştüğü çaresiz durumu da özetliyor.
Ey swap sen nelere kadirsin!
Ne parti yetkilisi tanırsın ne hukuk ne de hukuk insanı...
Belli ki; senin karşında hiçbir güç duramaz!
Mazot fiyatı AKP’lileri de korkutuyor
AKP iktidarı işin kolayını buldu. İktidar, tüm dünyada petrol fiyatı düşerken, akaryakıta sürekli zam yaparak kolay yoldan vergi topluyor. Öyle ki; iktidar bir yılda toplamayı düşündüğü ÖTV ve KDV hedefine yılın ilk beş ayında ulaştı.
Önceki gün sohbet ettiğim AKP’li bir siyasetçi ise bu durumun parti çevrelerinde de kaygı yarattığını dile getirdi. AKP’li kaynağım, “Mazot geldi 30 TL oldu. Bu işin hiç şakası yok. Dar gelirliler için yaşam daha da zorlaşıyor. Sahaya inen milletvekili ya da milletvekili adayı ne anlatacak?” ifadesini kullanıyordu.
Sahi; mazotun 30 TL, ekmeğin 5 TL olduğu bir memlekette, AKP ya da MHP’li vekiller sahaya indiklerinde halka ne söyleyecek?
Muhalefet milletvekillerine çağrı...
Türkiye, tarihinin belki de en ağır sansür yasalarından biriyle karşı karşıya... AKP ve MHP iktidarı, “Dezenformasyon Yasası’’ adı altında başta muhalif gazeteciler olmak üzere toplumun neredeyse tamamını susturmayı hedefliyor.
HUKUK YOK!
Kanun taslağının içine konulan 29. Madde, hepimizin tepesinde “Demokles’in Kılıcı’’ gibi sallanacak. “Halkı yanıltıcı haberleri yaymak’’ adı altında düzenlenen bu madde ucu bucağı olmayan geniş bir soruşturma ağının kapısını açacak. Hukukun en temel ilkesi olan “belirlilik’’i ortadan kaldıran bu maddeye göre, iktidar çevreleri beğenmediği her görüşü şikayet edip soruşturma açtırabilecek. Hakkında kovuşturma başlatılan kişi, 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
TBMM’deki ilgili komisyondan geçen taslak, yarın TBMM Genel Kurulu’na gelecek. Böylece yasanın tüm maddeleri görüşülmeye başlanacak.
GÖRÜŞMELERE KATILIN!
CHP’den İYİ Parti’ye, HDP’den Saadet’e, Demokrat Parti’den Deva’ya, TİP’ten Memleket’e dek tüm partilerin milletvekilleri yasanın görüşüldüğü günlerde genel kurulda olmalı ve bu yasanın geçmesini engellemeye çalışmalıdır. Hatta; bu görüşmelere milletvekili olan genel başkanlar da katılarak sansüre karşı net tavır almalı ve farkındalık yaratmalıdır.
GÖREVİNİZİ YAPIN!
Muhalefet milletvekilleri, “AKP ve MHP’nin çoğunluğu var. Yasayı nasıl olsa geçirirler, ben oy versem de bir şey değişmez’’ diye düşünür ve genel kurula gitmezse hem görevlerini yapmamış hem de seçim öncesi büyük bir moral yitimine sebep olurlar.
O gün gözlerimiz TBMM’de olacak... Görüşmelere kimlerin katılıp kimlerin katılmadığını izleyecek ve bunları köşemizden isim isim yazacağız...
Şimdiden uyaralım...
