Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Erdoğan ilk 10 yıl neden başardı, son 7 yıl neden başaramadı?..

AKP Genel Başkanı Erdoğan siyasi ve iktisadi hayatının en başarılı dönemini:

“Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü” diye haykırdığı...

“Demokrasi, ekonomik gelişmemizin olmazsa olmazıdır” sloganıyla kürsülere çıktığı...

Ekonomiyi bilmediğini bildiği ve o nedenle...

Ekonomi yönetimine hiç karışmayıp...

Yönetimi bilenlere emanet ettiği...

Yargı bağımsızlığına saygı duyduğu...

Ve...

Kürt Siyasi Hareketi ile uzlaşmada olduğu süreçlerde geçirdi.



O dönemde hem oyları %50’ye yakın veya üzerindeydi.

Hem de başında olduğu hükümetler...

Ekonomik büyüklük olarak 2020 hedefine doğru emin adımlarla yürüyordu...



Ancak...

Erdoğan demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden uzaklaşınca...

Ekonominin gerek ve gerçeklerini uygulamak yerine...

Siyasi çıkarlarının gerekliliklerini uygulamaya koyunca...

Kendisine yönelik en ufak bir eleştiri nedeniyle yurttaşlarımızı savcılığa şikâyet edince...

Yargıya müdahale edince...

Ve...



Şikâyet edilen yurttaşları sorgulayacak savcılar ve yargıçlar da “kapı kulları” arasından atanıp cezalar yağınca...

2013 yılında 12.594 olan kişi başına milli gelir önce 9 bin, sonra 8 bin, en sonunda da 7 bin doların bile altına düştü... Ama...



Erdoğan akıl ve vicdanı değil...

Siyasi hedefleri tercih etti...

Nasıl mı?..

Erdoğan nerde yanlış yaptı?..” başlığı altında yayımlanan yazımı lütfen okur musunuz?..


ERDOĞAN NERDE YANLIŞ YAPTI?..


Erdoğan ekonomideki ve dış politikadaki çöküşün sebeplerinin bir kısmını ancak belirtiğim bu görüşlere itibar etmek yerine...

Kolaycılığı seçti...

Bütün müttefiklerimizi:

Bizi kıskanmakla...

Topraklarımızda gözü olmakla...

Halkımızı sömürmekle...

Lobicilik yaparak ekonomimizi çökertmek için çalışmakla suçladı...



Yani...

Başarısızlığı yüklenmek...

Başarısızlıklarından ders çıkarmak yerine...

Kusuru başkalarının üzerine atmayı tercih etti.



Neydi Erdoğan’ın kusurları?..

“Geçmişteki başarılar niçin ters döndü?..” başlığı altında yayımlanan yazımı okuyun lütfen...

GEÇMİŞTEKİ BAŞARILAR NİÇİN TERS DÖNDÜ?..


2013 yılı Erdoğan’ın:

Demokratikleşmekten...

Halkı özgürleştirmekten...

Avrupalılaşmaktan...

Ve...

Halkın tüm katmanlarıyla bütünleşmekten kopuş sürecinin başladığı yıldır...



Aynı yıl Erdoğan, ülkeyi OHAL ilân etmeden OHAL modeliyle yönetmeye başladı...

Yargı bağımsızlığını rafa kaldırdı...

Yargı operasyonunu, yargı darbesi olarak tanımladı...

Yargıyla emniyeti hallaç pamuğu gibi attı...

Somut suçüstü delilleri “yok” farz edildi...

Ve...

Kürt Siyasi Hareketi ile ters düşüldü...



Bu defa tam aksi yönde...

Yani...

Kökten Türk (Türkiye değil) Milliyetçisi MHP ile uzlaştı...

Geçmişteki başarılar ters döndü...

Ve...

Hiçbir aklın kabul edemeyeceği başarısızlıklar yaşamaya başladı...

Sonuç: ÇÖKÜŞ...

İMAMOĞLU VE KAFTANCIOĞLU NASIL BAŞARDI?..


CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP’nin son 40 yılda göreve gelen (Bana göre) en başarılı politikacısı...

Zamanının ruhunu kavramış...

Politikayı “insanlığa hizmet mesleği” olarak kabul etmiş...

Demokrat...

Hukuka saygılı...

Barışçı...

Ve...

Mücadeleci...



Haliyle bütün bu hasletlerini...

Ekrem İmamoğlu gibi bir İBB Başkan adayının:

Sağlam, anlaşılır ve yine kendisi gibi...

Zamanın ruhunu doğru anlamış bir diğer politikacısıyla birleştirince...

O büyük başarı geldi...

O GÜN GELDİĞİNDE: “DEMEDİ” DENİLMESİN...


İktidarın en kabul edilemez tarafı...

Kendilerinden olmayanları cezalandırma zihniyeti...



Nitekim...

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’nın evinin fotoğraflarının çekilmesine ilişkin Canan Hanım aleyhinde yürütülen soruşturma sonucu verilen takipsizlik kararı...

Altun’un avukatının itirazı üzerine kaldırıldı...



O halde hatırlatayım...

17/25 delilleri de yakılıp yıkılmış ve haliyle takipsizlik kararı verilmişti...

Gelecekte... Bugün Kaftancıoğlu’na yapılan...

Aynen uygulamaya konulacak...

O gün geldiğinde:

“Demedi” denilmesin...

OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM...


Sultan Uçar’ın 13Kasım 2020 tarihli SÖZCÜ’de “Siyasal İslâm’ın Atatürk penceresi” başlığı altında yayımlanan yazısı ile...

20 Kasım 2020’de “Şalvarlı, sarıklı kindar nesil” başlığı altında yayımlanan iki yazısını eğer halen okumadıysanız...

Okumanızı tavsiye ederim...



Erdoğan ve AKP’nin başarısızlıklarının temel sebeplerinden birinin; yeni nesle büyük önderimiz Atatürk’ü unutturmak isteyişlerinin... Ve hatta...

Büyük önderimize olan düşmanlıklarının da etkisi olduğunu bir kez daha ve net olarak anlayacaksınız...



Son günlerde Erdoğan’ın bir anda Atatürk’e saygılı davranışları...

Ondan sitayişle bahsetmesi elbette çok mutluluk verici...

Bu konudaki samimiyetini sorgulamak da istemem...

Ancak...

Atatürk’ün büyüklüğünü kabul ile onun ilkelerini yeni nesle de öğretmek için hemen kolları sıvamalarını tavsiye ederim...