Korkusuz

Erdoğan, evinde yeniden aday olabilmenin yollarını arıyor...

Erdoğan, evinde yeniden aday olabilmenin yollarını arıyor...
Önce teknik detayı anımsayalım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde anayasa değişikliklerinin gerçekleşebilmesi için “üye tam sayısının üçte iki çoğunluk gerektiği” şartı var. Yani; anayasa değişikliklerinin hayata geçebilmesi için Meclis Genel Kurulu’nda yapılacak gizli oylamada 400 mebus ‘kabul’ oyu kullanması gerekiyor. Referanduma gitmesi ise en az 360 ‘kabul’ oyu ile mümkün oluyor.

Diğer bir detaya bakalım:

Şu anda, Cumhur İttifakı’nın (AKP+MHP+BBP) Meclis’teki sandalye sayısı 334.

Millet İttifakı’nın (CHP+İYİ Parti+DP+SP) sandalye sayısı ise 174.

Cumhur İttifakı, Meclis’e anayasa değişikliği teklifi sunarsa, referandumla geçirebilmesi için 26, doğrudan kabulü için ise 66 milletvekilinin desteğine ihtiyacı var.

Mevcut sandalye sayısı dün itibarıyla Meclis’te 581. Keskin ittifak blokları dışında varsaydığımız HDP dahil diğer partilerin ve bağımsızların sayısı ise 73. Yani; Cumhur İttifakı’nın dışarıdan gizli/açık destek alabileceği bir tablo görüntüde mümkün.

★ ★ ★

Sizleri neden bu detaylara ve rakamlara boğdum?.

Saraydan çok önemli bir kulis bilgisine ulaştım da ondan... Ancak, geçen hafta sonundan düne kadar yaşanan gelişmeleri ve Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarını da mutlaka anımsatmalıyım:

-5 Şubat Cumartesi, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Koronavirüs’e yakalandı. Erdoğan’ın çalışmalarına evde devam ettiği açıklandı.

-6 Şubat Pazar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Kızılcahamam kampında yaptığı açıklama ile yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Bahçeli, bazı çevrelerin Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olamayacağı yönünde propagandalara başladığını belirterek, şunları kaydetti:

“Bir defa bu iddianın yasal ve anayasal hiçbir temeli, hiçbir nesnel gerçekliği yoktur. Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı’dır. Ve tekrar aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır. Şayet bu maksatlı ve mesnetsiz tartışma genişletilip, Sabih Kanadoğlu ve buna benzer kuşkulu isimler ortamı germeye kalkışırlarsa üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmayız, çekinmeyiz, geri durmayız. Nitekim Cumhurbaşkanı’nın en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız. Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kutuplaşmadan rant devşirmenin hevesine kapılmasın, Sayın Erdoğan’ın önünü keseceğini zannetmesin, ham hayal peşinde de koşmasın.”

-7 Şubat Pazartesi, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM’nin açılışının 102. yılı dolayısıyla 23 Nisan etkinliklerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Soru üzerine, “Cumhurbaşkanı’nın 3.kez adaylıkla ilgili sorunu yok. Zaten ikinci adaylığı. Ben bu konuda bir makale yayınlayacağım” dedi.

- Makaleyi heyecanla beklerken, dün, Mustafa Şentop, yeni açıklamada bulundu:

“Hukuki bir tartışma yapmak lazım. Bu konuyu gündeme getiren milletvekilleri boylarını aşan sularda yüzüyorlar. Bu hukukçuların yapacağı bir tartışma. Bu konu 2016 yılının sonlarında verilen bir anayasa değişikliği teklifiyle gündeme geldi. Teklifin gelmesi aşamasından itibaren komisyona havalesinden itibaren bu sürecin bütün detaylarını biliyorum. Anayasanın 101. maddesiyle ilgili bir değişiklikti. Elimde komisyon raporu var. Bu teklif anayasa değişikliği teklifi, komisyona geldikten sonra komisyon bunu 10 gün süreyle görüştü. Sonra bir rapor hazırlandı. Ben komisyondaki bütün detayları hatırlıyorum.

Komisyonda hiçbir arkadaş, bugün bunu dile getiren muhalefet partilerinden milletvekilleri de var, aday olunamayacağına dair hiçbir şey söylemedikleri gibi tam aksine sayın Cumhurbaşkanımızın iki defa aday olacağını hatta sonraki seçimde üçüncü defa aday olacağına dair ifadeleri var.”

★ ★ ★

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin fitilini ateşlediği tartışmaların üzerine bazı çevrelerin iddia ettiği gibi Tayyip Erdoğan’ın 2028 seçimlerinde de aday olmasının yol taşlar mı döşeniyor?. Tam burada, Bahçeli’nin açıklamasındaki şu cümleye bir daha dikkat çekmemiz lazım;

Nitekim Cumhurbaşkanı’nın en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız.”

En az 3 dönem ve yasal düzenleme vurgusu... Yani; ucu açık!..

Şimdi, gelelim saray kaynaklı ulaştığım önemli kulis bilgisine... AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, geçirdiği rahatsızlık yüzünden kapandığı evinde çalışmalarının ağırlığını iç siyasi faaliyetlere vermiş. Kayıt dışı olanların dışında saray kaynağımın aktardığı bilgilere aynen ifade edeyim:

Tayyip bey yeniden aday olabilmesi için ortadaki hukuki sıkıntının, tartışmaların farkında. O yüzden, evde ağırlıklı olarak anayasa değişikliği konusunda çalışıyor. Bazı özel temsilcilerini görüşmeler yapmak üzere görevlendirdi. Bu isimler gizli görüşmeler yapıyor ve Tayyip beyi bilgilendiriyor.”

Saray kaynağımın anlattıklarından çıkardığım sonuç şu; Erdoğan’ın görev verdiği özel elçiler deşifre olursa, Erdoğan “Bunlardan benim haberim yok. Kendi inisiyatifleri ile bu işlere kalkışmışlar” der... Bir de, Tayyip Erdoğan, kendisinin 3’ncü kez aday olması için gerekli anayasa değişikliği ve oy sayısını bulmanın yanı sıra muhalefetinde “hoşuna gidecek” anayasa değişiklikleri teklifi üzerinde çalışıyor.

★ ★ ★

Önemli not; “Isparta Valisi Cumhurbaşkanının temsilcisiyse...” başlıklı yazımda görüşlerine yer verdiğim elektrik mühendisi Semih Kalkanoğlu’ndan bir düzeltme geldi. Şöyle:

“Gönderdiğim yazımda istemeyerek bir hata yapmışım. Size ve yakın dostum Selçuk Çömlekçi’ye karşı ayıp oldu. Müsait olan ilk köşenizde küçük bir düzeltme yayınlayabilirseniz, hatamı tamir etmiş olurum.

Prof. Dr. Selçuk Çömlekçi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı değil, bir ara 2 yıl süreyle Dekan Yardımcılığı yapmıştı. Selçuk’la konuştum, ‘Dekan olmadım, Dekan Yardımcısı idim, kendi isteğimle bıraktım, bugün sadece Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Bölüm Başkanıyım’ dedi.

Benim aklımda Dekan diye kalmış. Selçuk’tan özür diledim istemeyerek yaptığım bu yanlışlık nedeniyle, sizden de özür dilerim.”

Ben de hem Prof. Dr. Selçuk Çömlekçi hem de okurlarımızdan özür diliyorum.

★ ★ ★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.