Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Elini kana bulayacağını açıklayana takipsizlik... Reise güldüğünü söyleyene ceza davası...

Kadın, LDP’nin kuruluşunda birlikte çalıştığımız ünlü müzisyenlerden birinin ikinci eşiymiş...

İlk eşini tanıdığım ve her zaman saygıyla andığım bu arkadaşımın ikinci eşi ise “eli kanlı” bir İslamcı olmuştu nedense...



İslamcı bir kanalda yaptığı yorumda, öldürmeyi kafasına koyduğu kişilerin listesini yaptığını açıklamıştı...

Savcılık, şikayet üzerine soruşturma başlattı...

Sonra?..

Hiiççç...

Takipsizlik verdi...



Ben, ikisi maddi tazminat davası (Birisi AKP Genel Merkezi, diğeri RTÜK Yönetim Kurulu...).

Beşi (Biri TBMM Meclis Başkanlığı hukuk müşaviri, diğer dördü Cumhurbaşkanına hakaret etmişmişim) ceza davası olmak üzere 7 tane davadan yargılanıyorum...



Beni sorgulayan savcıların cumhurbaşkanına hakaret ettiğimi savundukları en ağır suçum (!); “Beni iki kişi çok güldürüyor...

Biri Cem Yılmaz...

Diğeri AKP Genel Başkanı” deyişim...



O nedenle son iki yıldır, “Türkiye’de yargı eylemi değil kişiyi yargılıyor... İktidara yakınsa merhametini, iktidara muhalifse nefretini kullanıyor” diyorum...



Öldürmeyi kafasına koyduğu kişilerin listesini yaptığını ulusal bir TV kanalında açıklayan kadın takipsizlik kararıyla ödüllendiriliyor...

“AKP Genel Başkanı beni çok güldürüyor” dediğim için ben yargılanıyorum...

BAZISI YARGIÇ, BAZISI SAVCI; O KADAR...


Hiç kimse “Bütün savcılar aynı... Bütün yargıçlar AKP Genel Başkanı’nın emir kulu” dediğimi düşünmesin...

Asla...

Çok aptalca bir iddia olur...

Ama...



Şikayet edilen kişi muhalif olarak tanınıyorsa eğer...

Adalet Bakanlığı görevlilerinin yok birbirlerinden farkları...

Bazısı yargıç...

Bazısı savcı...

O kadar...

AIDS HASTASI DESEYDİLER DAHA MASUM OLURDU İFTİRA...


“Hukukun bittiği yerde tiranlık başlar”...

Kim diyor?..

Bilmiyorum...

“The Comey Rule” isimli dizi film bu muhteşem özlü sözle başlıyor...



Trump’ın nasıl seçildiğini anlatıyor...

FBI Başkanı’nın yasalara ve devlete olan bağlılığına hayran kalıyorsunuz...

Hem de...

O büyük bağlılığı nedeniyle Trump’ın seçilmesini sağladığı halde...



Yine aynı filmden bir replik:

“Clinton hakkında ne söylesek insanlar inanacak”.

Bunu söyleyen kişi Trump’ın ekibinden...

Ne mi söylüyorlar Bayan Clinton için?..

“Hillary AIDS hastası” diyorlar...



CHP ve İYİ Partililer muktedirden nefret etmekte haklı...

Çünkü...

Günümüzde AIDS’li olmak, “PKK ve FETÖ ile ortak” suçlamasının yanında çok masum...

SANKİ DOLAR ONU TANIYORMUŞ GİBİ


Daha önce de sizlerle paylaştığım bir fıkrayı hatırlattı bir hemşerim...

Bir daha anlatayım...



Hüsmen’in Ramiz’den alacağı var ama bir türlü tahsil edemiyor...

Mahkemeye baş vuruyor...

Duruşma günü Yargıç, borçlu Ramiz’e soruyor:

“Hüsmen’i tanıyor musun?..”

“Tanımıyom” diyo Ramiz...

Yargıç birkaç kere “dikkatli bak” diyor... “Senden alacaklıymış...”

“Tanımıyom be ya” diye tekrarlıyor yine Ramiz...

Yargıç Hüsmen’e çeviriyor bakışlarını:

“Duydun, seni tanımıyormuş?...”.

Kızıyor Hüsmen...

“Te be aakim bey” diyor... “O beni tanımıyosa ben onu iç tanımıyom be ya...”.



Fıkradan sonra dedi ki hemşerim...

“Bakan Bey doları tanımıyormuş... Sanki dolar onu tanıyormuş gibi...”

HEP ÖĞRETMENLER Mİ KÖTÜ?..


Google ile kavgalıyız...

Facebook’u istemiyoruz...

İnstegram ve Twitter kaka...



Yahu arkadaş...

Bu kurumlar başka ülkelerle sorun yaşamazken...

Bizimle neden hır çıkarıyorlar?..



Hırlamadıkları ülkeler mi bunların her istediklerini yapıyor?..

Yoksa bunlar mı hırlamadıkları ülkelere teslim oluyorlar?..



Hırlamadıkları ülkeler bunların her istediklerini yapıyorsa...

Biz neden yapmıyoruz?..

Bunlar hırlamadıkları ülkelere teslim oluyorlarsa bize neden direniyorlar?..



Yani...

Neden?..

Biz her zaman sınıfın en çalışkan, en zeki, en akıllı öğrencisiyiz de...

Öğretmenler hep kötü?..

KISKANMAYIN NE OLUR, İNSAN OLUN SİZİN DE OLUR...


Hem güzel hem zarif ve hem de sevimli Gupse Özay; hem yakışıklı hem de güzel insan genç aktör Barış Arduç’la evlendiğinde hinoğlu hinler...

Ya da haset kumkumalar ortaya çıkmış:

“Çirkin Gupse” diyerek, Barış’a yakıştıramamışlardı...



Oysa Gupse güzel ve zarif bir kadın...

Kaldı ki...

Ruhu da en az fiziği kadar güzel ve temiz...



Şimdi de...

Gupse’nin dört aylık hamileliğinin üzerinde tepişiyor bu ahlak zabıtası ahlak fukaraları...

Nasıl olurmuş da 3 aylık evli olan bir kadın 4 aylık hamile olurmuş?..



Size ne be?..

Size ne?..

Kıskanmayın ne olur?..

İnsan olun sizin de olur...