Korkusuz
Ümit Zileli

Ekonomisi uçan güzel ülkemin işsiz ordusu!..

Nasıldı o söz?..

-İstatistikler yalan söylemez ama, sen ona istediğini söyletebilirsin!..

Tam böyle miydi bilmiyorum ama, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tam da bu felsefe esasına göre çalıştığı, sadece benim düşüncem değil, ekonomi uzmanlarının da ortak yargısı!.. Mesela TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları her defasında mizah dergilerine bile konu olabiliyor!

TÜİK’e göre, enflasyon yıllık bazda yüzde 13.33 olmuştu… Pazar yerindeki Hatice teyzeye göre ise yüzde 30’larda at koşturuyordu!.. Ekonomi uzmanlarının, işçi sendikalarının yaptığı hesaplamalar da koskoca TÜİK’i değil, Hatice teyzeyi haklı çıkarıyordu!

Peki, nasıl bir hesaplamaydı ki bu, böylesine büyük sapmalar yapıyordu? Çok basit, TÜİK, bir sepete 12 ayrı gruptan her biri ayrı farklılığa sahip toplam 418 kalem mal atıyor, sonra da bunların hesaplamasını, ortalamasını yaparak enflasyon oranını buluyordu da ondan!.. Bu mal kalemlerinin içinde, on milyonlarca insanı uzaktan yakından ilgilendirmeyen bir yığın ürün de bulunuyordu doğal olarak! Mesela pinpon topu da olabiliyor, bilgisayar parçası da, su pompası kayışı da!.. Mutfak, giyim, okul ürünleri, ders kitapları, kısaca insanları yakından ilgilendiren mallar ise o sepete bir türlü gerçek değerince dahil olamıyor!..

Ayrıca TÜİK enflasyon hesaplamasını kişi başına milli gelir gibi hesaplıyor; eşitsizlikleri asla dikkate almıyor. Genel hesaplamanın yanında yüzde 10, yüzde 20 gelir dilimlerine göre hesaplama yapılsa durumun vahameti bütün çıplaklığı ile ortaya çıkar ama bu da yapılamaz çünkü mazallah iktidar fena çuvallar!..

Ayrıca pandemi döneminde enflasyonun çok az da olsa az çıkması da doğal, çünkü insanlar harcama yapamıyorsa enflasyon da olmaz tabii!

Hem işsiz hem çalışan sayısını düşüren deha!..


Gelelim Türkiye’nin en büyük belası olan işsizlik sorununa…

TÜİK, orada da büyük bir deha örneği göstererek işsizlik sayısını düşük çıkarttı! Ancak işin uzmanlarını kandıramadı maalesef; hemen istihdamdaki düşüşü, yani çalışan yurttaş sayısını TÜİK’in burnunun ucuna uzatıverdiler:

-85 milyonluk ülkede, yine TÜİK verilerine göre, geçen yılın nisan verileriyle karşılaştırıldığında, çalışan sayısı 2 milyon 585 bin kişi azalarak 25 milyon 614 bin kişiye geriledi!..

Yani koca ülkede çalışan oranı yüzde 5 oranında düşerek yüzde 41 oldu, iyi mi! Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi DİSK-AR’ın açıkladığı son rapora göre Türkiye’de çalışabilir nüfus içinde işsizlik oranı yüzde 30’a ulaştı. Rakamı da vereyim dilerseniz:

-Tam 17 milyon 700 bin kişi işsiz!..

Üniversiteli işsizlerin durumu da tam bir facia! Önce açıklanan resmi verilere bakalım; Üniversite mezunu olup da işsiz olanların sayısı resmen 1 milyon 350 bine ulaşarak rekor kırdı! İş bulmaktan ümidini kesmiş olanların sayısı da bir yılda 565 bin arttı… Üniversite mezunu 1 milyon 6 bin kadın iş aramaktan vazgeçtiği için onlar zaten işsiz sayılmıyor!

Neyse canım, sıkmayın canınızı, Ayasofya 24 Temmuz’da ibadete açılıyor…

-Dünya Türkiye’ye hayran, ekonomi desen uçuyor, daha ne olsun!..