Korkusuz

Devlet Dişini Sıkmaz!

Devlet Dişini Sıkmaz!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun meclis konuşmasını izlemek için ekran başına geçtim. Gara’da 16 şehit verdiğimiz operasyonu nasıl anlatacak, yeni ne bilgiler verecek diye merakla bekledim.

Operasyonun neden yapıldığını, rehin alınan vatandaşlarımızın neden sağ salim kurtarılamadığını anlatacağını umuyordum.

Ama yanılmışım.

Soylu bunları anlatmak yerine PKK’nın nasıl hain bir örgüt olduğunu anlattı.

Ki onu zaten biliyoruz.

Gözünü kırpmadan vatandaşlarımızı tek tek nasıl katlettiğini belgeleriyle gösterdi.

Ki onu da az çok tahmin ediyorduk.

Ama operasyonun sebebini tam olarak anlatmadı.

Ardından gene bilinen üslubuyla HDP sıralarına yüklendi. İsmini vermediği bir kadın vekilin Gara’ya gittiğini söyledi.

Ve göğsünü gere gere meclis sıralarına doğru haykırdı.

“Biz devletiz !”

İyi güzel…

Devletseniz  gereğini yapın sayın bakan!

Devlet istihbaratını kullanarak, teknik üstünlüğünü avantaja çevirerek, soğukkanlılığıyla işi bitirir.

Bu işin gereği  oradaki vatandaşlarımızı sağ salim kurtarmaktır. Bunu bilmek için de askeri uzman olmamız gerekmez.

Önceki akşam KRT Televizyonunda yayınlanan Şimdiki Zaman programımıza konuk olan emekli Amiral Türker Ertürk, “Saha koşullarını tam incelemedim ama buradan net olarak söyleyebilirim. Böylesi bir operasyonun başarı şansı % 20 dir. Onun için eğer vatandaşlarımızı sağ kurtarma imkanınız yoksa en doğru hareket operasyona kalkışmamaktır” dedi.

Amiralimiz haklı…

★★★

İçişleri Bakanı Soylu, terörist başı Murat Karayılan için geçen gün basına yaptığı açıklamayı bu kez meclis kürsüsünden dişlerini sıkarak yineledi.

“O Murat Karayılan’ı bin parçaya ayırmazsam….”

Devlet dişlerini sıkmaz Sayın bakanım !

Gereğini yapar.

Büyük devlet olmanın yolu buradan geçer. Teröristi bile yakalayıp, ensesinden tutup yargının önüne çıkarmak sizi büyük devlet yapar.

Devlet gücünü ve ihtişamını asıl böyle anlarda böyle hissettirir.

★★★

Kenya’da paketlenip gözleri bağlı halde uçağa konulan Öcalan’a, Türkiye hava sahasına girdiğinde ne demişti kahraman subayımız?

“Memleketine Hoşgeldin!“

Siz bundan daha kudretli ve devletin gücünü hissettiren bir cümle duymuş muydunuz?

Ne Yaptın Be Doğan Hocam?


Ölümün yakışmadığı insanlar vardır. Bağdaştıramazsınız.

Doğan Hoca da öyle biriydi.

Son kitabının afişi daha duvardayken…Son tv programını yapalı henüz 2 gün olmuşken.

Bu kadar sağlıklı, bu kadar zindeyken.

Ölüm ona hiç yakışmadı.

Ama sadece bu değil.

Onun ölüm haberine eşlik eden bir cümlede içime oturdu.

“Ünlü Psikolog Prof. Doğan Cüceloğlu evinde ölü bulundu.”

Ne kadar mahsun, ne kadar kimsesiz bir ifade.

Yüreğim burkuldu…



Sonra kısa bir video düştü önüme…

Doğan Hoca’nın kendi annesinin ölümünü anlattığı bir röportajı.

İşte o video izleyen herkesi yerle bir etti.

“Annem öldükten sonra çocuk aklımla şunu anladım.

Annen yok kimsen yok !”

2 gündür bu video her yerde dolaşıyor.

Öksüz kalmayı, öksüz büyümeyi …

Bundan daha etkili anlatan bir cümle yazılmadı.

“Annen yok, kimsen yok…”

Ama asıl sarsıcı bölümü bir sonraki cümlede…

“Kimsen yoksa, senin bir şey istemeye hakkın yok. Sadece başkalarını memnun etmek için çalışırsın.”

İzleyen herkes iki gündür bu videoya ağlıyor.

Çevirip çevirip izliyor.

İzleyip izleyip ağlıyor.

★★★

Of be Doğan Hocam…

Koca bir hayatını nasıl iyi anne-baba oluruz, kıymetli insan nasıl yetiştiririz diye bizlere anlatarak geçirdin.

Ama son dersin çok ağır oldu hocam…

Taş gibi geldi göğsümüze oturdu.

“Annen yok, kimsen yok !

Kimsen yoksa, senin bir şey istemeye hakkın yok!”

Bir Angara Havası


Epeydir merakla beklediğim kitap nihayet dün elime ulaştı. Kabına sığmayan gazeteci kardeşim Murat Ağırel, bu kez Ankara’nın bir dönemini mercek altına almış.

“Parsel Parsel” bir Melih Gökçek kitabı. Belge belge örmüş Murat kitabını. Heyecanla okumaya başlıyorum.

(Parsel Parsel /Kırmızı Kedi Yayınları)