Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Devlet Bey aziz şehitlerimizin huzurunda...

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu aleyhinde...

Bir türbe ziyareti sırasında “ellerini arkadan bağladığı” gerekçesiyle...

Ve...

Savcının birinin talebiyle ön inceleme başlatıldı...

Ve eş zamanlı olarak:

İmamoğlu muhalifleri yaylım ateşine başladılar...



Tetik düşürenlerden biri de MHP üst yönetimiydi...

Bunun üzerine CHP’liler Bahçeli’nin Anıtkabir’de ellerini arkasında bağlamış bir fotoğrafını yayımladılar:

Bahçeli’nin yardımcılarından biri itiraz etti:

“O fotoğraf bekleme alanında çekildi...”.


[caption id="attachment_258901" align="alignnone" width="600"] Devlet Bahçeli[/caption]



Sanırsınız...

İmamoğlu’nun fotoğrafı Fatih’in eşinin huzurunda çekildi...



Neyse...

Madem Bahçeli’nin o fotoğrafı bekleme alanında çekildi...

Peki...

Bu fotoğraf nerede çekildi?..



Ben söyleyeyim:

Kütahya/Dumlupınar 500 Şehit Müzesi’nde...

Şehitlerimizin huzurunda...



Devlet Bey:

Son derecede “saygılı” bir şekilde...

Ellerini arkasında kavuşturmuş...

Aziz şehitlerimizin mübarek isimlerini zikrediyor...

TAMAM DA HANGİ MİLLETİNİZDEN İSTİYORSUNUZ?..


Süleyman Soylu bayrama yaklaşırken:

“Milletimizden bir fedakârlık daha bekliyoruz...” diyor.

Bu hastalığın temasla geçtiğini hatırlatıyor...

Ki...

Bilmeyen yok...

[caption id="attachment_6422643" align="alignnone" width="600"] Süleyman Soylu[/caption]



Tedbir alınmazsa...

Fedakârlıkların boşa gideceği konusunda uyarıyor, “Milletimiz” dediği kitleleri...



İyi de sevgili kardeşim...

“Milletiniz” olarak görmedikleriniz zaten her türlü tedbiri alıyor...

Tedbir almayanlar “Milletimiz” dedikleriniz...



Oy verirken sizi yalvartmayan “milletiniz...”.

“Milletiniz” olarak kabul etmediklerinize de virüs bulaştırmak mı istiyorlar ne?..

MUHALEFET O KONUDA İKTİDARI DESTEKLER Mİ?..


Türkiye, Suudi Arabistan’la ilişkileri yeniden başlatmak istiyor...

Bunun için de...

Geçmişe sünger çekmeye hazır...



Bence çok da doğru yapıyor...

Çünkü...

Devletlerin dostları veya düşmanları olmaz...

Çıkarları olur...



Umarım...

Muhalefet bu barışma konusunda iktidarın önünü kesmez...

İç politikada kullanma amacıyla...

Bu ilişkileri baltalamaz...

YANİ BE ARKADAŞ...


AKP sözcüsü Ömer Çelik, muhalefet partilerinin Ticaret Eski Bakanı Ruhsan Pekcan için soruşturma komisyonu kurulması önerisini reddederken diyor ki:

“Muhalefetin isteğine göre iş yapmıyoruz...”.

[caption id="attachment_6422646" align="alignnone" width="600"] Ömer Çelik[/caption]



İyi ama kardeş...

Muhalefet özel hayata ilişkin bir talepte bulunmuyor ki...

Kendi bakanlığına...

Kendi şirketinden mal satışı yaptığını itiraf eden bir bakan hakkında:

Soruşturma talep ediyor...

Yani be arkadaş...

Siyaset isimli o güzelim kurumu öylesine kirlettiniz ki...

Yazık ettiniz...



Keşke...

17/25 düğmesini yanlış iliklemeseydiniz...

Keşke...

BAKALIM FİKRİMİ BEĞENECEK MİSİNİZ?..


AKP Genel Başkanı Erdoğan’dan iki önemli mesaj...

Birinci mesaj şöyle:

“Kandil’i çökerteceğiz ve Kandil’i kandil olmaktan çıkaracağız. Onlar için karanlık olacak.”



Bu da ikinci mesaj...

“Zalim, terör devleti İsrail, Kudüs’teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır, tüm dünyayı İsrail’e karşı harekete geçmeye davet ediyorum...”.



İki mesajı okuyunca aklıma şöyle parlak(!) bir fikir geldi...

Madem Kandil, kandil (Nedense; ikinci kandil küçük “k” ile yazılmış...) olmaktan çıkacak...

Önce, Kandil’i kandil olmaktan çıkaralım...



Sonra da...

Oraya kadar gitmişken...

Biraz daha aşağı inip...

Terör Devleti İsrail’e haddini bildirelim...

İsrail’i başlarına yıkalım...



Nasıl fikir ama...

FIKRA DEĞİL AYNEN YAŞANDI


Yaşıtım bir arkadaşım İstanbul’da yaşıyor...

Telefonda sohbet ederken çok ilginç bir şey anlattı...



Bağdat Caddesi’nde evi var...

Eşiyle birlikte caddeye bakıyorlar:

Lebalep dolu...



Eşi diyor ki:

“Biz neden çıkmıyoruz?.. Diz arkalarımız örümcek bağlayacak...”.



Arkadaşım, olunması gerektiği gibi bir vatandaş...

“İzin almaya çalışayım” diyor...



Uzun uğraştan sonra izin alınacak makama ulaşıyor...



Durumu anlatıyor...

Çok sıkıldıklarını...

Caddeye çıkıp biraz yürüyebilmek için kendilerine HES kodu göndermelerini talep ediyor...



Cevap:

“Olmaz,´å veremeyiz...”.



“İyi ama Hanımefendi” diyor arkadaşım... “Cadde lebalep... Onlar nasıl çıkıyorlar?..”.

Hanımefendi alay eder gibi yanıtlıyor:

“Onlar izin istemediler ki...”.



Fıkra gibi...

Evet, fıkra gibi...

Hatta fıkrayı arkadaşıma da anlattım...

“İnan fıkra değil aynen yaşadım” dedi...

ÇOK EĞLENCELİ BİR ÜLKEYİZ YANİ...


Merhum Burhan Felek’in, yaşadığı harika bir olay vardır...

Şehir Hatları Vapurunda Sirkeci’ye gelirken yanındaki yolcu pek çok yalıyı gösterir:

“Şu gördüğünüz yalı var ya, o yalı benim değil” der.



Üstat, vapur Sirkeci iskelesine yanaştığında ayağa kalkar...

Adama elini uzatır...

“Sizi tebrik ederim” dedikten sonra devam eder:

“Ne çok yalınız yokmuş...”.

Geçtiğimiz akşam FOX Ana Haber’de bir haber bana o öyküyü hatırlattı...



İktidar, KOSGEB’e destek vereceğini duyurmuş, başvuru istemişti...

FOX muhabiri kime sorduysa:

“Talebimi kabul etmediler” cevabını alınca...

Sevgilime şöyle dedim:

“Meğer iktidar KOSGEB’e ne çok destek vermiyormuş...”.

SALONDA SİGARA İÇİLMEZ


Hüsmen sinema salonuna girmeden önce görevliye:

“İçerde sigara içebilir miyim be agacım?” diye soruyor...

Görevli, kapının üzerinde “salonda sigara içilmez” yazısını gösteriyor...



Film başlıyor...

Az sonra salondan sanki tilki çıkarıyorlar...

Neredeyse perde görünmeyecek, sigara dumanından...



Hüsmen çok kötü tiryaki olduğu halde sigara içmiyor...

Film arasında çıkınca...

Sigara içme izni istediğinde kendisine, “salonda sigara içilmez” yazısını gösteren görevliye durumu anlatıyor...

Cevap şöyle:

“A be agacım onlar izin istemediler ki...”.