Korkusuz

Çürümenin fotoğrafı...

Çürümenin fotoğrafı...
Dün bu köşede, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ortaya attığı iddiaları soruşturacak tek bir savcının bile olmadığını ve bundan sonra da olamayacağını ayrıntılı bir şekilde anlattım. Herkesin beklediği o “Yürekli savcı”nın hiçbir zaman gelmeyeceğini söyledim.

Sahi o ‘’yürekli savcı’’ bir anda çıkıp gelse ne olacak ki?

Savcının açacağı soruşturmayı derinleştirecek ve bu suç iddialarını kovuşturacak bir hakim ya da mahkeme heyeti bulabileceğinizi mi sanıyorsunuz?

YÜZYILLAR ÖNCESİNDEN GELEN ÖĞÜT

Pir Sultan Abdal, aslında bugün yaşananları en net ve en açık bir biçimde özetlemiş yüzyıllar önce… Pir Sultan “Bozuk düzende sağlam çark olmaz” diyerek, çürüme başladığı an her şeyin bozulacağını ve tüm düzenin buna göre şekilleneceğini işaret etmiş…

Biz aslında adaleti sağlayacak hakim ve savcı beklerken, belki de farkında bile olmadan “Bozuk düzende sağlam çark” arıyoruz. Oysa ki; AKP çarkın tüm dişlilerini ‘yalama’ haline getirdi. Araç motorlarıyla ilgilenenler bilirler, çarkın dişlileri aşınır ve ustaların deyimiyle “yalama” hale gelirse, o araç artık dikiş tutmaz!

BOZUK DÜZENİN ÇARKI KONUŞUYOR…

AKP’nin son 20 yılda yarattığı çürüme, tüm kurumların dişlilerini ”yalama” hale getirdi. Artık hiçbir kurum işlevini yerine getiremiyor. Hiçbir kurum birbirini denetleyemiyor. Meslek etiği yerlerde sürünüyor. Rüşvet ve yolsuzluk haberleri vaka-i adiyeden sayılıyor. İktidarın yarattığı ”korku düzeni” sesini çıkarmak isteyen bürokratları  sessizliğe mahkum ediyor.

Ne ilginç ve ne acıdır ki; bozuk düzenin dişlilerinden biri olan organize suç örgütü lideri, kendisinin de büyük payı olan bu “çürümüş  düzen”i deşifre ediyor. Mafya babası bile “adaletsizlik”ten ve “kanunsuzluk”tan dert yanıyor.

AİLEDEN ZENGİNMİŞ!

Sedat Peker’in ifşa ettiği suç ilişkileri ise her güne yeni bir skandalla uyanmamıza sebep oluyor. Peker’in deşifre ettiği isimlerden olan Ankara Bölge İstinaf Mahkemesi Başkanı Esat Toklu da bu skandalların baş aktörlerinden biri. Toklu, memur maaşı ile geçinmesine rağmen, “çökülen” ultra lüks Paramount Otel’de tatil yapabiliyor. Altındaki son model lüks aracın kaynağını soranlara ise “Ailemin durumu iyi” diye hiçbir inandırıcılığı olmayan bir cevap veriyor.

Ve yine aynı Toklu’nun, AKP’nin yargı düzenini nasıl çürüttüğü ve bu mahkemelerden artık adalet beklemenin anlamsız olduğunu gösteren fotoğraf ve videoları ortaya çıkıyor. CHP’li Ali Mahir Başarır, dün Hakim Esat Toklu’nun,  TOGO Kuleleri’ni yapan firmalardan Sucu Grup’un patronu Uğur Sucu’nun doğum günü partisine katıldığını gösteren bir video paylaştı. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer ise aynı hakimin, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile mahkemelik olan TOGO Kuleleri’nin patronu Uğur Sucu ve Sinan Aygün’le katıldığı bir açılışta çekilen fotoğrafları yayımladı. Fotoğraflara bakınca, bu davalara bakan Hakim Toklu ile TOGO’nun sahiplerinin sık sık bir araya geldiğini görüyorsunuz.

SÖZÜN ANLAMININ KALMADIĞI FOTOĞRAF…

Bir yargı düzeni düşünün ki; mahkemenin hakimi ile o mahkemede yargılanan ve suçlanan kişiler, doğun günü partisi kutluyor, açılışlara katılıyor, bürolarında birbirlerini ziyaret ediyor. Üstelik bunların tamamı, açık açık yapılıyor. Hakim Toklu, yaptığı şey sanki normalmiş gibi bunları sosyal medyada paylaşıyor. Çünkü Esat Toklu kendisine hesap sorabilecek bir mekanizmanın kalmadığını biliyor.

Sedat Peker’in ortaya çıkardığı çürümenin fotoğrafı, o pis kokuyu her yere yayıyor. Çürümenin, sistemi esir aldığı görülüyor.



BAKAN GÜL VE HSK NEDEN SESSİZ?

Bu bağlamda, hakimlerin meslek etiğine uygun davranıp davranmadığını denetlemekle yükümlü olan Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK)  ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ne yaptığı da merak konusu… Biliyorsunuz, AKP, MHP, İYİ Parti ve CHP HSK’da boşalan yedi üye için bir araya geldi, uzlaştı ve milletvekilleri yedi üyeyi HSK’ya atadı. ‘Seçti’ demiyorum, ‘atadı’ sözcüğünü bilerek kullanıyorum. Çünkü; seçmedi, atadılar.

25 Mayıs’ta göreve başlayan Ergün Şahin, Ömür Topaç, Sinan Esen, Aysel Demirel, Cumhur Şahin, Bilal Temel ve Hamit Kocabey ve diğer HSK üyeleri, ortaya çıkan bu rezalet sonrası ne düşünüyor, ne hissediyor bilmiyorum. Ancak ne yapacakları ve nasıl bir tavır alacaklarını merak ediyorum. Keza; onlara oy vererek atanmalarını sağlayan İYİ Parti ve CHP’nin ne yapacağını da öğrenmek istiyorum.

Bu kişiler sizin oylarınız ile seçildi ve HSK’ya atandı ise “Bu ne rezalet kardeşim! Bu hakim nasıl olur da orada hala oturabilir?” deme hakkınızın olduğunu düşünüyorum…