Korkusuz

Çocuk maması için ağlayan genç...

Çocuk maması için ağlayan genç...
Pazar günü sabah saatlerinde günlük gazeteleri almak için her zamanki gibi markete gittim. Her gün düzenli olarak aldığım gazetelerin parasını ödemek için sırada beklerken, yanıma 70 yaşlarında bir kadın yanaştı ve “Oğlum bana biraz peynir alır mısın?” dedi.

Doğrusu ne yapacağımı şaşırmıştım...

Güzel ve güneşli başlayan gün, bir anda kapkaranlık olmuştu...

İlk şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra, “Teyzeciğim siz ihtiyaçlarınızı alıp gelin lütfen... Ben buradayım, sizi bekleyeceğim’’ dedim.



“EN UCUZUNU ALDIM’’

Her halinden, isteği için utandığı belli olan kadın, 2 metre ilerideki raflardan biraz peynir, biraz zeytin alarak geldi.

Mahcuptu...

Elindeki paketi göstererek, “Sordum, en ucuzları bunlarmış’’ dedi sessizce...

“Teyzeciğim başka ihtiyaçlarınızı da alın lütfen’’ dedim yeniden...

Israrım sonuç vermedi...

Küçük bir poşete birkaç meyve koyduktan sonra benimle birlikte sıraya girdi.

Önümüzdeki müşterilerin ödeme yapmalarını beklerken, ben hiçbir şey sormadan, kendisi anlatmaya başladı: “Eşimden kalan 2500 TL emekli aylığım var. Darıca’da kirada oturuyorum. Oğlum felçli... Çalışamıyor. İki torunum var. Peyniri ve meyveleri de onlar için aldım. Size de yük oldum, kusura bakmayın...”

‘’Öyle şey olur mu teyzeciğim... Siz benim annem yaşındasınız. Helali hoş olsun” dedim. Bu diyaloğun ardından kasaya doğru yanaştık. 70 yaşlarındaki hanımefendinin aldığı gıdaları kasadan geçirdikten sonra “Annecim siz gidebilirsiniz...” ifadesini kullandım. Teşekkür ederek marketten ayrıldı.

KASİYERDEN ÇARPICI SÖZLER

Ben bu sırada hem gazetelerin hem de hanımefendinin aldığı gıdaların parasını ödemek için kredi kartımı uzattım. Her gün düzenli olarak gazete aldığım marketin kasasındaki görevli, “Barış Bey, ne olacak bu işler böyle?” dedi. Hemen ardından ise içimi yaralayan o sözü söyledi: “Dün sabah genç bir adam markete ağlayarak girdi ve yanındaki kadına ‘Bir tane bile alsanız yeter’ dedi. Kadını dışarıda görmüş ve rica etmiş, ‘Çocuğuma mama alamadım, siz alır mısınız?’ demiş. Kadın da iki tane mama aldı.”

Kasada görev yapan personel bunu anlatırken, çarpıcı bir gerçeği daha paylaştı: “Barış Bey, şu sıralar markete gelip yardım isteyenlerin sayısı o kadar arttı ki... Biz de ne yapacağımızı şaşırdık...”

AKP VE MHP’NİN ESERİ...

2022 yılının ortasındaki manzaraya bakın...

AKP – MHP iktidarının yarattığı yoksulluk, kendisini artık sokaklarda gösteriyor...

İktidar temsilcileri ise sebep oldukları yoksulluğun hesabını vermek yerine, bize hala ‘’büyüme, ihracat, sanayi hamlesi, yerli araba’’ masalları anlatıyor...

İnsanlarımızı, TÜRK - İŞ’in açlık sınırı olan 6 bin 391 TL’nin bile altındaki bir asgari ücretle yaşamaya mahkum eden iktidar, milyonların hayatını karartıyor.

Türkiye, bu sarmaldan çıkmanın yolunu bulmalıdır...

Yapılacak olan ilk seçim, bu yüzden hayati bir öneme sahiptir. Dolayısıyla; hiçbir muhalif parti ve liderin hata yapma şansı yoktur!

Türkiye, cumhuriyetimizin 100. yılına açlığı ve yoksulluğu tarihin çöp sepetine atacak bir iktidarla girmelidir.

Bunu yapabilecek en önemli güç CHP’dir ve bu güç CHP’nin tarihsel köklerinde mevcuttur!