CHP, konuşma orucu tutsun!..
Alınacak tedbirlerle ilgili yaptığı ilk açıklamada koronaya karşı konut kredisi kıyağı, uçak bileti güzelliği gerçekten pek hoştu!.. “Sayın Cumhurbaşkanının önderliğinde” “Sayın Cumhurbaşkanının yüksek liderliğinde” işler tıkır tıkır yürüyecekti. Hatta o toplantıda, esnafa, işadamına, üzerinde oturdukları milyar liralara rağmen kriz boyunca hiçbir katkısı olmayan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile şen şakrak şakalaşmalarını millet hâlâ anlamaya çalışıyor.
Gel gelelim işler bekledikleri gibi gitmedi. 1 ileri 5 geri yaptılar. Ümit verici bir haber kırıntısı için ekran başında bekleyen toplum, Erdoğan’ın canlı yayınlarını el mahkum izlemeye devam etti. Vee, son 2 canlı yayın. Bir şey olmuştu ama ne olmuştu? Erdoğan, aynı üsluba dönüverdi. Önce korona sonra “CE-HA-PE” ve zihniyetine uzun uzun çakı çakıvermece!.. Tayyip Erdoğan, şunu bunu demişti diye tekrara girmeyeceğim. Sadece gerçek muhalefetin nereden fışkıracağını göstereceğim;
Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü Bakanlar Kurulu açıklamasının ardından gece yarısı sosyal medyada şenlik vardı!..
YKS’nin 25-26 Temmuz tarihinden 27-28 Haziran tarihine alınması üzerine milyonlarca genç tepki gösterdi. Milyonlarca öğrenci eğitimle ilgili önemli bir tarihin değiştirilmesine ve pandemi sürecinde gelecekleri ile oynanmasına sert karşılık verdi. Gençler ‘sandıkta görüşürüz’ deyince Erdoğan sabaha karşı 04.00’te tweet atmak zorunda kaldı. Bu bir ilk!..
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabı Twitter’dan YKS ile ilgili bir açıklamada bulundu.
Erdoğan, “2020 YKS, ilk açıklandığı tarihten 1 hafta sonrasına ertelendi. Ancak bu sınavda müfredattaki önemli bir kısımdan muaf olacaksınız. Ayrıca sınav süresini de artırdık. Bunun yanında barajı 10 puan düşürerek 170’e çektik” ifadelerini kullandı.
Sarayda paçalar tutuşmuştu!.. Gençlerin bu numarayı yemediğinden eminim. YKS tarihi ile ilgili alınan karar, gençleri düşünerek değil turizmciler düşünerek alınmıştı. Kendisi de turizm işletmecisi olan Turizm Bakanı ve diğerlerinin baskısı ile. Bir an önce sınavlar yapılıp bitirilmeli, herkes tatile gitmeli, otelcilerin kasaları dolmalıydı. İnsanlar, yaz rehaveti ile tatil beldelerinde ülke için çok az düşünmeliydi!.. Okullar değil AVM’ler, öğrencileri/gençlerin geleceği değil turizmcilerin geleceği düşünülmüştü. Aklıma bir zamanlar Fenerbahçe stadına asılan “Sandıkta görüşürüz Mesut bey” pankartı geldi. Anlayan anladı!..
Haa!.. Bu ülkede bir de evlere şenlik CHP var. Asrın muhalefet partisi!.. Ne zaman Tayyip Erdoğan çok sıkışsa oradan birileri çıkıveriyor can yeleğini uzatıveriyor. Yakında Devlet Bahçeli’ye bile gerek kalmayacak!.. Siyaset yapacağız diye üstlerini başlarını parçalamalarını gerek yok. Belli ki toplum gerçeklerini hâlâ kavrayamamışlar, hizipçi eski tüfek sol kafalarını hâlâ değiştirememişler. O yüzden CHP’ye uzun bir süre konuşma orucu tutmasını öneririm. Mesela;
Tayyip Erdoğan ile sık sık polemiğe girip şov peşinde koşan bazı CHP’li Belediye Başkanlarına...
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na...
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan’a...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya...
CHP çok değil 1 ay konuşma orucu tutsun, Tayyip Erdoğan’a laf yetiştirmeye çalışmasınlar, iktidar kan kaybından kendi içinde patlayacak. İçlerindeki tüm arızalar ortaya dökülüverecek. Bakın damat Berat Albayrak’ın attığı şu tweet sarayın ruh halinin çok iyi bir göstergesi değil mi?;
“Milletimizi bölemeyecekler, ülkemizi parçalayamayacaklar. Ay yıldızlı bayrağımızın göklerde dalgalanmasına mani olamayacaklar. Ezanlarımızı susturamayacaklar. Hükmünde galip olan sadece Allah’tır. Biz bunu biliriz. #BuYoldanDönmeyeceğiz/RTErdogan/”
Sonra yeniden hortlatılan darbe söylentileri!.. Yahu, kim bu hainler?, Ülkeyi idare makamlarında oturuyorsunuz?.. Söyleyin bu hainleri de bilelim. Hep birlikte mücadele edelim. Ülkeyi yönetenler açık konuşurlar. Gölge boksu yapmazlar!.. Yoksa COVID-19 darbe hazırlığı mı yapıyor?..
Bakın!..
AKP içindeki rahatsızlıklar da artıyor. Parti içinde dalgalanmalar var. Bu teşkilatlara da yansıyor. Saray, bir taraftan bunlarla uğraşıyor, diğer taraftan ekonomi ile uğraşıyor. AKP’deki esas bölünme ranta dayanıyor. Teşkilatlarda, rant bölüşümü konusunda ciddi sorunları olduğu söyleniyor. Erdoğan, kanayan yaralara merhem bulmaya çalışıyor.
AKP şu anda ne yapacağını, nasıl bir yol haritası izleyeceğini tam olarak bilemiyor. Her şeyin Erdoğan’a bırakıldığı bir ortamda partide çözüm bulmak da zorlaşıyor. Erdoğan’ın da sürekli sertleşmesinin nedeni bu. Kabine içinde aynı şey geçerli. Çok kötü bir süreçten geçiyorlar. Bu nedenle parti genel merkezi hükümet, hükümet parti genel merkezi hakkında hiçbir şey yapamıyor. AKP kendi iç sorunlarıyla boğuşuyor. Sadece tek parti döneminde şunlar oldu, bunlar oldu demekle yetiniyor ama ciddi bir çaresizlik içindeler. Parti içinde “Erdoğan bir önlem almazsa partinin sonu hayırlı değil” yorumları yapılıyor.
AKP’ye çok yakın bir siyasetçin söyledikleri ile nokta koyalım;
“Mesele sadece erken seçim meselesi değil. Erdoğan, erken seçim meselesinin tam olarak rayına oturtabilse hemen seçime gider. Ancak son dönemde dışarıdan kaynaklı dayatmaların olduğu yönündeki ifadeler kendisinin de partinin de kafasını karıştırıyor. Bu nedenle söylemlerinde de, eylemlerinde de bir tutarsızlık olmaya başladı. Bunların en açık göstergesi, yani Erdoğan’ın ve AKP’nin kafasının ne kadar karışık olduğunu en temel göstergesini en son yaptığı basın toplantısında zaten gördük. Erken seçim tartışmalarından, ekonomiye, ekonomiden salgın hastalığa kadar bir dizi toplumsal meseleye, ülke meselelerine, parti içindeki son dönem dalgalanmalara çare bulamayınca sertleşiyor. AKP çok ciddi bir türbülanstan geçiyor.”
