Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Bu tarz tartışmaları izleyenlerde, ben dahil başörtüsüne sürülecek kadar akıl yok...

Geçtiğimiz pazar günü İlhan Kesici, HaberTürk TV Kanalı’nda (saat: 23.00) konuk olacaktı...

Kesici’yi dinlemek için o saate kadar bekledim...

Hatta...

Sevgilimle birlikte izlediğim tek dizi olan Menajerimi Ara’nın sonunu bile beklemedim...

Çalışma odama geçtim...



Kendimi “Önce yurttaş” olarak hissettiğim için stüdyoda bulunan gazetecilerden Kesici’ye:

“Ne olacak bu Türkiye’nin hali?” sorusunun temeli olan ekonomi ve dış politikayla ilgili sorular bekledim...



Çünkü benim için İlhan Kesici demek “Ekonomi, dış politika, planlama” konuları ve çözümleri demektir...

Genel bütçe analizi demektir...

Zira...

Cumhuriyet tarihimizin en mükemmel bütçe konuşmalarını yapan devlet insanı/politikacıdır İlhan Kesici...





Ve fakat canlarım...

Ekonomi ve dış politika konusundaki görüşlerini öğrenmek isteyenlerin ekran başında olduklarını tahmin ettiğim o saatte...

Gazeteci kardeşlerim ne ekonomideki sorunları ve çözüm önerilerini sordular Kesici’ye...

Ne dış politikayı...



Peki...

Hangi soruyla başlattılar programı?..

Başörtüsüyle...



Kesici de milliyetçi muhafazakar seçmen çoğunluğuna selam göndermek için olsa gerek...

İslam konusunda ne kadar bilgili olduğunu kanıtlamak için konuştu da konuştu...

Neredeyse 75 dakika başörtüsü konuşuldu...



Düşündüm de...

Bu tarz tartışmaları izleyenlerde...

Ben dahil...

Başörtüsüne sürülecek kadar akıl yok...

GİRECEĞİ HER SEÇİMİ KAZANACAKTIR...

SÖZCÜ’den bir haber:

WEF ve Ipsos’un yaptığı son araştırma, tüm dünyada koronavirüs etkisi ile çalışanların yarıdan fazlasının işini kaybetmekten korktuğunu ortaya koydu.

Var olan işten çıkarma yasağına rağmen Türkiye, yüzde 70 ile en çok iş kaygısı yaşanan 5 ülkeden biri oldu.



Ama be canlarım...

Bizim gazeteci milletinin gündemiyle...

Halkın gerçek gündemi aynı değil...



Gazetecilerimiz için ekonomik krizden nasıl çıkılacağı değil...

Başörtüsü yasağını kimin kaldırdığı daha değerli...



Şaka gibi ama değil...

Hazır olun...

Ve sıkın dişinizi...

Erdoğan bu gazeteci ve bu halkla...

Bundan sonra da...

Gireceği her seçimi kazanacaktır...

KESİCİ, ERDOĞAN’I O NEDENLE KISKANIYORMUŞ...

İlhan Kesici gibi potansiyel bir cumhurbaşkanı adayının, ekonominin geleceğiyle ilgili önermelerini dinlemek istedim...

Sorulmadı...

Dış politika konusundaki görüşlerini öğrenmek istedim...

Sorulmadı...

DPT eski müsteşarı olması hasebiyle planlama hakkındaki düşüncelerini...

Ve...

Türkiye’nin yeniden planlı ekonomi dönemine geçmesinin yararı olup olmadığının sorulmasını bekledim...

O da sorulmadı...



Devlet insanı kimliği siyasetçi yanına ağır basan Kesici’ye kahtı ricalin sebeplerinin neler olduğunun sorulmasını istedim...

Ne yazık ki o da sorulmadı...

Ama...

Başörtüsü konusundaki görüşü soruldu...

O da Erdoğan’ı sadece...

Başörtüsü yasağını kaldırdığı için kıskandığını söyledi...

ÖRTÜN Kİ ÖLEYİM CANLARIM...

Canlarım bee...

Bu Erdoğan gerçekten büyük siyasetçi...

Demek ki...

“En büyük sorun ekonomik kriz, işsizlik, pahalılık” diyenler seçim sandığına gidince “Başörtüsü, Arapça Kuran, namaz, niyaz, sure, ayet” ve benzeri din konularına göre oy kullanacaklar...



Yazık...

Çok yazık...

Yazık çünkü...

Atatürk’ü unutturmak için vahşi bir çaba gösteren zihniyet yine kazanacak...



Örtün ki öleyim canlarım...

Lütfen...

Örtün ki öleyim...

BEN DAHA NE DİYEYİM CANLARIM?..

Erdoğan’ın siyasi tarihimizin “en başarılı” siyasetçisi olduğunu...

Ama...

Ve fakat...

Bugüne kadar ondan daha kötü...

Ondan daha başarısız...

Ondan daha beceriksiz bir devlet insanı da gelmediğini söylüyorum...



Şimdi kimileriniz ciddi ciddi:

“Ama o kötü bir devlet adamı” deyişimi bir kez daha hatırlatacaklar bana...

Haklı da olacaklar...

Lakin...

Bu milletin yarısından fazlası için devlet insanı olmanın bir değeri yok ki...



Halk devlet insanı arıyor olsaydı...

Gazeteci milleti...

Az sayıda kalmış devlet insanı/politikacından biri olan Kesici’ye:

Ekonomiyi, işsizliği, pahalılığı, plansızlığı ve dış politikadaki sorunların nasıl çözülmesi gerektiğini sorardı...



Sordu mu?..

Yooooo...

Eeeeee...

Ben daha ne diyeyim canlarım?..

MEĞER HALKIN ASIL SORUNU BAŞÖRTÜSÜ İMİŞ...

Yüreğim “cızzz” etti...

Halkın sorunları sıralamasında ya kamuoyu araştırma şirketleri yanılıyorlardı...

Ya da...

Halk kamuoyu araştırma şirketleriyle kafa buluyordu...



Çünkü...

Araştırmacılara göre...

Halkın bir numaralı sorunu ekonomiydi...

Bağlı olarak işsizlikti...

Bağlı olarak pahalılıktı...



İlhan Kesici’ye soru yöneltmeleri için davet edilen gazetecilere ve programı yöneten hanımefendiye göre ise: Halkın asıl sorunu başörtüsü idi...