Korkusuz
Ümit Zileli

Bu ne sevgi ahh bu ne ızdırap!

Geçen hafta sonu, Türkiye’nin gündemine yeni bir algı operasyonu oturdu...

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, katıldığı bir TV programında Tank-Palet fabrikasının Katar’a neredeyse bedava verildiğini işaret ederek şöyle dedi:

-Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar’a satılmış, ben değer biçemiyorum, 20 milyar dolar olduğu söyleniyor, 50 milyon dolara satılmış...

Aynı programın ilerleyen dakikalarında da aynı konuya değinip sözlerine şöyle sahip çıktı:

-Tank-Palet fabrikası ordudur. Bu ülkenin namusudur. Ordudan kastım Tank-Palet fabrikasıdır... Bana göre ülkenin ordusunun en stratejik parçasıdır. Bunu kast ediyorum. Buradan yanlış bir anlam çıkmasın.. Bu fabrikanın yüzde 49’u Katar’a satılmıştır!

Heyhat, malum çevrelerde algı operasyonu başlamıştı bile; ilk tepki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan geldi:

-Şerefli ordumuza hakaret edenleri lanetliyorum. Ordumuz birlerinin siyaseti baskılamak için istedikleri zaman göreve çağıracakları bir vesayet odağı değildir. Silahlı kuvvetlerimiz, ülkemizin etkin bir bölgesel güce dönüşmesine katkı sunan büyük, güçlü, şerefli bir ordudur!

CHP, “Sözler cımbızla çekilerek, algı yaratmaya çalışıyorlar”, “ Tank-Palet Vatandır demeye devam edeceğiz” çıkışı yapmış, milletvekilinin arkasında durmuştu vakit geçirmeden ancak çark dönmeye başlamıştı bir kere. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlatmış, Milli Savunma Bakanlığı da “gayrı milli dil” diyerek suç duyurusunda bulunmuştu...

Topyekun saldırı!..


Hele yandaş gazeteler öyle bir coşmuştu ki, tutmak mümkün değildi!

Hakaretin bini bir paraydı; “Satılık Vekil” diye manşet çekenler bile vardı! Diğer taraftan durumu “Arap düşmanlığı” olarak tanımlayanlar da vardı tabii! Aklıma nereden geldiyse iktidarın 15 yıl önce, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi karşılığında 44 yıllığına İsrail’e verilmesine karşı çıkanların nasıl suçlandığı geldi:

-Yahudi düşmanlığı!..

Bir de Katar sever yazarlar vardı doğal olarak; mesela Star gazetesinde Halime Kökçe, “CHP’nin Katar’la sorunu ne?” başlıklı yazısında şöyle diyordu:

-Türkiye’yi seven bir aile!

Dikkatinizi çekerim; Türkiye’yi seven bir “Ülke” demiyordu Halime Hanım “Aile” diyordu! Üstelik Katar’ın Türkiye’ye herhangi bir şart koşmadan yatırım yaptığını da üstüne basa basa söylüyordu!

Cem Uzan ise SÖZCÜ’de Saygı Öztürk’le yaptığı söyleşi de Katar’la yapılan anlaşmaların adaletin çöktüğünü gösterdiğini belirterek şöyle konuşuyordu:

-Anlaşmalar yapıldı ama Katar Emiri’nin şirketi, yatırım yaparım ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin garantisini istiyor. Üstelik bunu on tane ayrı kalemde istiyor!.. Topu topu 300 milyon dolarlık bir anlaşma paketi. 300 milyon dolar için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin garanti vermek zorunda kalması çok üzücü!..

Araştırmadan çalakalem yandaşlık yapmak çoğu kez maalesef insanı üzücü durumlara düşürebiliyor!

Neler aldık neler verdik?


Biz Katar’dan ne aldık sorusu ile başlayalım...

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, bunu şöyle açıkladı:

-Hediye denilerek, 500 milyon dolarlık uçak, 53 tane de at geldi!..

Buna, Katar’da Türkiye’nin kurduğu üssü de ekleyelim; yalnız unutmayalım ABD’nin dünyadaki en büyük askeri üssü de Katar’da!. Şimdi bakalım bu iktidar Katar’a neler vermiş?..

-Tank Palet Fabrikası’nın yüzde 49’u

-Borsa İstanbul’un yüzde 10’u (kaça verdiğimiz bilinmiyor!)

-Katar devletine ait şirkete Ataköy “Sea Pearl” de 125 dönüm arazi

-Katarlı Bein Media Grubu’na, digital TV platformu Digitürk ihalesiz verildi.

-Katar National Bank, Finansbank’ı aldı

-Commercial Bank of Qatar, A Bank’ın tamamını satın aldı.

-Katar Emiri El Sani, İstanbul’un en pahalı yalısını alıp eşine hediye etti.

-205 yılında İstinye Bayırı Caddesi’nin adı Katar Caddesi yapıldı.

-Katar Emiri El Sani’nin annesi Şeyha Moza’nın ortak olduğu şirket, Kanal İstanbul manzaralı 45 dönüm arazi satın aldı.

-Katar devletinin gayrimenkul şirketine tarihi yarımadadaki Süleymaniye Yenileme Alanı Projesi verildi.

-Doğuş Holding, İstinye Park’taki yüzde 42 hissesini Rekabet Kurumu’nu izniyle Qatar Holding LLC şirketine devretti.

Yandaşlar bu “Hiçbir karşılık beklemeden!” yapılan işlemler karşısında zil takıp oynamasın da ne yapsın?!.