Korkusuz
Ümit Zileli

Bu iktidar depara da kalksa iflah olmaz!

Kamuoyu araştırmacısı ve yazar Bekir Ağardır, araştırmalarındaki yüksek isabet ve öngörülü değerlendirmeleriyle tanınır...

Ağardır, geçtiğimiz gün TR4’te Murat Sabuncu’nun “Sayıların Dili” programında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. İktidar cephesiyle ilgili olarak seçmenin bir “vazgeçiş durumu “ yaşadığını belirten ağırdır şu öngörüsünü paylaştı mesela:

-İktidar depar atsa da seçimi kazanma ihtimali yok gibi!

Bu iddialı söylemin ardından da bu kez muhalefete şu uyarıyı yaptı:

-Muhalefetin ‘vazgeçiş’ anına dair söylemlerinin bir anlamı yok. Zaten seçmen oradan vazgeçmiş. Çıkıyorsunuz mitinglerde iktidarın yanlışlarını anlatıyorsunuz. Bireyler zaten bunu yaşıyor, sizin yeni umutları inşa etmeniz lazım. Yoksa ‘vazgeçişte’ bir sorun yok. Zaten bu ekonomik tufanın kendisi iktidardan bir ‘vazgeçiş’ üretiyor.”

Doğru söze ne demeli! Üstelik bu öngörülerini bizzat hayatın içinde yaşanan gerçeklere de dayandırdığı için haklılığını pekiştiriyor Ağardır...

Şu, iktidar için söylediği “depar bile atsa” sözlerini açalım örneğin; iktidar, depar atmak istese nereye, kime, hangi hedefe doğru atacak acaba?

-Milyonlarca batmış, kepenk kapatmış esnafa mı?

-Açlık ve yoksulluk altında ezilmiş, adeta unutulmuş emekliye mi?

-Aldığı ücret açlık sınırının 2 bin küsur lira altında kalmış asgari ücretli işçiye mi?

-Aldığı maaş, çıldırmış konut kirasına yenik düşmüş memura mı?

-Örselenmekten, kandırılmaktan bitap düşmüş, doktor ve sağlık çalışanlarına mı?

-Tarlasındaki ürünü bile biçmemeye karar veren, icra borçları altında ezilmiş çiftçiye, borçlarını ödeyebilmek için hayvanlarını gözyaşları içinde kesime gönderen köylüye mi?

-Hayal kutmaktan bile iyice uzaklaşmış, ülkeyi terk etme planları yapan gençlere mi?

Hangisi, kollarını açarak karşılayacak iktidar mensuplarını acaba?!.

İçler acısı iflas dalgası!


Namuslu gazeteler, televizyonlar, ekonomi uzmanları bas bas bağırıyor:

-Ekonomi can çekişiyor, işletmeler batıyor, tarım-hayvancılık çöküyor!

Bu ülkenin saygın, söyledikleri sürekli gerçekleşen, uyarıları ise dikkate alınmayan ekonomistleri açık açık haykırıyor:

-2022 yılı yoksullukta tarihe geçecek!

Rakamların diliyle söyleyeyim; icra dairelerinde icra ve iflas dosyası sayısı 24 milyona dayandı! Diğer bir deyişle, ortalama 4 kişiden biri icralık!

Batık kredi miktarı nedir derseniz yaklaşık 161 milyar TL! Peki esnaf ne merkezde diye soracak olursanız, hemen paylaşayım; Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) verileri yürek yakıyor:

-17.5 yılda iflas eden esnaf sayısı 2 milyon 144 bin 766!

-2022’nin ilk 5 ayında ise kepenk kapatan esnaf sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 18 oranında artarak 47 bin 120’ye ulaştı!

Cumhuriyet gazetesinden Şehriban Kıraç’ın haberine göre Türkiye’de 2.5 milyon esnaf var. Ortalama çalışan sayısı 3 kişi. Diğer bir anlatımla esnaf, doğrudan 7.5 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Ancak her gün gelen zamlar, enerji fiyatlarındaki fahiş artışlar nedeniyle binlerce esnaf iş bırakmak zorunda kalıyor. O kadar ki, aynı dükkan 10 kere devrediliyor!

-Kısacası, hem esnaf batıyor hem de işsizlik tavan yapıyor!

Muhalefet ne yapacağını anlatmalı!


Küçük ve orta ölçekli işletmelere yani KOBİ’lere gelince...

Onların da borç miktarı hızla artıyor! Binlerce işletme borcunu döndüremediği için batıyor... Takipteki KOBİ sayısı ise 300 bine dayanmış durumda!

İşte Bekir Ağırdır’ın uyarısı tam da bu noktada büyük önem kazanıyor. Yukarıda ne durumda olduklarını anlattığım toplum kesimlerinin iktidardan giderek uzaklaştığını, ancak muhalefeti de dikkatle izlediğini anlatan Ağırdır, şöyle sesleniyor:

-Türkiye’de bugün karşı karşıya olduğumuz problem, iktidar etrafından ciddi bir çözülme var. Ama vazgeçiş içindeki seçmen henüz yeni bağlanma, yeni büyük ilişkiler üretmiş değil. Bu üretmeyecek anlamına gelmiyor. Dinlemeye çalışıyor, hangisine daha yatkın olduğuna bakıyor. Henüz orada bir yerleşme olduğunu söylemek kolay değil. O yüzden iktidardaki kopuşu görüyoruz ama muhalefetin oylarında ciddi sıçramalar görmüyoruz.

Millet İttifakı için artık, kartlarını açma, iktidarın neden olduğu bu yıkımı nasıl tamir edeceğini, açlık ve yoksulluğu nasıl bertaraf edeceğini bu millete anlatmak ve güvenini kazanma zamanıdır...

-Başkaca bir yol da yoktur!