Korkusuz
Alper Mert

Bitirdin bizi korona

Hepimiz pandemi sürecinin en çok spor kulüplerini vurduğunu söylüyoruz. Avrupa liglerinin koronavirüs nedeniyle ettiği zararları konuşup futbolun artık eskisi gibi olmayacağının altını ısrarla çiziyoruz. Tabloya baktığımızda, Premier Lig, 1 milyar 250 milyon Euro zararla en büyük gelir kaybına uğrayan lig durumunda. Premier Lig’in dışında La Liga’da 800-950, Bundesliga’da 650-750, Serie A’da 550-650 ve Ligue 1’de ise 300-400 milyon Euro’luk bir kaybın ortaya çıkması bekleniyor. Avrupa kulüpleri için gerçekten zor günler başlıyor. Futbolun ticaretinin strateji değiştireceği artık çok net. Edilen zararların yeni gelir kalemleri ile kapatılması gerekiyor. Sadece saha içinde az maliyetle büyük başarıların kazanılması, mali, idari ve sportif olarak doğru planlamaların yapılması artık olmazsa, olmaz. Avrupa için zarar var ama çıkış yolu da var. Bizde ise pandeminin olumsuz etkisi, geçmiş günahların ve başarısızlıkların bahanesi oldu.

PANDEMİ OLMASA BORÇ OLMAZDI!

Yıllardır plansız, programsız menajer düzeninde kasaları resmen boşaltılan kulüpler, sanki koronavirüs öncesi muhteşem bir durumdaymış gibi bir algı oluşmaya başladı. Ortalama 20 senedir istikrarlı mali ve idari başarısızlıklarla batırılmış olan futbolumuzu TFF ve Kulüpler Birliği, “Son 8 hafta oynanmaz ve lig iptal edilirse kulüplerin hepsi batar” noktasına getirerek günlük pansuman olacak geliri geleceğin can suyu olarak göstermeye çalışıyor. Bu söylemler karşısında insan, “Beşiktaş’ın 2 milyar 961 milyon, Fenerbahçe’nin 2 milyar 190 milyon, Galatasaray’ın 1 milyar 569 milyon ve Trabzonspor’un 828 milyon 900 bin TL’lik borcunu koronavirüs mü yaptı” diye sormadan edemiyor.

8 HAFTALIK PARA HEPSİNİ KURTARACAK

8 haftalık ödemeyi almazlarsa batacaklar, Şampiyonlar Ligi’ne gidemezlerse iflas edecekler. Bu tabloya göre yayıncı kuruluş ve Devler Ligi dışında gelir kalemi üretemeyen yöneticilerin tamamının istifa etmesi lazım. Kendilerinin ortaya koyduğu sıfır proje var. Gelir kısmayı büyük bir marifet gibi ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Kahraman edasıyla tribünleri selamlayan başkan ve yöneticilerin üretebildikleri tek kaynağın Şampiyonlar Ligi geliri olması, kulüplerin neden bataklıktan çıkamadıklarının açık bir göstergesi olmuştur. Taraftarın aldığı forma ve kombine olmasa, takım saha içinde başarısız olsa kahramancılık oynayan başkan ve yöneticilerin ortaya koyacakları bir tane bile kurtuluş formülü yok. Pardon bankalara gidip faizle para alma konusunda da oldukça başarılılar.

SATILAN HAYALLER VE SÜSLÜ LAFLAR!

UEFA ile yapılan finansal fair-play toplantılarında 4 büyük kulübün yöneticilerine net olarak “Saha içi gelirine bağlı kalmayın, saha dışından gelir getirecek ticari projeler üretip hayata geçirin” uyarıları yapılmasına rağmen ortada satılan hayaller ve süslü laflar dışında atılmış bir adım yok. Kendileri üretemedikleri gibi üretilen projeleri araştırıp uygulamak gibi bir istekleri de yok. Arsenal, Londra’nın çöp toplama ihalesini alıyor. Topladığı çöpleri geri dönüşüm ile elektriğe dönüştürüyor ve Londra halkına elektrik satıyor. Bizde böyle bir işin ihalesi siyasetin adamlarından tabii ki kulüplere kalmaz. Ama vizyon sahibi, ticari ufku açık, parayı kullanmayı bilen, temsili üst düzey başkan ve yöneticilerin farklı projelere imza atması konusunda umudumuzun gün geçtikçe kaybolduğu da bir gerçek.



SONUÇ OLARAK;

TFF’nin başkan ve yönetimi seçilirken projelerinin, vizyonlarının belirleyici olması yerine siyasetin onay vereceği isimlerden oluşmasının sonucunda futbolun bir adım öteye gidememesinin suçlusu korona! TFF’nin kurulları oluşturulurken liyakat yerine adamcılık yapılmasının, futbola fayda yerine, kraldan çok kralcıların düzenine uygun vasat isimlerden listelerin oluşmasının suçlusu korona!

Plazalardan, semt toplantılarından futbolu kafalarına göre dizayn edip teknik direktör atayıp futbolcu transferlerine bile müdahale edenlerin kulüpleri dibe çekmesinin suçlusu korona! Proje üretecek vizyona sahip olmamalarına rağmen hayal satarak kulüpleri yönetmek için ortaya çıkanların şahsi reklamlarını yapıp kulüpleri borç içinde bırakıp çekip gitmelerinin suçlusu korona!

Kalitesiz, şişirilmiş bonservisler ve akıl sır ermeyecek sözleşmelerle yapılan transferlerin sonunda kulüplerin batmasına sebep olan korona!

Korona bir geldin, mali olarak tarih yazan başkan ve yöneticilerimizin bütün projelerini engelledin, kulüpleri batırdın. Ne sağlık bıraktın ne de huzur. Sen olmasan kulüplerimiz hem sportif hem de mali açıdan altın sezonunu yaşayacaktı. TFF üreteceği projeler ile dünyaya örnek olacaktı. Bitirdin bizi korona!