Korkusuz

Bir TV programının anatomisi

Bir TV programının anatomisi
Tam adı Orenthal James Simpson’du.

Kısaca O.J. Simpson diyorlardı.

Amerika’nın en ünlü rugby (Amerikan futbolu) oyuncusuydu.

Raşitizm hastası olarak dünyaya gelmesine rağmen 70’li yıllarda rugby’nin en popüler ismi olmayı başarmıştı.

1977’de sakatlandı ve kariyerini noktaladı.

Ama şöhreti televizyonlarda sürdü.

Aynı yıl tanıştığı Nicole Brown’la uzun ve fırtınalı bir birliktelikten sonra evlendi. 7 yıl evli kaldı.

Medyatik evlilikleri de tartışmalı sürdü.

Sonunda boşandılar.

Boşanmalarının üzerinden kısa bir süre geçmişti ki Nicole Brown ve şöforü evlerinin bahçesinde boğazları kesilmiş halde ölü olarak bulundular.

★★★

Şüpheler futbolcu O.J. Simpson üzerinde yoğunlaşmıştı.

Polis evde delil toplarken bir yığın kriminal hata yaptı. Ama önemli bir delile de ulaşmayı başardılar.

Eldiven.

Nicole Brown’un evinde bulunan eldivenin aynısından O.J. Simpson’un evinde de bulunmuştu.

★★★

Televizyonlarda canlı yayınlanan bir kovalamacanın ardından Simpson yakalandı.

Dava yüzyılın davası olarak adlandırılmıştı.

Mahkeme başladığında herkes katilin kim olduğunu biliyordu.

Hatta O.J. Simpson’un sevenleri bile...

Ama Simpson ilk duruşmada cinayetle hiçbir alakası olmadığını söyledi.

Ben yapmadım dedi.

Oysa herkes kimin yaptığından emindi.

★★★

Veyis Ateş’i Halk Tv’de İsmail Saymaz’ın karşısında görünce O.J. Simpson olayı aklıma geldi.

Herkes her şeyi biliyordu.

Ama olayın faili gayet serinkanlı bir şekilde “hayır böyle bir konuşma olmadı” diyordu.

Oysa konunun muhatabı (Sezgin Baran Korkmaz) “evet benden 10 milyon Euro istedi” diyordu.

Üstelik bu konuşmayı ses kaydına almıştı.

Veyis Ateş’le aynı gruptan iki gazeteciye de bu kaydı dinletmişti.

O iki gazeteci de dinlediklerini olduğu gibi yazmışlardı.

Bir de...

Veyis Ateş hakkında bu denli ağır iddialar olmasına karşın 10 gün sessizliğini korumuştu. Ne savcılığa başvurmuş ne de bir açıklama yapmıştı.

[caption id="attachment_6497007" align="alignnone" width="600"] Veyis Ateş[/caption]

★★★

İşte Halk Tv’deki program bu atmosferde başladı.

Veyis Ateş gayet kendinden emin bir tavırla olanları kendi açısından anlatırken...

Programın kırılma anı yaşandı.

Tam 18. dakikasında İsmail Saymaz “Sen böyle bir para istedin mi?” diye sordu.

Veyis Ateş “Hayır istemedim” dedi.

İsmail “Doğru söylemiyorsun. Ben buraya gelmeden bu ses kaydını dinledim. Orada sen para istiyorsun” dedi.

İsmail, gazeteciliğini de kendini de yayın yaptığı kanalı da (Halk TV) tartışmaların içinden çekip çıkaracak hamleyi yapmıştı.

Ses kaydını dinlemiş... Programın ortasına kadar sabırla beklemiş, konuğunun anlatmasına fırsat vermişti.

Ve o yakıcı gerçeği programın ortalarına doğru patlatmıştı.

“Sen doğru söylemiyorsun. Ben ses kaydını dinledim”

★★★

Bence program o an bitti.

Ondan sonrasının fazla önemi yok. Çünkü Türkiye’nin en sevilen ve güvenilen gazetecilerinden biri, ses kaydını dinlediğini söylüyor. Ve karşısındaki kişi milyonların gözüne baka baka hayır öyle bir konuşma olmadı diyordu.

Ondan sonraki sorular artık anlamını yitirmişti.

Veyis Ateş’in beyanlarına değil artık olayların akışına bakmak gerekliydi.

★★★

Sonra ne oldu?

Önceki gece firari Sezgin Baran Korkmaz, Avusturya’da yakalandı.

ABD’nin talebi üzerine tutuklandı.

Sonra...

Bu sabah şu an okuduğunuz yazıyı yazmaya başladığımda TİP milletvekili Ahmet Şık herkesin merakla beklediği ses kaydını kendi youtube kanalında yayınladı.

Dinlediğimiz kadarıyla ses Veyis Ateş’in sesiydi.

★★★

Peki başka...?

Öğleden sonra Veyis Ateş’ten açıklama geldi.

“Bana ait olduğu iddia edilen bir ses kaydının Baran Korkmaz ve örgütünce farklı telefon konuşmalarımdan kaydedilerek oluşturulan montajlama yöntemiyle oluşturulduğu açıktır.”

★★★

Buyrunuz...

Gene başa döndük...

Montaj!

★★★

Peki diyelim montaj...

O halde Veyis Ateş çalıştığı kanala neden savunma vermeyi reddetti. Ve neden istifa etti?

Öyle ya... Madem bir kumpasla ve montajla karşı karşıya... Haklılığını savunması gerekmez miydi?

★★★

Bu sorularda cevapsız kaldı.