Korkusuz

Biden, AKP kongresine karışmadı!..

Biden, AKP kongresine  karışmadı!..
TBMM Başkanı, muhterem Mustafa Şentop, buyurmuşlar ki;

“Cumhurbaşkanı, İstanbul Sözleşmesi’nden kararname ile çekildiği gibi Montrö’den de diğer uluslararası anlaşmalardan da çekilebilir.”

Hay haay efendim!..

Az bile söylemişsiniz... Dilediğiniz an, Lozan Antlaşması’ndan da çekilirsiniz!.. “Çekildim, bundan sonra tanımıyorum artık” der,  gece yarısı çekersiniz fişi...

Kim itiraz  edebilir ki?.. Üstelik mırın kırın etmeye kalkanında ağzını burnunu düm düz ettirirsiniz..

Üstelik, bunlar yetmez ama evet!..

Bakın, Rusya’yı hiç mi örnek almıyorsunuz; dostunuz Putin’i?.. Adam sizlere ne kadar örnek olması gereken işler yapıyor!.. Putin’in görev süresini sıfırlayan yasa parlamentonun alt kanadı Duma’da onaylandı. Onaylanan yasaya göre 20 yıldır iktidarda olan Putin, 15 yıl daha görev yapabilecek. Duma’da onaylanan yasa, bu ay içinde parlamentonun üst kanadında yapılacak oylamada da kabul edilmesi durumunda Putin’in imzasıyla yürürlüğe sokulacak.

Haydi!.. Ne diye durup beklersiniz?.. “Manifesto”lu kongrenizi de yapıp rahata erdiniz... Her şeyi de Devlet’ten beklemeyin be birader!.. Kıpraşın biraz!..

★ ★ ★

Kıymetli okurlarımızdan, dün, AKP kongresi ile ilgili daha geniş analiz istekleri içeren e-posta ve sosyal medya mesajları aldım. Hiiç kusuruma bakmayın!.. Lafı daha fazla uzatacak ortada bir durum yok. Hikayeleri bitmiş... AKP, bildiğiniz gibi, aynı tas aynı hamam...

Hatırlayın...

AKP kongresi arifesinde, geçtiğimiz Cuma günü –hani gece yarısı Naci Ağbal’ı Merkez Bankası Başkanlığı görevinden almadan önce- Tayyip Erdoğan, Putin’e “katil” diyen ABD Başkanı Biden’a bindirmişti... Hâlâ, 2 dakikalık bir telefon görüşmesini bile çok gören Biden, ne derse desin Erdoğan’a cevap vermiyor. En ufak imalı bir göndermeyle bile yanından geçmiyor. Ah ne güzeldi o eski günler!.. “Dostum Trump” ile kayıkçı kavgaları yapılırdı. O Washington’dan sallar, Ankara saraydan gürler!.. “Eyt”, “Üyt”ler, “Sen kimsin” savurmaları... “Dış güçler bizi bölemeyecek” ünlemeleriyle birlikte “yerli-milli” edebiyatları...

Aslında ne güzel olacaktı!.. Cuma namazından sonra duyulan efelenmeye şöyle akşamın ilerleyen saatlerinde Washington’dan sert bir karşılık verilseydi... Fena mı olurdu?.. Cuma gece yarısı Naci Ağbal’ın görevden alınması yüzünden pazartesinden itibaren piyasalardaki tüm çöküş o sert cevaba bağlanılıverirdi.  Dış güçlerin Türkiye ekonomisini nasıl mahvetmeye çalıştığına dair bağırtılarla kongre salonuna girilirdi. Milli ve yerli edebiyatı gırla giderdi.

“Ey”ler, “Üyt”ler... “Sen kimsin”ler... “Haddini bil”  efelenmeleriyle salonu dolduran Kovid’den muaf ahaliye, televizyonları başında “manifesto”dan maaşlara zam çıkacak mı diye bekleşen topluluklara ne güzel narkoz verilirdi...

Kör olası Biden!.. Aranan kanı göndermedi... Halbuki, Trump, vakti zamanı geldiğinde ne güzel de imdada yetişirdi!..

Hikaye bitti!..

★ ★ ★

Eğer, “bugünlerde AKP’nin hesabı-kitabı ne?.. Nasıl bir kafa yapısı hakim?” diye de sual ederseniz... Ona da şöyle yanıt verebilirim:

Hani o, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini zorla, kavga döğüş,  2’nci kez tekrarlatan kafa var ya!.. İşte o kafalar devreye daha fazla girdi. Anketlere bakıyorlar; AKP-MHP yüzde 40 bandını zor buluyor. “E, o zaman. HDP kapatılırsa yerine bir parti kurulursa da yüzde 7’yi geçemezler. İYİ Parti’yi de daha fazla hırpalamayı başarırsak, onu da yüzde 10 bandını sıkıştırırız. Bir de daraltmış bölge seçim sistemini getirip MHP’yi de AKP listelerinden seçime sokarsak, 360 mebusu kapar, geçeriz kenara” kafasındalar...

Bilemiyorum... Bir şeyler olacak ama ne olacak?.. Herhalde bu kafalarla devam ederlerse bir İstanbul hatırası fotoğrafı daha çektirirler!..

★ ★ ★

Kıymetli okurlarımızdan bu aralar yoğun olarak aldığım mesajlardan bir bölümü de, AKP kongrelerine ve mitinglerine sokulmayan Kovid ile ilgili... Genel olarak “Neden bu konuya girmediğimi, benim de mi tehlikeyi görmediğimi veya başka bir kaygım mı olduğunu” sorup duruluyor...

Korkmayın!.. Hiçbir şey olmaaz!..

Şehir hastanelerimiz vaar... Vefalı sağlık çalışanlarımız vaar... Milyonlarca dozluk aşılarımız vaar... Son model ambulanslarımız vaar... Nefesi çook kuvvetli hocalarımız vaar... Üstelik, cenazelerimizi, Mercedes araçlarla taşıttıkları ile iftihar eden bir iktidar zihniyetimiz var!..

Daha ne istiyorsunuz?.. “Manifesto”yu görmediniz mi?.. Göremediyseniz, biraz daha bekleyin o zaman ... Görürsünüz!..

★ ★ ★

Ulu Tanrı,  tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar.  Mekanları cennet olsun.