Korkusuz

Bermuda üçgeni

Bermuda üçgeni
Karabağ bilmecesi devam ediyor.

Ankara ve Bakü en üst düzeyde “Türk askeri gözlem noktalarında bulunacak” diyor ama Rus tarafı da aynı yüksek düzey ve tonda “Türk askeri Karabağ topraklarında görev almayacak” ısrarında.

Anlaşmalar, telefonlaşmalar ve medya savaşı devam ediyor.

Azerbaycan, Ermenistan ve Karabağ’a sınır olan ve Suriye ile ilgili Astana Süreci’nin eş-başkanı İran bu işin neresinde henüz belli değil.

Sonuçta Azerbaycan 28 yıldır işgal altındaki topraklarının yarısından fazlasını kurtardı ve Ermenistan’ı yenilmiş taraf olarak masaya oturttu.

Elbette Ankara’nın desteği ve Moskova’nın “göz yumması” ile.

Sonuçta Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan, Rusya’nın arka bahçesi ve Batı oraya çok meraklı.

Hazar ile Karadeniz’i birleştiren kara parçası.

Batı; Turuncu ve Mavi devrimlerle denedi olmadı.

Ukrayna; Kırım’ı kaybetti, Gürcistan ise Güney Osetya ve Abhazya’yı.

Batı bu kez Paşinyan üzerinden denedi bedelini yine Ermenistan ödedi.

Karabağ’da yenilgi, dört bin kadar ölü ve yaralı ve milyonlarca dolar zarar.

Sırada yine Gürcistan olabilir çünkü Eylül 2018’de Cumhurbaşkanı seçilen Zurabişvili Fransa’da doğmuş, orada yetişmiş, Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmış ve hala Fransız vatandaşı.

Fransa ise Karabağ’la ilgili olarak ABD ve Rusya ile birlikte Minsk Grubu’nun eş-başkanı.

Grubun dışişleri bakanları pazartesi Moskova bir hafta sonra da New York’da toplanacak.

Bu eş-başkanlık da gayet iyi bir işmiş!

Sevr’le birlikte Ermenilerle dayanışma içinde olan Fransa, Ankara-Moskova uzlaşmasına ne der ya da nasıl davranır henüz belli değil ama 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a yerleşecek olan Başkan Biden’ın da bu konuya el atacağı kesin.

Ama o zamana kadar da Putin Ermenistan’da yerleşmiş olacak ve Bakü de gücüne güç katacak.

Tıpkı rakibi Türkiye gibi.

Tıpkı Suriye’de olduğu gibi.

Putin’in izin vermesiyle Türk Ordusu 24 Ağustos 2016’da Cerablus’a girdikten sonra benzer izinlerle Ocak 2018’de Afrin’e ve Ekim 2019’da Fırat’ın doğusuna geçti.

Şimdi Suriye’nin Türkiye ile olan 911 kilometrelik sınırının yaklaşık 550 kilometrelik bölümü Türkiye’nin kontrolünde.

Neden?

Mülteciler konusunu konuşmanın artık hiçbir yararı yok.

Astana Süreci ve ona bağlı Soçi Anlaşması işe yaramıyor.

Ankara; TSK’nın kontrolündeki bölgelerden çekilme niyetinde görünmüyor.

Ankara; bu bölgelerde her şeyden sorumlu.

Ankara; buralarda bulunan ve farklı silahlı grupları çatı örgütü denilen Suriye Milli Ordusu’nun on binlerce militanına maaş veriyor ve aklınıza gelen tüm gereksinimlerini karşılıyor.

Neden ve ne zamana kadar?

Gelelim Libya’ya.

ABD ve Almanya’nın “teşviki” ile Libyalı taraflar 24 Aralık 2021’de seçim yapılması konusunda anlaştılar.

Kazanan taraf o akşam Christmas’ı yani İsa’nın doğum gününü kutlamış olur.

O zamana kadar yine ABD ve Almanya’nın desteğiyle BM iki tarafa kendi aralarındaki tüm sorunları çözmeleri için yardım edecek.

Nitekim de bu sorunların bir çoğu son iki ayda çözülmüş gibi görünüyor.

Geriye yabancı ülkelerin askerleriyle paralı askerlerin Libya’dan çıkarılması konusu kalıyor.

Bu konu da öncelikle Sarraj tarafına destek veren, bütün gücüyle Libya’da bulunan ve Suriyeli paralı askerleri oraya taşıyan Ankara’yı ilgilendiriyor.

Bakalım AKP Libya’da ne yapacak?

Bakalım AKP Suriye’nin kuzeyinde ne zamana kadar kalacak?

Bakalım AKP ne zamana kadar İdlib’i koruyacak?

Bakalım AKP Karabağ sorununda Moskova ile nasıl ve nereye kadar anlaşacak ya da Suriye ve Libya’da olduğu gibi nasıl kavga edecek?

Yeni Soçi’ler olacak mı?

Suriye, Libya ve şimdi Karabağ.

Tam bir Bermuda Üçgeni!

Bakalım Biden tüm bu işlere ne diyecek?

Şunun şurasında iki ay kaldı.

Bakalım o zamana kadar Türkiye içinde neler neler yaşanacak.

Her an, her konuda ve her düzeyde sürprizler yaşanacak.

Çok bilinmeyenli Berat Albayrak olayında olduğu gibi.