“Kara ironi” yaptı...
“Çöp konteynerleri iyi ki var, on binlerce kişi o çöplerden geçiniyor!..”.
★
Vicdanı olanların yürekleri yandı...
Acıma duygularını yitirmiş olanlar ise...
Kılıçdaroğlu’nun bu “insanî” hassasiyetini:
“Bu ülkede milyonlarca insan, çöp konteynerlerinden beslenmiyor...” diyerek eleştirdi:
★
Oysa...
Anayasamızın 2. Maddesi’nde şöyle yazıyor:
“........ Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal, bir hukuk devletidir...”.
★
Anayasasında böyle bir ifadeye yer veren devlet...
Ve o ülkenin gazetecisi:
“N’olcak canım?.. Çöplükten yemek artığı toplayarak karnını doyuran kaç kişi var ki?” diye o zavallı insanların çilelerini küçümseyemez...
★
O çilelere...
O acılara dikkat çeken bir ana muhalefet partisi lideri ise eleştirilmez...
Aksine:
Uyarılarına kulak verilir...
Kamuoyu desteği istenir...
★
Bencil hesapçı kafalar ne fena?..
Nasıl da merhametsiz...
★
Allah kimseyi...
Fukaralıktan sonra aşırı zengin edip de hazımsız yapmasın...
Amin...
BEKRİ MUSTAFA’NIN YENİ CAMİ İMAMLIĞINA ATANMASI GİBİ...
Kamuoyu onu:
Aynı mülki düzeyde olduğu Cumhurbaşkanı’nın karşısında...
Cübbesinin olmayan düğmelerini iki eliyle iliklemeye çalışması...
Ve...
Cumhurbaşkanı otururken...
Yanında, “Er” gibi “hazır ol” vaziyette dikilmesiyle tanıdı...
★
Hanımefendi:
Anayasamızda yer alan Kuvvetler Ayrılığı İlkesini ayaklar altına almış...
Bir başka kuvvetin karşısında kendini (Elbette Yargı’yı):
“Ezik” ve “emir eri” gibi göstermişti...
★
Bitmedi...
Bu Hanımefendi’nin kızı...
Önce hakimliğe atandı...
Çektiği kurada, görev yerinin Elazığ olduğu anlaşıldı....
Ancak...
★
Yorulmasın (!) diye...
Göreve başlaması gereken Elazığ’a gitmedi...
Ve...
Doğrudan Yargıtay hakimliğine getirildi...
★
Ondan üç gün sonra da:
Cumhurbaşkanlığında görevlendirildi...
★
Evet, Danıştay eski Başkanı Zerrin Güngör’den söz ediyorum...
O artık:
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı...
★
Bekri Mustafa merhumun...
Yeni Cami imamlığına atanması gibi bir şey yani...
ERDOĞAN’IN BÜTÜN TALEPLERİ YERİNE GETİRMESİ ŞART...
Sezgin Baran Korkmaz olayı, Avrupa basınının gündeminde....
Avusturya’nın Der Standart gazetesi:
“ABD 220 yıl ceza istiyor. Tüm varlığına el koyacak. Kurtulmak için, ABD’li müfettişlerle iş birliği yapıp ikinci Reza Zarrab olabilir. Bu Türk hükümeti için sinir bozucu” yorumunu yaptı.
★
Avusturya yargısı da ne kadar “bağımsız” olursa olsun...
Biden ne derse onu yapacaktır...
★
Biden:
“ABD’ye gönderin” derse SBK, ABD yolcusu...
“Türkiye’ye iade edin” derse...
SBK birkaç aya kalmaz Türkiye’de olur...
★
Türkiye’de olabilmesi için tabii ki...
Erdoğan’ın, Biden’ın bütün taleplerini yerine getirmesi şart...
KILIÇDAROĞLU’DAN ÖĞRENMİŞ OLABİLİR Mİ?..
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu kimden öğrenmişti?
Eniştesinden?
★
Erdoğan, MB’nın 128 milyar dolar döviz rezervinin satıldığını...
Ve rezervlerin 50 milyar dolar eksiye düştüğünü kimden öğrenmişti?
Eski Maliye Bakanı’ndan...
★
Erdoğan, AKP-HDP arasında sürdürülen...
Ve...
28 Şubat 2015 günü Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan son görüşmede sağlanan mutabakat sonucu:
Ön protokol imzalandığını kimden öğrenmişti?..
Medyadan...
★
Şimdi şunu merak ediyorum:
Erdoğan, Diyarbakır’da okuduğu şiirin:
Büyük Kürdistan Hükümdarına methiye olduğunu...
Kimden öğrendi?..
★
Kılıçdaroğlu’dan öğrenmiş olabilir mi?..
YAKINLARDAN BİRİNİN İŞLEDİĞİ SUÇLARI KINAYABİLMEK...
Canan Kaftancıoğlu’nun ağabeylerinden biri; “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla aranıyordu...
Fethiye’de polis tarafından yakalandı...
İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı...
★
Kaftancıoğlu; bu kişinin biyolojik kardeşi olduğunu...
Ancak...
Annesinin, babasının ve ailesinin yüzünü yere düşürdüğü andan itibaren...
Ve iyi niyetle kendisine uzanan elleri de görmezden gelmesi üzerine:
Kendisiyle çok çok uzun yıllardır hiçbir irtibatlarının olmadığını açıkladı...
Ve...
Şöyle dedi:
★
“Ailesinin güvenini kötüye kullanmış birisi için, ‘başkalarının güvenini kötüye kullanmamıştır’ diyememenin üzüntüsünü yaşıyorum. Hukuk karşısında işlemiş olduğu bir suç varsa eğer mutlaka cezasını çekecektir, çekmelidir...”.
★
Bu cümleler ve benzerlerini iktidar partileri sözcülerinden duyabilmek:
Gelecekle ilgili umutlarımızı yeşertecek...
İNANMAYANLARA KASTIN NE ARKADAŞ?..
Akademisyenmiş...
Adı, Mustafa Çalık’mış...
“Kemal Paşa eliyle zorla dayatılan Medeni Kanun’un zina maddesini tanımıyorum” demiş...
★
İki kadınla evliymiş...
Bir imam...
İki de yalancı şahit buldu mu?..
İsterse...
Üçüncü ve hatta...
Dördüncüyü de alabileceği için...
O kafada olması normal...
★
İyi de...
Bu arkadaşın...
Hiç inanmayanlara kastı ne?..