Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Bazıları ilk düğme yanlış iliklendiği için Özdağ'ı öldürmeye kalkıştılar...

1980 öncesi ülkücü hareketin etkin isimlerinden biri olan ve...

Üç dönem de AKP milletvekilliği yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a öldürmek kastıyla ve tabancalarıyla saldırdılar...



Bu menfur olaydan önce yaşanan benzerlerini hatırlayalım mı?..

O halde lütfen buyurun...

[caption id="attachment_6218922" align="alignnone" width="600"] Meral Akşener[/caption]



MHP’li militanlar Meral Akşener’in evini bastılar...

Ölüm tehditleri savurdular...

Saldırganlar, savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra bırakıldılar...

[caption id="attachment_6218923" align="alignnone" width="600"] Kemal Kılıçdaroğlu[/caption]



İki iktidar partisinde üyelikleri olan kişiler...

Kemal Kılıçdaroğlu’na öldürmek amacıyla saldırdılar...

Saldırganlar, savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar...

[caption id="attachment_6218924" align="alignnone" width="600"] Yavuz Selim Demirağ[/caption]



AKP – MHP ittifakına muhalif yazı ve sohbetleriyle tanınan gazeteci/yazar Yavuz Selim Demirağ’a öldürmek kastıyla saldırdılar, ağır yaraladılar...

Saldırganlar, savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra bırakıldılar...

[caption id="attachment_6218926" align="alignnone" width="600"] Sebahattin Önkibar’[/caption]



AKP – MHP ittifakını eleştiren, Devlet Bahçeli’yi gerçek kimliğiyle anlatan bir de kitap yazan; gazeteci/ yazar/Youtuber Sebahattin Önkibar’a öldürmek kastıyla saldırdılar ve ağır yaraladılar...

Savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra bırakıldılar...

[caption id="attachment_6218925" align="alignnone" width="600"] Ahmet Takan[/caption]



AKP – MHP ittifakını eleştiren...

Bir süre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanlığını yapan...

Ve halen...

KORKUSUZ’da yazan Ahmet Takan’a öldürmek kastıyla saldırdılar...

Savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra bırakıldılar...



Bu saldırılardan sonra...

Erdoğan ve Bahçeli, iki lidere ve gazetecilere “geçmiş olsun” demedikleri gibi...

Olayı kınamadılar da...



Ve...

Bugünlere işte böyle geldik...

BU SON SALDIRILARA HİÇ KİMSE CESARET EDEMEZDİ...


Erdoğan ve Bahçeli...

Akşener, Kılıçdaroğlu, Yavuz Selim Demirağ, Sebahattin Önkibar ve Ahmet Takan saldırıya uğradığında bu tür şiddet olaylarını kınasaydılar...



Erdoğan ve Bahçeli:

Hiçbir şiddet eylemine katılmadığı...

Hiç kimseye talimat da vermediği halde...

Yıllardır cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaş için kullandıkları:

“Terörist, katil” sıfatını...

O saldırganlar için kullansaydılar...



Demirtaş’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve hapse atılması için Meclis’e fezleke gönderen savcılar...

Akşener, Kılıçdaroğlu, Demirağ, Önkibar ve Takan’a saldıran teröristleri tutuklasaydılar...

Şu son olaylar yaşanır mıydı?..



Ve aynı konuda bir diğer soru:

Fuat Bol ve benzeri iktidara destek veren makul yazarlar...

Saldırıları kınamayan ve hatta aksine...

Kemal Kılıçdaroğlu’na “Şehidin cenaze namazında ne işin vardı?” diye teröristlere arka çıkan Erdoğan ve Bahçeli’yi o günlerde kınasaydılar...

Bu son saldırılara hiç kimse cesaret edemezdi...



Gazetecilik iktidar ya da muhalefete hizmet etmek değil...

Kamu yararına haber yapmak, yazı yazmak, ekranda konuşmaktır...

FUAT BOL’U ESKİ NEZAKETİNDEN UZAKLAŞTIĞI, ORTAMI GERDİĞİ İÇİN ELEŞTİRDİM


Fuat Bol, Türkiye medyasında efendiliği ve nezaketiyle tanınan...

Siyasi görüşlerini militanca ifade etmediği bilinen demokrat bir yazar...

Ama...

Ve fakat...

Ve lakin...

Aynı Fuat Bol, son dönemdeki yazılarıyla bu gergin ortamı daha da germeye başlamıştı...

Alıntı yaptığım yazısında ise...

Ana muhalefet partisi için (Başka birileri yazabilirdi ve umurumda bile olmazdı) çok ağır sıfatlar kullanan bir Fuat Bol vardı...



Oysa...

Siyasi ortamın gerginliklerini hafifletmemiz için en çok gerekli olan şey:

Fuat Bol gibi “akil” kanaat önderlerinin makul yazılar yazıp makul cümleler kurması değil mi?..

ERDOĞAN GEÇ DE OLSA BU KEZ DOĞRU OLANI YAPTI


Muhalif siyasetçi ve gazeteciler daha önce saldırıya uğradıklarında telefon etmediği gibi...

Saldırıya uğrayanları eleştirenlerden biri olan Erdoğan bu defa öldürülmek istenen Özdağ’a telefon etti...

“Geçmiş olsun” dedi...

Olay hakkında bilgi aldıktan sonra saldırganlarla ilgileneceğini söyledi...



Nitekim...

Beş saldırganın kimlikleri tespit edildi...

İkisi göz altına alındı...

Kaçan diğer üçü her yerde aranıyor...

BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI KINAMA DEĞİL SAVUNMA...


Geleyim Bahçeli’ye...

Özdağ’ı telefonla arayıp geçmiş olsun demediği gibi...

Olayı kınamadı da...



“MHP’nin saldırıyla ilgisinin olmadığını söylemesi” ise kınama değil, MHP’yi saldırının uzağında tutma amaçlıdır...

Bu tür saldırılardan sorumlu görülmeyi istemeyişi bile “eh yani” dedirtecek cinsten bir açıklama ise de...

Asıl olan...

Özdağ’ı araması “geçmiş olsun” dileklerini ifade etmesiydi...