Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Az gelişmiş ülkelerin hepsinde halk aynıdır...

Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke halkının büyük çoğunluğu “ne oldu?” ve “ne oluyor?” sorularının cevaplarını merak eder...

“Neden oldu?” veya “niçin oluyor?” sorularını cevaplamak zordur çünkü...

Düşünmeyi gerektirir...

Oysa az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde insanların geneli düşünmekten korkar...

Zira...

Cezaevleri düşünen insanlarla doludur...



Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke halkının büyük çoğunluğu hafriyat anında durup dozeri veya kepçeyi izler...

Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke otoyollarından birinde giderken trafiğin sıkıştığını görürseniz genelde gittiğiniz yönde bir kaza olmuş olabileceğini düşünürsünüz...

Sıkıntılı bir bekleyişten sonra yolun rahatlama noktasında sizin gittiğiniz yönde değil, karşı yönde bir kaza olduğunu ve...

Trafik sıkışıklığının sebebinin, kaza yerini inceleyen(!) sürücüler yüzünden olduğunu anlarsınız...

İzleyiciler ise “ne oldu?” ve “ne oluyor?” sorularının cevaplarını merak edip, bu iki soruya cevap arayanlardır...



Kaza yerinde durup bakmıyorsanız, içinizden kazaya neyin sebep olduğunu düşünenlerdensiniz...

Yani...

İnsani gelişmişliğinizi tamamlayanlardansınız...

Durup bakıyor ve yolu tıkıyorsanız; ‘Meraklı Melahat’lardan birisiniz...

İnsani gelişmişliğiniz, ülkenizin gelişmişliğiyle aynı düzeydedir...



Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durum; olmuş ya da olmakta olandır...

Bakıp ağlaşmak sorunları çözmeyeceği gibi, felaketin sorumlularını istifa da ettirmez...



Bu sorunu defalarca yaşadığımız halde çözemiyorsak...

Bunun nedeni, daha önce aynı sorunları yaşadığımızda da “neden oldu? niçin oluyor?” diye sormak yerine; “ne oldu? ne oluyor?” penceresinden bakmaktır...

AKP CAMİ SATTI...


Büyük Camii İmamı Cuma günü Diyanet’ten gelen hutbeyi bitirdikten sonra özel bir konuya girdi...

“Caminin durumunu gürürsünüz” dedi... “Yıkıldı yıkılacak... Alılar eskidi, alnımızı koyduumuzda betonun suuklunu issederiz... Cuma günleri aa işte bu minbere çıkmaa kurkarım altında kalacam diye... Verin biraz paracık da yenileelim bu camicii...”

Hüsmen oturduğu yerden çözümü önerdi:

“Te be ocam madem para kazanmak bi yana zarar ederiz, satalım bu camii be ya...”



Bu bir fıkradır...

Ama sahi oldu...

Esenler Belediye Başkanı, Devlete olan borcunu ödeyebilmek için devletin hazinesine sattı camiyi...



“Acaba” diyorum...

İBB de Sultanahmet başta olmak üzere; bütün tarihi camileri ve hatta en son yapılan Çamlıca Camiini de Hazine’ye satsa iyi olmaz mı?..



Benimki de bir fikir yani...

Fikrin esas sahibi Esenler Belediye Başkanı ama benden telifini isteyecek değil ya...

AKP ve MHP İBB Meclisi üyeleri belki de cami satışı için Esenler Belediyesi emsal kararından hareketle, bu satışlara izin verirler...



Bir dakika...

Tam yazıyı bitirirken aklıma geldi...

Hazine, AKP’li belediyelerin satacakları her şeyi satın alır ama...

CHP’li belediyelerin satacakları malları satın almayabilir...

Yine de denemekte fayda var...

HAYDİ ORADAN BE...


Trump dedi ki:

“Twitter’ı kapatırız, yasal olarak mümkün...”.

Oysa bunu yapabilmesi yasal olarak da cebren de mümkün değil...

Çünkü...

[caption id="attachment_5844466" align="alignnone" width="300"] Donald Trump[/caption]

ABD anayasasına göre basın özgürlüğü, devletin âli menfaatlerinin bile önünde...

Ve ayrıca...

Bugün ABD’de 250 milyon Twitter abonesi varsa, yasaktan sonra bu rakam 300 milyonu geçer...

Erişimi ise özgür ülkeler üzerinden yaparlar...



Yani...

Sosyal medya platformlarının patronaj ve yöneticileri zeka olarak Trump’a bin basarlar...

Ve umarım...

Bizimkiler de büyük ağabeyleri Donald’a uymaya kalkmazlar...

APTALCA İŞLER...


Haber şöyle:

ABD’de bir grup senatör, önümüzdeki 5 yıllık süreçte 100 milyar dolarlık bir araştırma ve geliştirme bütçesi öngören bir yasa tasarısını senatoya sundu. Tasarı özellikle yapay zeka araştırmaları, yüksek performanslı bilgisayarlar, robotik ve otomasyon sistemlerini kapsıyor.”...



Şu Amerikalılar...

O parayı ibadethanelerde kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek için harcayacaklarına...

Aptalca işlere kalkışıyorlar...

PES YANİ...


İlahi Burhan Kuzu...

Çok hoşsun valla...

Yahu sonunda, uyuşturucu baronu Naci Zindaşti’nin tahliyesi için hakimleri aradığını madem itiraf edecektin, şunu en başından yapsaydın daha doğru olmaz mıydı?..

“Helal olsun Kuzu’ya... Delikanlı adammış... Takır takır itiraf etti” denilir ve hatta belki de çok kişiden onay bile alırdın...

[caption id="attachment_5844467" align="alignnone" width="300"] Burhan Kuzu[/caption]

Bir de şuraya bakar mısınız canlarım...

“Ne ilk ne son” arayışıymış...

Pes yani...