A Milli Takım’daki oyuncuların geneline bakın. Avrupa sistemindeki takım oyununa güçleriyle, teknikleriyle ve tempolarıyla ayak uydurduklarını görebilirsiniz. Çünkü Avrupa’da futbol oynayan Türk oyuncularımız, orada sistemin öneminin bilincindeler. Avrupa’daki teknik direktörlerin de sahadaki oyuncuların kesinlikle gözünün yaşına bakmadığını iyi biliyorlar. Avrupa’ya giden Türk oyuncuların gerek saha içindeki hareketlerinden gerekse mücadele ve disiplinlerinden bunu net şekilde görebilirsiniz. Avrupa’ya gittikten sonra daha fazla çalışıp emek harcıyorlar. Sürekli kendilerini geliştirmek zorunda olduklarını biliyorlar. Bu nedenle o ağır yükün altından kalkabilecek cesareti rahat bir şekilde gösterebiliyorlar. Ama ülkemiz liginde oynayan futbolculara bakın. Ne aynı performansta ne aynı güçte ne de aynı mantalitede değiller. Bu nedenle futbolumuzdaki sıkıntı bitmiyor.
İlk yarı iki takımın da kontrollü oynamasıyla geçti. Ancak ikinci devrede oyunun hükmü, Almanya’ya geçti. Onların birbirlerine olan alışkanlıkları, paslardaki ciddiyetleri, hızlı oyuncularının alt edici koşuları belli bir süre sıkıntıya yol açtı. Bunu sürekli yapsalar, bizi güç duruma düşüreceklerdi. Ancak hazırlık maçı olduğunun bilincinde hareket ettiler. Avrupalıların saha içinde devamlılığı var. Bunu alışkanlık haline getirmişler. Ama bizim ligde bunu göremezsiniz. Çünkü bizdeki mücadele futbolda değil, başka şeylerde.