Atatürk alerjisine etkili ilaç: Cumhurbaşkanlığı adaylığı!..
-Hayırdır inşallah Atatürk’ü hatırladı!..
Söz konusu muhterem 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dü! Bu beyefendinin en büyük özelliklerinden biri milli bayramlarda aniden hastalanması olarak tarihe geçmişti; üstelik öyle böyle de değil, milli bayram günlerini genellikle hastanede geçirirdi, o derece yani! SÖZCÜ, görev süreci boyunca 23 Nisanlar, 19 Mayıslar, 30 Ağustoslar ve 29 Ekimlerde her ne hikmetse devamlı hastalandığını belirterek 2012 yılında hastanede çekilmiş bir fotoğrafını da örnek verdi:
-30 Ağustos 2012’de de zamanın Cumhurbaşkanı Gül bu kez kulağından rahatsızlanarak hastaneye yatmış ve Zafer Bayramı törenlerine katılmamıştı!..
Geriye kalan diğer bayramlarda ise Gül maşallah turp gibiydi. Özellikle dini bayramlar da herkesten önce kutlama yapmayı asla ihmal etmemişti! Bırakın bayramları, sporcuların başarılarını, sanatçıların ödüllerini bile bir kez olsun atlamamıştı!
Ancak bu yıl, Abdullah Gül hastalanmadı! Hastalanmadığı gibi, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı üstelik Atatürk’ün adını anarak kutladı:
-30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun, bu vesileyle, Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi şükranla anıyorum...
Bu mesaj sonrası sosyal medya sallandı; ilk karşı mesaj ise gazeteci arkadaşım sevgili Barış Yarkadaş’tan geldi:
-Gül’ün arşivini taradım. Zafer Bayramı’nı kutlayan tweetine hiç rastlamadım. Sanırım. ismi Millet İttifakı’nın CB adayları arasında geçince bu mesajı attı ve Atatürk’ü anma ihtiyacı hissetti. Kendisi genelde, milli bayramlarda hastanede olurdu. Neyse, bu da bir gelişme sayılır!
Ben de aynen Barış gibi düşünüyorum; gelişme gelişmedir arkadaş! Ayrıca “Atatürk alerjisini” kesinlikle tedavi eden ilaç da bulunmuş oldu:
-Güzel koltuk adaylığı, bitirir hastalığı!..
Muhalif milletvekiline saldırı!
Barış Atay tiyatro sanatçısıdır...
Bunun dışında televizyon dizilerinde oynamış, film yönetmenliği yapmış, bu alanda kendini kanıtlamış bir isimdir...
Geçtiğimiz seçimlerde Hatay’dan HDP adayı olarak TBMM’ye giren Barış Atay daha sonra Türkiye İşçi Partisi’ne geçmiştir...
Meclis’te AKP’ye karşı sert muhalefeti ile de tanınan Barış Atay, önceki gün, bir tecavüz ve intihar olayı üzerinden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile gerilimi yüksek bir polemik yaşadı. Önce olayı anımsayalım:
-18 yaşındaki İpek E., Musa O. isimli kişi tarafından tecavüze uğradığını yazarak intihar etmiş ve bu kişi “nitelikli cinsel saldırı suçlamasıyla tutuklanmıştı. Ama her ne olduysa, savcının karşı çıkmasına rağmen Musa O., 7 gün sonra serbest bırakılmıştı.
Ortalık ayağa kalktı, savcı tekrar tutuklama istedi ancak mahkeme reddetti. Bu arada Musa O.’nun arkadaşlarıyla yaptığı mesajlaşmalar ortaya çıktı. İşte bir tanesi:
-Nettin gardaş kıza
-15 gündür a.... koydum kardaş usamdım vallaha
-Yuh gardaşım sakın başını yakma
-Sıkıntı yok almazlar daha önce de deneyimim var gardaşım
-Bir ara bana da getir
İnsan olanın vicdanını kanatan bir sohbet değil mi!..
Milletvekili “yakalandı!”
Ortaya çıkan bu iğrenç, adeta itiraf niteliğindeki mesajlaşmayı paylaşan Barış Atay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da şu satırları yazdı:
-Sen bir seri tecavüzcüyü korudun, kolladın Süleyman Soylu. Hayatın boyunca her fırsatta yüzüne vurulması, asla unutmaman için uğraşacağız..
Süleyman Soylu da Barış Atay’a şu yanıtı verdi:
-Tecavüzcü PKK yöneticilerinin talimatıyla HDP’den milletvekili olan PKK ve DHKP-C artığı: Benden “tecavüzcü kollayıcı” olmaz da, senden tam tecavüzcü olur... Tuma’nın kollayıcısı, dikkat yakalanma...
Aynı gün geceyarısı bir arkadaşıyla birlikte Kadıköy’de bir mekandan çıkan Barış Atay’a beş kişilik bir grup “vatan haini” diyerek saldırdı.
Yere düşen Atay’ı tekmelemeye başlayan saldırganlar, daha sonra kayıplara karıştılar. Atay ise hastaneye kaldırıldı, kaburgalarında çatlaklar oluştuğu saptandı... Barış Atay, yaptığı açıklamada saldırı için “Beni Süleyman soylu hedef gösterdi” dedi...
Bir soru da benden:
-Bir içişleri bakanı “Dikkat yakalanma” derse neler olabilir?..
