Her sezon harcama limitleri yükseltilen kulüplerin daha fazla borçlanmasının önü açılıyor. En büyük gider olan transfer harcamaları, sürekli değişen yerli-yabancı kriterleri, uzun vadeli planlamaların önünü tıkıyor. Daha sezonun 13 haftasında ara transfer başlamadan takımlar transfer peşine düştü. Devre arası bile olmadan altı teknik direktör değişikliği oldu. Her göreve gelen hoca, ‘Benim gözüme giremedi, oyun planıma uymuyor’ gibi nedenlerle yeni oyuncu alma peşinde…
Nasıl oluyor da bir önceki sezonun yıldız oyuncuları yeni sezonda ‘beğenilmez’ olarak kenara itiliyor. Her kötü sonuçta hakemlerden sonra suçlu ilan edilen teknik direktörler göreve başlar başlamaz transfer peşine düşüyor. Tabi hiçbir kulüp de ‘İşte mevcut kadromuz bu, buradan iyi bir takım yarat’ demiyor. Üç yerli, dört yerli oynat. Şu kıstasa bu kıstasa uyalım yerine, her yıl sayısı artırılarak altyapıdan gelen futbolcu oynatma zorunluluğu çıkarılırsa bu transfer rezaletine son verilir.