AKP’nin yeni zenginlik ölçütü: 40 TL
Habertürk TV’de katıldığı Açık ve Net programında, sinemaya giden kişi sayısına ilişkin bir grafiği gösteren Cem Küçük, AKP’nin ekonomi politikalarını övmek isterken, ‘yoksulluğun hangi boyuta geldiği’ni belki farkına bile varmadan itiraf etmiş oldu. Küçük, “yeni zenginlik kriteri”nin ölçütünü anlatırken şu ifadeleri kullandı:
“İnsanlar ekmek bulamıyor, insanlar yiyemiyor diye bir şey yok. Türkiye’de en ucuz sinema bileti 30-40 lira. Bergen filmine 7 milyon kişi gitti, 140 milyon hasılat yaptı. Nasıl oluyor bütün eğlence yerleri, sinemalar dolu oluyor. Millet aç açıkta değil. Bergen filmine nasıl oldu da 7 milyon kişi gitti.”
YOKSULLUĞUN İTİRAFI
Demek ki; AKP’yi savunan Cem Küçük bile Türkiye’de artık 40 TL’si olan ve sinema bileti alabilen kişileri “zengin” olarak görüyor.
Demek ki; yarattıkları yoksulluk o boyutlara vardı ki; sinemaya gidebilen kişiler bile “durumu iyi” kategorisine giriyor.
AKP’nin yarattığı yoksulluk, bundan daha iyi anlatılamazdı sanırım…
Bu yoksulluğu ifşa etmek ve kayıtlara geçirmek de Cem Küçük’e nasip oldu.
Herkes kredi kartına yükleniyor!
Cem Küçük, “Nasıl oluyor da 7 milyon kişi sinemaya gidebiliyor?” diye soruyor. Cevabı basit: Toplumun neredeyse tamamı, kredi kartına ‘yüklenerek’ yaşıyor. En temel insani ihtiyaçlarını giderebilmek isteyen insanlar, “bir karttan çekip karttan çekip diğer karta yatırarak” günü kurtarıyor. Sinema salonları, eğlence merkezleri, AVM’ler, mağazalar ve meyhaneler, işte bu “Türk mucizesi” sayesinde doluyor.
TABLO ORTADA
Korkusuz Gazetesi’nde yeni yılın ilk ayında yer alan bir haber, AKP’cilerin zenginlik ölçütü olarak gösterdiği AVM’lerin ve sinemaların kalabalık olmasının arkasında yatan gerçeği açık bir biçimde gösteriyor. Habere göre, bankalara tüketici kredisi ve kredi kartı borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 800 bin kişi artarak 34 milyon 700 bine yükseldi.
HER GEÇEN GÜN YENİLERİ EKLENİYOR
Türkiye Bankalar Birliği, (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre, 2022 yılının Ocak sonu itibariyle, bireysel kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı ise 4 milyon 130 bin 354 kişiye ulaştı.
Sizi rakamlara daha fazla boğmak istemediğim için, verilerin sadece bir kısmını yayımlıyorum.
Herkesin gırtlağına kadar borca battığı bir ülkede, en temel insani ve kültürel haklardan biri olan sinemaya gitmeyi “İşte zenginlik” diyerek örnek vermek, vicdanla bağdaşmıyor.
CHP soruyor YÖK araştırma başlatıyor
Bu köşede birkaç gündür dile getirdiğim özel üniversitelerde yaşanan sorunlar, kamuoyu tarafından ilgiyle takip ediliyor.
Dün bu köşede yer verdiğim “Türkiye’ye gelen yabancı öğrenciler kayıp mı?” başlıklı yazımın ardından, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin harekete geçti ve konuyu TBMM gündemine taşıdı. Tekin, verdiği soru önergesinde, ilgili kurumların iddialara ilişkin tatmin edici bir açıklama yapmasını istedi.
YÖK: “ARAŞTIRIYORUZ”
Konunun muhatabı YÖK de dün sabah saatlerinde bir açıklama yolladı. YÖK, “Yabancı öğrencilere ilişkin her yıl düzenli olarak denetim yapılıyor. Köşenizde yer verdiğiniz hususla ilgili olarak da yeni bir araştırma süreci başlatılmıştır” ifadesine yer verdi. YÖK’ten yapılan açıklamada, “Yazıya konu olan hususa ilişkin tüm iddialar, titizlikle incelenecektir” denildi.
HAKLARINI İSTEMİŞLERDİ…
YÖK, “Eşit işe eşit ücret” talebini dile getirdiği için yaklaşık 50 akademisyenin işine son veren Nişantaşı Üniversitesi hakkında inceleme başlatıldığı bilgisini de verdi. Aynı açıklamada, yazıda adı geçen diğer üniversitelerle ilgili soruşturmaların başlatıldığı ve sürdüğü de ifade edildi.
