Korkusuz

AKP’li bakanın övündüğü şeye bakın...

AKP’li bakanın övündüğü şeye bakın...
Bazen “Acaba biz AKP’li yöneticilerle farklı ülkelerde mi yaşıyoruz?” diye düşünmeden edemiyorum.

Böyle düşünmemin en önemli sebebi ise kuşkusuz ki; AKP’li bakan, milletvekili ya da il – ilçe başkanlarının yaptığı birbirinden ilginç açıklamalar...

Onlara göre, Türkiye’de her şey dört dörtlük işliyor ve ortam güllük gülistanlık...

AKP’nin “hayal dünyası” kervanına katılan son politikacı ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin oldu... Bilgin’e göre, yurttaşlarımızın milli geliri 10 bin doları aşmış...

Bu rakamın hiçbir gerçekliğinin olmadığını herkes biliyor.

[caption id="attachment_364792" align="alignnone" width="600"] Vedat Bilgin[/caption]

BİLGİN NE DEDİ?

Bilgin, İŞ-KUR İl Müdürlükleri Performans İzleme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, sadece milli gelirle ilgili değil, Türkiye’deki araç ve okula giden çocuk sayısına ilişkin de yanlış değerlendirmeler yapıyor.

İsterseniz önce Bilgin’in sözlerine bakalım: “Baktığınız zaman Türkiye değişiyor. Refah seviyesine bakın. Türkiye’de bütün ailelerin, her gelir grubundan ailenin kapısında otomobili var, çocukları okuyor.

Demek iş artık buralara kadar geldi...

AKP’li Bakan, “çocukların okuması’’ ile övünüyor!

Bu sözleri, bir bakan cumhuriyetin ilk yıllarında söylese bir anlamı olurdu. Sayın Bakan 2022 yılına geldiğimizi ve cumhuriyetimizin 99. yılında olduğumuzu unutuyor! Unuttuğu bir şey de mensubu olduğu iktidarın 20 yıldır ülkeyi yönettiği... Bakan Bilgin, çocukların okula gitmesiyle övüneceğine, o çocukların okula hangi koşullarda gittiğine ya da neden gidemediğine bakmalıdır...

Bir iktidar düşünün ki; artık söyleyecek bir sözü kalmadığı için, “Bakın çocuklar okula gidiyor” diye propaganda yapıyor. Üstelik, bu propaganda gerçeklikle de uyuşmuyor.

DÜZELTEREK GİDELİM...

Bir; Türkiye’de her çocuk okula gidemiyor. Türk Eğitim Derneği’nin 2021’in sonlarında hazırladığı rapora göre, zorunlu eğitim çağındaki yaklaşık 676 bin çocuk eğitim sisteminin dışında kaldı.

İki; Derin Yoksulluk Ağı adlı çalışma grubu, okula bin bir zorlukla gidebilen yüzbinlerce çocuğun ‘beslenme çantalarının boş olduğu’nu ve yeterli düzeyde beslenemediğini raporlarla ortaya koydu.

Derin Yoksulluk Ağı’nın emekçileri Hacer Foggo ile Şeyma Duman, Türkiye’deki yoksulluğun haritasını çıkararak içinde bulunduğumuz cenderenin boyutlarını gösteriyorlar.



ANNELERİN FERYADI

Daha önce de yazmıştım: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da çalışmalarını yakından takip ettiği ve faydalandığı Derin Yoksulluk Ağı’nın verilerine göre, yoksulluk git gide yayılıyor. Şeyma Duman, acı gerçeği şöyle özetliyor: “Ailelerin yardım ve destek talepleri her geçen gün artıyor. Evlerde okula giden çocuk varsa öncelik gıda ve kırtasiye malzemesi olurken, bebek varsa anne ‘Hiçbir şey istemiyorum, yeter ki mama ve bebek bezi gönderin’ diyor.”

“ÖĞRETMENLER PARA VERİYOR AMA...’’

Şeyma Duman, evlerde yaşanan dramı anlatırken, beslenme çantasına hiçbir şey koyamayan bir annenin feryadına ses oluyor. Bir annenin kendisine anlattığı yoksulluğun öyküsünü paylaşan Duman, “Çocukların birçoğu kahvaltı bile yapamıyor ve okula aç olarak gidiyor. Bazen öğretmenleri para veriyor ama çoğu zaman da yokluktan okula gönderemiyorlar’’ diyor.

AKP’nin cumhuriyetimizin 99. yılında ülkemizi getirdiği yer ne yazık ki; burasıdır...

Bakan Bilgin, çocukların okula gitmesiyle övünse de o çocuklar okula kimi zaman aç, kimi zaman ise içi boş beslenme çantalarıyla gidiyor...

Demek ki; mesele çocukların okula gitmesi değil, nasıl ve hangi koşullarda gittiğiyle ilgilidir...

AKP bu meseleyi ne kavrayacak ne de çözebilecek bir anlayışa sahip değildir.