Ah Ljajic vah Ljajic!
Zannediyorum bu 1970’lerden kalma bir futbol mantalitesi. Koca 45 dakika 11 kişiyle kendi sahandasın. Elbette bu mantıkla büyük bir takıma dayanmazsın ve golü sonunda kalende görürsün. Sonunda da böyle olmadı mı? Larin şık bir kafa vuruşuyla tüm planlarını bozdu Hamza Hoca’nın. Bu mantalite futbolu çirkinleştiyor. Kazanmak için oyna, futbol oyna en azından.
Bu maç Beşiktaş için kapalı defansı açmak anlamında iyi bir sınav oldu. Aboubakar ileride yalnız adamı oynadı. Larin ya da forma giydiğinde Güven’in Kamerunlu forvete daha yakın olması gerekiyor.
Sergen Hoca, Ljajic’ten yana dertli ve haklı. Geceleri Boğaz’da balık tutmakla meşgul. O kadar yoruluyorki geceleri, elini beline koyarak ısınıyor. Hoca, futbolculuğu döneminden bu konuda oldukça deneyimli. O deneyimini Ljajic’i yeniden futbola kazandırmak için aktarmalı.
Oğuzhan dün çok iyiydi, daha da iyi olacağına inanıyorum. Her halinden “Ben futbolcuyum” diyen Ghezzal ısınma turlarını tamamlamak üzere ve yakında şampiyonluk yarışı için çok önemli bir aktör olacaktır. Sonuç olarak Beşiktaş’ın iştahı hoşuma gitti ve ilerisi için iyi sinyaller verdi.
