Korkusuz

Abdullah Gül hakkında ilginç bir karar...

Abdullah Gül hakkında ilginç bir karar...
Avukat Yiğit Acar, CHP’li bir milletvekiline Facebook’tan hakaret eden bir kişiyi şikayet etti ve cezalandırılmasını istedi. Sanık, CHP milletvekilinin ismini açıkça yazarak “Hain’’ ibaresini kullanmıştı. Acar’a göre, “Hain” sözcüğü doğrudan hakaretti ve sanığın cezalandırılması gerekiyordu. Ki; bu konuda onlarca karar vardı.



GÜL KARARI CHP’Lİ VEKİLİ NASIL ETKİLEDİ?

Ancak bu kez öyle olmadı... Avukat Yiğit Acar’ın CHP milletvekiline yönelik hakaret iddiası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun verdiği bir karar yüzünden ‘cezasızlık’la sonuçlandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, ‘emsal’ olarak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında verilen bir kararı gösterdi.

Gelin şimdi Gül hakkında verilen kararın nasıl oluştuğuna ve nelere yol açacağına bir bakalım...

Abdullah Gül’e ‘Hain’ demek serbest!


Siyaset ve yargı dünyası birbirini doğrudan etkiliyor. Siyasette güçlüyseniz, yargının hakkınızda verdiği kararlar başka, gücünüzü kaybettiyseniz başka bir şekilde çıkıyor. Eğer gücünüz yoksa, üzerinizdeki ‘görünmez dokunulmazlık zırhı’ da kalkıyor.

Bu girizgahı yapmamın sebebi, yukarıda bahsettiğim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2017/16-1152 Esas ve 2022/28 nolu kararı...

2022 yılında verilen karar, Facebook’ta 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ilişkin bir yoruma dair...



‘HAİN’ DEMEK SUÇ DEĞİL!

Sanık, dönemin Cumhurbaşkanı’nı Gül’ü kast ederek, “Abdullah Gül haininin yaptığı anlaşmalar... – AKP’lilere ithaf olunur” başlıklı bir yazı yayımlıyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bu dosyayı inceledikten sonra bir gerekçe yazıyor. Gerekçenin sonunda ise şu hükmü kuruyor:

“(...) Bu bakımdan olayın gerçekleşme koşulları ile birlikte sanığın amacı da gözetildiğinde sanığın yapıldığı iddia olunan anlaşmalardan hareketle Cumhurbaşkanının şahsına değil eylemlerine ilişkin eleştiride bulunduğu Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilmelidir.”

Kısacası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanığın Gül’e ‘Hain’ demesinin hakaret suçunu oluşturmadığı’’na karar veriyor.

Yargıtay’ın ‘hüküm’ cümlesindeki ifade de en az karar kadar ilginç...

ŞAHSINA DEĞİL EYLEMLERİNE...

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, “Sanığın, Cumhurbaşkanının şahsına değil eylemlerine ilişkin eleştiride bulunduğu”nu belirtiyor.

Doğrusu merak ediyorum;

Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmaya devam etse ve bu dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun önüne gelse yine aynı karar mı çıkardı?

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak benzer ifadeler kullanılsa yine aynı kararı mı verirdi?

AVUKAT NE DİYOR?

Bu sorunun cevabını, yukarıdaki karar eline geçince durumu CHP’li müvekilline anlatmakta ‘hukuken zorlanan’ Yiğit Acar’a sordum. Acar’a Yargıtay’ın bu kararının hangi sonuçları doğuracağını anlatmasını istedim.

Avukat Yiğit Acar’ın cevabı alttaki yazıda...

Avukat Acar’ın dikkat çektiği tehlike


İstanbul Barosu’nun genç avukatlarından dostum Yiğit Acar, yıldızımızın hiçbir zaman barışmadığı 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında verilen kararı doğru bulmadığını ve kararın “hukuki güvenlik hakkını ortadan kaldırdığı’’nı belirtiyor.

İKTİDARDAN GİDİNCE...

“İktidardan uzaklaşmış kişilere açık şekilde hakaret olan sözcüklerin kullanılmasına izin verilmesi anayasal hakların askıya alındığının kanıtıdır” diyen Acar şu yorumu yapıyor:

“Tüm vatandaşların ifade özgürlüğünün korunması amacıyla sert, sarsıcı, şok edici ve kaba eleştiriye elbette tahammül etmelidir fakat insanların onur, şeref ve haysiyetini zedeleyen galiz sözlerin bu kapsamda değerlendirilmemesi gereklidir.

Yargıtay’ın en üst mercii olan Ceza Genel Kurulu’nun verdiği bu karar hukuki güvenlik hakkını ve hukuki belirlilik ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Hain sözcüğü bariz bir şekilde hakarettir. Aksini kabul bireyler birbirlerine peşi sıra hakaret etmesi ve bu fiillere yaptırım uygulanması nedeniyle de demokratik toplum düzenimizin yargı eliyle yok edilmesi sonucunu doğurur.”



MUHALİFLERE ‘HAİN’ DENİLMESİNİN ÖNÜ AÇILDI

Avukat Yiğit Acar, karara ilişkin yorumunu şu sözlerle bitiriyor: “Özellikle iktidar mensuplarına ‘güç delisi, otoriter, diktatör’ gibi sözcüklerin dahi hakaret kabul edildiği bir yargı düzeninde, iktidar karşıtları ya da iktidardan uzaklaşmış kişilere açık şekilde hakaret olan sözcüklerin kullanılmasına izin verilmesi anayasal hakların askıya alındığının kanıtıdır.”

BAŞA DÖNELİM...

Yiğit Acar’ın yorumunu okuduktan sonra yazının ikinci bölümündeki soruları yeniden sorun ve kararı kendiniz verin...

Abdullah Gül cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmaya devam etse ve bu dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun önüne gelse yine aynı karar mı çıkardı?

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak benzer ifadeler kullanılsa yine aynı kararı mı verirdi?