Korkusuz

ABD-Çin savaşı

ABD-Çin savaşı
Dünya Haritasını önünüze açın!

Türkiye üzerinden geçecek şekilde...

Yukarıdan aşağıya doğru bir çizgi çekin.

Solda kalan taraf (yani batı)...

‘Uygur’da soykırım var’ diyor.

Sağda kalan taraf ise (yani doğu)...

‘Hayır yok, Çin toprak bütünlüğünü koruyor’ diyor.

Bir konu hakkında bu kadar keskin bir ayrım hiç görülmemişti.

★★★

Çin’i soykırımcı ilan eden ilk ülke ABD oldu.

Onu Kanada, Hollanda ve diğer Avrupa Ülkeleri izledi.

37 ülke Çin’in, Uygur Türkleri’ne soykırım uyguladığını meclis kararıyla onayladı.

Tam bunun karşısında olan cephe ise Çin’in yanında duruyor.

Rusya, İran, Pakistan vb ülkeler...

‘Hayır... Çin ayrılıkçı terörle mücadele ediyor’ diyor.

★★★

Yani anlayacağınız...

Dünya, Uygur meselesi üzerinden tam olarak ikiye bölünmüş durumda.

★★★

Peki işin arka planı ne?

Önce kısa bir özet...

Biliyorsunuz...

Çin Halk Cumhuriyeti dünyanın en kalabalık ülkesi.

Nüfusu 1 milyar 300 milyon.

Ve Çin’de 56 etnik grup resmi olarak tanınmış durumda.

Bu 56 etnik grubun içinde Han Çinlileri bir yana diğer 55’i bir yana.

Çünkü...

‘Han Çinlileri’ 1 milyardan fazla... Hakim unsur onlar.

Geri kalan 55 etnik grup ise küçük küçük topluluklar.

Bunların içinde de en önemlileri Sincan bölgesinde yaşayan Doğu Türkistanlılar...

Yani Uygur Türkleri.

Nüfusları ise 10 milyon civarı.

 

★★★

Uygur Türkleri kısa bir dönem cumhuriyetlerini de ilan etmişler.

1933-1944.

Ama sonra Mao devrimiyle Çin’in hakimiyetine girmişler.

Zaten problem de o yıldan beri başlamış.

★★★

İnsan hak ve özgürlükleri konusunda Çin’in sicili malum.

Özerk bölge olarak tanımladıkları Sincan’da Çinli nüfusu hakim kılmaya çalışıyorlar.

Uygurlar’ın din eğitimine engel düzenlemeler yapıyorlar.

Etnik ve dini kimliklerinden dolayı pek çok Uygur soruşturma geçiriyor.

Tutuklanıyor.

★★★

İşler 90’lardan sonra daha da karıştı.

Uygur kökenli örgütlerin giriştiği karşı eylemler üzerine Çin, Uygurlar’ın üzerine daha şiddetle gitti.

Yani anlayacağınız...

Bizim yıllardır aşinası olduğumuz, ayrılıkçılık-bölücülük davası orada da doğdu.

Uygurlar... ‘Bize baskı var mezalim altındayız’ diyorlar.

Çin ise... ‘Ülkemizi bölmeye çalışıyorlar... Baskı yok’... diyor.

İşte tam bu itiş kakış sırasında karşımıza bir isim çıkıyor.

Rabia Kadir!

Doğu Türkistan’lı aktivist...

Uygur sorununu tüm dünyaya duyuran isim...

[caption id="attachment_6367525" align="alignnone" width="600"] Rabia Kadir[/caption]

★★★

Rabia Kadir’in en önemli iddialarından biri de ‘bize kısırlaştırma yapıldı’ iddiasıydı.

Çin devletinin bütün ülkede uyguladığı nüfus planlaması bir zorunlu baskı ve eziyete dönüştü mü bilmiyoruz.

Ama bu politika Rabia Kadir’e vurmadı...!

Çünkü tam 11 çocuğu var.

Ayrıca mezalim gören Rabia Kadir’in serveti de dudak uçuklatacak cinsten... Ayrılmadan önce Çin’in 7. zenginiydi.

★★★

Neyse...

1999’da devlet sırlarını açıklama suçundan hapse giren Rabia Kadir, ABD’nin baskısı sonucu 6. yılın sonunda cezaevinden çıkarıldı.

2005’de tahliye olur olmaz da doğru ABD’ye getirildi.

Yok yok... Bu sefer Pensilvanya’ya değil...!

Washington’a...

İner inmez pamuklara sarıldı.

Televizyonlar röportajlar ödüller... Birbiri ardına geldi.

Bir anda tüm dünyanın tanıdığı insan hakları savunucusu oldu.

Dünya Uygur Birliği’nin başkanı seçildi.

★★★

Biraz tanıdık geldi değil mi?

Durun...

Asıl mevzu şöyle başlıyor.

İnternette bir gün gezerken Amerikalı bir gazetecinin “Uygur’da Gülenistlerin izi” cümlesine rastlayınca durdum.

Nasıl yani?

Fetöcü’ler oraya da mı el attı?

Yok artık...!

★★★

Biraz eşeleyince...

Rabia Kadir’in öz yeğeni Kuzzat Altay’ın, Uygur-ABD Konsey Başkanı olduğunu öğrendim.

Kuzzat Bey’in daha önceden cemaatin sohbetlerine katıldığını açık açık söylediğini...

ABD’deki Fetöcülerle birlikte çeşitli etkinliklerde bir arada olduğunu...

Öğrendim...

Sadece Kuzzat Altay Değil...

‘Uygur Girişimciler Ağı’nın yöneticilerinin de, aynı zamanda FETÖ’nün ABD’deki çatı yapılarından biri olan Pasific Enstitütü’nde yönetici olduklarını...

Yani... ABD’de sürgündeki Rabia Kadir kadrosuyla, Fetö’cülerin pek bi içli dışlı olduklarını...

Öğrendim...

★★★

Şimdi burada duralım...

★★★

Uygur Türkleri... Bizim soydaşlarımız...

Çin’in baskıcı politikalarından dolayı yıllardır eziliyorlar.

Tamam kabul...

Olan bitene duyarsız kalamayız...

Bu da doğru...

Ama...

Uygurlar’ın dünyadaki liderliğini yapan isimler kimin kontrolünde?

Hiç düşündük mü?

CIA, Uygurlar’ın özgürlüğünü ve refahını düşündüğü için mi Rabia Kadir’i kanatları altına aldı dersiniz?

★★★

Bunu da sormayalım mı?