Korkusuz
Ümit Zileli

30 milyon ton taş!..

Rize’nin İkizdere ilçesi, İşkencedere Vadisi’nde tam 77 gündür birbiriyle yarışan iki olay yaşanıyor:

1-Baskı, zulüm, doğa katliamı!

2-Yöre halkının her şeye göğüs gererek sürdürdüğü büyük direniş!..

Başrolde “Milletin a...” cümlesiyle Tarih Baba’nın karar kaplı defterine adını kazıyan, ülkenin neredeyse tüm büyük projelerinde yer alan Mehmet Cengiz’in Cengiz İnşaat’ı var diyeceğim ama kayıtlarda TC. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yazıyor! Ancak, proje tanıtım, telefon, email ve adres bölümü Cengiz İnşaata çıkıyor!..

O kadar ki, İkizdere halkının avukatı Yakup Okumuşoğlu bu göz göre göre yapılan “hileye” dayanamayıp bakanlıktan gelen bir yetkiliye aynen şöyle seslenmişti:

-Bakanlığı Cengiz İnşaat’a mı bağladınız? Bu devlet Cengiz İnşaat’tan mı ibaret?

Türkiye’nin dört bir yanında, doğayı yıkıma uğratan her projede adı bulunan Cengiz İnşaat olunca, Avukat Okumuşoğlu’nun sözleri ayrı bir anlam kazanıyor!..

İkizdere halkı, 2.5 ayı aşkın süredir vadiden ayrılmıyor, nöbet tutuyor... Gün geliyor kendisini ağaçlara zincirliyor, olmadı ağaçlara çıkıp kesilmesini engellemeye çalışıyor. Jandarmanın nefesi ise sürekli ensesinde! Biber gazı, cop, yerlerde sürüklenme, gözaltı günlük olağan haller haline gelmiş durumda!

-Ama onlar direniyor!

Haçapit talanı!..


Nedir bu direnişin sırrı diye sorabilirsiniz...

-Haçapit!..

Cengiz İnşaat, 4 yıl önce İkizdere’nin komşu ilçesi olan Haçapit’e el attı ilk olarak... O ilçenin halkı da büyük mücadele verdi yıkımı önlemek için... Ancak olmadı, yöre insanı taşocağı yapımını engelleyemedi!

-Güzelim doğa, meyve bahçeleri, çay alanları, hayvanlar yok oldu!

İkizdereliler bu katliamı gördüğü, hafızasına yerleştirdiği için aynı kaderle yüzleşmek istemiyor; o nedenle 85 yaşındaki Hatçe Nine de, 15 yaşındaki Dursun da hatta el kadar çocuklar bile her türlü ezaya karşın direnişi sürdürüyor!

Peki bu süreçte neler yaşandı, orada neler olacak?.. İkizdere Dernekleri Federasyonu Çevre Komisyonu Başkanı Osman Baş’ı dinleyelim:

-2019’un sonunda davayı açtık. 8 ay sonra ilk duruşma gerçekleşti. Mahkeme heyeti 2’ye 1 yürütmeyi durdurdu... Ancak Bakanlık ve şirket ÇED raporunun etrafından dolanarak bir sürü tutarsızlık ve yalanlarla bezeli bir proje dosyası hazırladı. Erzurum’da çekilmiş bir yerin görüntüsünü koyup burayı ormanın ve yaşam alanının olmadığı bir yer olarak göstermişler. Biz bunu mahkeme heyetine ispatladık!..

Nasıl, tilkinin bile aklına gelmez değil mi!.. Daha neler neler var; ilk taş ocağının üzerine ikinci taş ocağı başvurusu, kapasite artırımı isteği... Hedef çok açıktı tabii:

-Kurt, kuzuyu illa ki yiyecekti!

Yalnızca bakanlık değil, Rize Valiliği’nin de karşı cephede yerini aldığını anlatıyordu Osman Baş; açtıkları birinci davayı valilik, Danıştay’a göndermişti. Şirket müdahil bile olmamış, süreci valilik yürütmüştü, iyi mi!

-İktidarın bakanı ile yine iktidarın valisi bir tarafta, yöre halkı diğer taraftaydı!..

İşkencedere Vadisi dümdüz olacak!..


Ulaştırma Bakanlığı’na karşı yöre halkının açtığı ikinci dava sürüyor...

AKP dışında tüm partiler ise halkı destekliyor. AKP İlçe Başkanı şöyle diyordu örneğin:

-Oradan bir miktar taş alınacak o kadar!

Gerçekten “bir miktar taş mı” bir bakalım; Öncelikle ilk yapılan taşocağı başvurusunda kapasite artırımına gidildiğini Çevre Komisyonu Başkanı Baş, belgeleriyle anlatıyor; 15 milyondan 20 milyon tona çıkarıyor!

Sonra bundan vazgeçip Gürdere Bazalt Ocağı ruhsatı için başvuruda bulundular. Onun da kapasitesi 15 milyon ton olarak belirtildi... Böylece ne olmuş oldu?

-Kapasite artırımı 25 dekarın üzerine çıkacağı için ÇED raporu gerekecekti. Halbuki iki ayrı taşocağı ile bu rapordan kurtulup yılda 30 milyon tonluk kapasiteye ulaşıyorlardı!..

Yılda 30 milyon ton ve 4 yıl süreyle işletilecek! Ne diyor Osman Baş:

-Bu, İşkencedere Vadisi’nin dümdüz edilmesi demektir!..

Kısacası, Cengiz İnşaat, bakanlık ve valilik kazanırsa bir daha o vadide ne insan ne hayvan, ne ağaç ne bitki yaşayabilecek, bir kuş sesi dahi duyulamayacak! Çevre Komisyon Başkanı Baş, olacak olanı şöyle özetliyor:

-Vadiyi ve İkizdere’yi gözden çıkarttılar. Bakan orayı inşaat alanı yapacaklarını söyledi!..

Karadeniz ağlıyor.. Dereleri kuruttular, vadileri yok ediyorlar... O güzelim doğa çöle dönüşüyor... Yok mu bu katliamı durduracak birileri...

-Cinayet göz göre göre geliyorum diyor!..