Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

28 Şubat sürecini savunmadım ki...

Dünkü yazılarımda 28 Şubat sürecini savunduğumu zannedenlerin sayısı hiç de az değil...

Oysa...

28 Şubat süreci değildi savunduğum...

Ben, hukuku savundum...

Hukukun evrensel ilkelerine uymayan kanunların...

Bir hukuk devletini nasıl da despotik bir devlete dönüştürebildiğine:

Dikkat çektim...

[caption id="attachment_6604787" align="alignnone" width="600"] Demirel[/caption]



28 Şubat sürecinin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Çankaya’da bana demişti ki:

“Yazılarınızı okuyorum. Beni tenkit ediyorsunuz bu sizin en tabii hakkınız ve fakat size tecrübeme dayanarak bir şey söylemeliyim. Siyasal İslam iktidara sandıkla gelir ama sandıkla gitmez. Basının ve askerlerin yaptığı, hükümeti darbeyle yıkmak değil kamuoyuna, Siyasal İslam’ın rejim için ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmak...”.

“Bunu yazabilir miyim?..” diye sorduğumda ise...

“Yok efendim yazmayın tabii ki ben size endişelerimi ifade ettim...” diyerek yazmama izin vermemişti...

[caption id="attachment_6604788" align="alignnone" width="600"] Erbakan[/caption]



Ve zaman:

Merhum Demirel’in haklı olduğunu gösterdi...

Zira...

Sandıkla gelen Siyasal İslam...

Sandıkla gitmeyeceğinin işaretlerini vermek için...

Adeta her şeyi yapıyor...

[caption id="attachment_6604789" align="alignnone" width="600"] Karadayı[/caption]



Sonuçta savunduğum şu:

Hiçbir rejim...

Kendisini devirmek isteyen anti devrimlere karşı:

Hoşgörülü olamaz...

Olmamalı...

NOKTA...

PİŞMANIM ÇÜNKÜ...


Evet canlarım...

Milyon kere evet...

Trilyon kere evet...



28 Şubat sürecinde...

İslamcı bir partinin iktidar olmasına destek verdiğim için pişmanım...



Pişmanım çünkü...

Bu yaşımdan sonra...

Ve...

Ölmeden önce...

Ülkemin:

Batı medeniyetlerinden koptuğunu...

Laik rejimin yıkıldığını...

Atatürk’ün alenen düşmanlaştırıldığını görmek istemiyorum...



Atatürkün tarihimizden silinmek...

Yeni nesillere unutturulmak istendiğine örnek mi?..



O halde buyurun:

“AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüştü.

Ortak düzenlenen basın toplantısında tercüme skandalı yaşandı ve Ahmed’in Mustafa Kemal Atatürk için söylediği övgü dolu sözler sansürlendi...”.



Bundan daha somut, nasıl bir örnek verebilirim ki?..


POLİTİKADAN BAŞKA YAZACAK KONU MU YOK?..


Gelmiş geçmiş en büyük düşünürlerden biri olarak kabul edilen Aristo...

Günümüzden yaklaşık 2300 yıl önce şöyle demişti:

“İnsan, doğası gereği, politik bir hayvandır...”.



Medyamızdaki köşeleri hatırlayın...

Her yüz yazardan en az doksan beşinin “politika” yazdığını...

“Politika” yaptığını göreceksiniz...



Tabii efendim...

Bendeniz de o, 95 kişiden biriyim...



Köşemin metrekare büyüklüğü izin verdiği için...

Zaman zaman “politika dışı” yazma şansına sahip olmaktan:

Tabii ki mutluyum...



Elbette, politika dışındaki konuları...

Mesela sanat...

Mesela felsefe...



Ama...

Gündem siyaset...

Ve:

Siyasetçi...



Ne yazık ki böyle...

SUÇ ORTAKLARI NEDEN HAPİSTE DEĞİL?..


28 Şubat sürecine (meğer askeri darbeymiş) “iştirak” ettiği iddiasıyla müebbet hapse çarptırılan...

Ancak...

Daha önce toprağa girdiği için hapse giremeyecek olan:

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın özel kalem müdürü ise...

Son üç yıldır Millî Savunma Bakanlığı görevinde bulunan Genelkurmay eski Başkanı (O günlerde kurmay albay) Hulusi Akar’dı...



Ya arkadaş...

Hapse gönderilen o emekli generaller eğer darbe suçlusu iseler...

Suç ortakları neden hapiste değil?..

DARBENİN SİVİL KOMUTANI KİMDİ?..


Canlarım...

Yaşı henüz 30’a varmamış olanlar hatırlamaz...

Ama...

Yukarı yaştakiler unutmamışlardır...



“28 Şubat süreci” denilen 1997 yılı ve sonrası...

Dönemin Başbakanı Erbakan’ın ölümünden sonra:

“Askeri darbe” olarak kabul edildi...

Yargılamalar yapıldı...

O günlerde henüz 60’lı yaşların ilk yarısını yaşayan...

Bugünlerde ise yaşları 80’i geçen emekli generaller hapse atıldı...



Siyasal İslamcıların “askeri darbe” olarak tanımladıkları o sürecin sivil komutanı kimdi biliyor musunuz?..

Söyleyeyim de gülün:

Bugünkü iktidarın etkin ortaklarından biri olan:

Doğu Perinçek idi...

[caption id="attachment_6604791" align="alignnone" width="600"] Perinçek[/caption]

TÜRK OLMANIN DAYANILMAZLIĞI


Yanda PDF olarak yayınlanan yorum; sosyal medyadan alıntı...

Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu...

İktidar ve yağcılarının:

“Göçmen” ya da “mülteci” olarak tanımlandıkları istilacıların...

“T.C. vatandaşı” olduktan sonra...

Hanya’yı Konya’yı nasıl da gördüklerini:

Ne güzel anlatıyor...

Sizlerle paylaşmak istedim...


VALLA BEN DEMEDİM...


“Eğer dava, damadını Hazine ve Maliye Bakanı yapıp zengin etmekse:

Ben o davayı sattım.

Eğer dava, memleketin kaynaklarını 3-5 müteahhide peşkeş çekmekse:

Ben o davayı sattım...”.



Bunları valla ben demedim...

Kim mi söyledi?..

AKP eski milletvekili...

Dışişleri eski Bakanı...

Ve...

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu söyledi...



Bu kadar doğru bir durum tespitinin:

Neresini yorumlayayım be canlarım?..