Korkusuz
Ümit Zileli

Akıl sağlığı!

Gazetelerin 3’üncü sayfaları uzun süredir coşmuş durumda!..

TV’lerin gündüz programları ise deyim yerindeyse burnundan soluyor! Gazetelerde korku filmlerine taş çıkartacak dehşet öyküleri adeta resmi geçit halinde; çocuklarının önünde eşini bilmem kaç yerinden bıçaklayıp öldüren canavar, trafikte tartıştığı adamı tabancasını çekip alnının ortasından vuran manyak, üç kuruş için yaşlı çifti boğazlayan alçak, 90 küsur yaşındaki kadıncağıza tecavüz edip öldüren sapık, hepsi ama hepsi, her Allah’ın günü etrafımızda dans ediyor!..

Ya o televizyon programları; özel hayatını ortaya dökmek için sıra bekleşen insancıklar, eltisiyle birlikte aynı adama kaçan kadıncıklar, yemek programlarında neredeyse birbirinin boğazını sıkan, kendi gelini kazansın diye her türlü ahlaksız hesabı mübah gören kaynanacıklar, milletin önünde işlediği cinayeti film tadında anlatanlar, seyrettikçe “biz bu hallere nasıl düştük” diye dövündüğünüz akla sığmayacak manzaralar!..

Bunlar, her gün ya okuduğumuz ya da televizyonlarda izlediğimiz “uç örnekler” diyebilirsiniz...

-Acaba kazın ayağı gerçekten öyle mi?..

Bu araştırma “kırmızı alarm” veriyor!..


Bu ülkede, acaba medyaya yansımayan ne tür trajediler, hangi çeşit aile dramları, dayaklar, istismarlar, ruhsal depresyonlar yaşanıyor biliyor muyuz?

-Hayır!

Bizler, ancak en kötüsü olduğunda haberdar oluyoruz!.. Mesela 2021’in ilk 65 gününde kaç kadın katledildi biliyor musunuz?

-67 kadın! Bu haber 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden yalnızca bir gün önce duyuruldu! 

Mesela geçtiğimiz 22 Mart’ta yalnızca bir gün içinde öldürülen kadın sayısı kaç biliyor musunuz?

-6 ayrı kentte 6 kadın!

Mesela TÜİK’in 2016 verilerine göre son 10 yılda 250 bin çocuğun istismara uğradığı ortaya çıktı! 2014-2017 arasında ise 7 bin 466’sı oğlan, 51 bin 818’i kız çocuğu olmak üzere 59 bin 284 çocuk cinsel istismara uğradı!

-Rakamların biraz eski olduğunu görüyorsunuz; çünkü Adalet Bakanlığı çocuk istismarına yönelik verileri artık paylaşmıyor!..

Bu rakamlar bize neyi gösteriyor peki? Çok basit bir soru bence:

-Akıl ve ruh sağlığımızın giderek bozulduğunu tabii!..

İpsos Araştırma’nın Türkiye için son yaptığı ankette durum çok yalın bir şekilde görünüyor zaten:

-Türkiye’de yaşayanların yüzde 61’i duygusal ve akıl sağlığının geçen yıla göre daha kötü olduğunu söylüyor!

Mutluluk mu dediniz?


Bitmedi; çok yeni bir veri daha paylaşayım:

-Bu güzelim ülkede yaşayanların yüzde 43’ü, 2021 başına göre duygusal ve akıl sağlığının daha kötüye gittiğini söylüyor!

Rakamın vehametine bakın; yalnızca 3 ayda yüzde 43 gibi devasa bir oran daha kötüye gittiğini açıklıyor! Bir de utandığı, çekindiği için açıklayamayanları
düşünün!

-Bu oran, dünya ortalamasının çok üzerinde!

Şimdi çok daha çarpıcı bir bulguyu paylaşayım sizlerle:

-Türkiye, 27 ülke arasında Meksika’dan sonra en çok gerileyen ülke; 2011’de yüzde 89 oranında insan “mutluyum” derken bu oran tam yüzde 30 düşerek yüzde 59’a geriledi!

Bu inanılmaz bir gerileme; araştırma şirketi, bu inanılmaz durumla ilgili yorumunda bakın ne diyor:

-Bu bilgi, şu anki kısa dönem endişemizden çok daha kritik bir bulgu!..

Eğer yanılmıyorsam; korkarım söylemek istenen çok açık:

-Bunlar daha iyi günlerimiz!..