Korkusuz

2. Genel Merkez...

2. Genel Merkez...
Son aylarda...

Kemal Bey’le baş başa görüşen kim olursa...

Eski siyasetçi...Eski bakan...Eski milletvekili...Veya CHP çevrelerinden kim varsa...

Görüşmeden çıktığında aynı cümleyi kuruyor.

“Kemal Bey kesin aday...!”

Kılıçdaroğlu biz  gazetecilere açık vermiyor.

Tv programlarında genel tarif yapıp geçiyor.

Ama lafı yayması muhtemel kim varsa... Öyle bir imaj çiziyor ki...

Görüşmeden çıkan herkes aynı kanaatle ayrılıyor yanından...

“Kemal Bey’le mi görüştünüz?”

“Evet...”

“Nedir durum?”

“Kemal Bey kesin aday...”

“Ben çok kararlı gördüm...Kemal Bey yüzde yüz aday...”

“Koltuğunu da Faik Bey’e bırakıyor”

★★★

Kemal Bey, kendisinin adaylığı için eş dost sohbetinde -onlar belirleyecekmiş gibi- yeşil ışık yakıyor.

Ama gazeteciler olunca...Veya bir TV programına çıkınca...

Yani iş kamuoyuna açıklamaya gelince tariflere girişiyor.

★★★

Tam 8 kez adaylık tarifi yaptı.

★★★

Geçen sene ocak ayında...

Şöyle dedi.

“Çok popüler bir ismi getirip Cumhurbaşkanı seçelim diye bir düşüncemiz yok. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri çok önemli.”

★★★

Popüler isim...?

Kim ola ki...

Herkesin aklına 2 popüler kişi geliyor...

Biri Mansur Bey...Diğeri Ekrem Bey...

Hımmm...

★★★

Sonra mayıs ayında bir tarif daha yaptı...

“Devleti bilmeli.”

“Millet ittifakının adayı nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda. Başkanlığın verdiği muazzam yetkilerle yozlaşmayacak, gücünü hızlıca Meclis’e ve Başbakan’a teslim edecek bilgelikte olmalı”

★★★

Devleti bilmeli derken...Sanırım kastı belediye değil...Kamu bürokrasisini kastediyor.

Yani Mansur Bey’le...Ekrem Bey...Tarif dışı...

★★★

Mayıs 2022’de...

Cumhuriyet’ten Emre Kongar Hoca’mızı aradı.

“Millet ittifakının adayı nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda.

Meslek, uzmanlık önemli. Cumhurbaşkanı devleti tanımalı, iktisat bilmeli.

Egosunu yenmiş olmalı...”

Yani ilk kez ‘egositler uzak dursun’ dedi.

Bir de...

‘İktisatçı olmalı’ dedi...

Bildiğim kadarıyla ne Mansur Bey ne de Ekrem Bey iktisatçı değil...

★★★

Benim anladığım şey şudur ağalar beyler...

Kemal Bey...

Yaptığı tariflerde...

Kimin aday olacağını değil...

Kimin aday olamayacağını tarif ediyor...

Sahayı temizliyor...

“O olmaz..”

“Bu da olmaz...”

“Bu özellikteki hiç olmaz” diyor...

★★★

Üstelik Kılıçdaroğlu gibi zerafeti ve kibarlığıyla bilinen bir siyasetçi...

İttifak ortaklarını boşa çıkarır gibi... Ben adayım der mi?

Bugüne kadar tanıdığımız Kemal Bey hiç böyle bir şey yapar mı?

★★★

Bu durumu fark eden kurt siyasetçilerden biri de DSP eski Genel Başkanı Masum Türker oldu.

Türker, bir televizyonda dedi ki...

“Bir partide bir genel başkan eğer ben aday değilim derse...

Ve birini işaret ederse...

İster istemez partinin genel merkezi o işaret ettiği adaya doğru kayar...

Ve işaret edilen aday partinin ikinci genel merkezi olur.

Kemal Bey bunu bildiği için ne birini işaret ediyor ne de ben aday değilim diyor.

Ben adayım lafını el altından tedavüle sokarak tartışmaların önünü kesiyor.”

İşte...Aklıma yatan ve iddiamı tamamlayan düşünce budur...

★★★

Kemal Bey... Partisini korumak ve 2. genel merkez yaratmamak için akıllı bir strateji izliyor.

★★★

6’lı masayı kırmamak için açıktan ‘adayım’ demiyor...

Ama el altından sürekli aday olacakmış havasını yayıyor.

Böylelikle son güne kadar anahtarı elinde tutuyor...Bir yandan da partisini korumuş oluyor...

Bence durum böyle...

Yani son düzlüğe kadar Kemal Bey aday...

Ama son düzlükte ne olacak ona masa karar verecek...

★★★

Tam yazımı tamamlamak üzereyim...

Telefonum çaldı...

Arayan bakanlık da yapmış deneyimli bir siyasetçi ağabeyimizdi.

“Dün akşam izlediniz mi İmamoğlu’nu...?”

“Evet izledim. Baştan sona...”

“Ne dedi...?

“Çok şey anlattı. Program 2 saat 40 dakika...”

“Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir şey demedi mi?

“Üstü kapalı
konuştu...Kemal Bey ne karar verirse arkasındayız dedi.”


“Peki aklında ne kaldı Gürkan...? ”

Vallaha tek cümlesi kaldı...

“Ben rahat duramam...!”