Korkusuz

157 milyarı gözümüzün önünde yaktılar!

157 milyarı gözümüzün önünde yaktılar!
“Bindik bir alamete gidiyoz kıyamete...’’

Her şey tam da Moğollar’ın o ünlü şarkısındaki gibi oluyor... Hakikaten kıyamete adım adım gidiyoruz...

AKP ve MHP iktidarının uyguladığı politikalar, emekçiler ve yoksullar için tam bir kıyamettir!

Evine ekmek götürememek, iş bulamamak, gelecekten umudunu kesmek, çocuğuna süt, peynir, yumurta alamamak; kısacası yaşayamamak, kıyamet değil de nedir!

Peki tüm bunlar, iktidar sahiplerinin umurunda mı?

Tabii ki değil...

Onların yoksulları düşünmediği gün gibi aşikar...

Yoksullar, onlar için ‘’oy deposu’’ olmaktan başka bir anlam ifade etmiyor!

Hem zaten bunu AKP’nin gözleri ışıldayan bakanı Nureddin Nebati açık açık itiraf etmedi mi? “Uyguladığımız model, dar gelirliler hariç herkese kazandırıyor’’ demedi mi?

YOKSUL, ZENGİNİ BESLİYOR

Nureddin Nebati’nin, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine uygulamaya koyduğu ‘Kur Korumalı Mevduat Modeli’ yoksuldan alıp zengine vermekten başka hiçbir işe yaramıyor.

KKM adı verilen bu uygulama yüzünden Türkiye son 6 ayda tam 157 milyar TL’sini çöpe attı! Bu para, “bankadaki mevduatını TL’de tutanlar, dövizdeki yükselişe endeksli olarak kur farkı ve faiz alacak’’ denilerek adeta gözlerimizin önünde yakıldı. Dövizi ‘bilerek ve isteyerek’ yükselten ve Türkiye’yi yabancılar için kelepir cenneti haline getiren hükümet, bu saçma politikasının bedelini ise yoksul halka ödetiyor.



157 MİLYARLIK SERVET AKTARIMI

İktisat biliminde yeri olmayan bu politika yüzünden, bankada parası olmayan milyonlarca insan, bankada parası olanlara ‘kurdan doğan farkın faizi’ni ödüyor!  Aradaki 157 milyarlık fark ise, işçi, emekçi ve yoksulların vergilerinden tahsil ediliyor. İktisat biliminde, bu tür uygulamalara ‘servet aktarımı’ deniyor. AKP iktidarı, KKM yoluyla yoksuldan zengine para aktarıyor.

157 milyar TL’nin akıl dışı bir politika yüzünden yakılmasına mı yoksa bu paranın işçi ve emekçinin sırtından aktarılmasına mı yanalım...

Doğrusu; neye üzüleceğimize ve neye isyan edeceğimize biz de şaşırdık...

HERKES SUSKUN

Bazen merak ediyorum: Acaba AKP’nin içinde tek bir aklı selim kişi de mi kalmadı? Tek bir kişi bile çıkıp “Biz bu politikayı uygulamaya koyarken, doları 18 TL’den aşağı çekeceğimizi söylemiştik. Dolar yine 18 TL bandına dayandı. O halde biz bunu niye yaptık?” diye sormayacak mı?

Sizce AKP’de bunu sorabilecek vicdan sahibi bir siyasetçi kaldı mı?

Yoksa herkes durumdan memnun mu?

Hediye almak tarihe karışacak!


‘Sevgi ve dostluk bağını güçlendirme’ amacını taşıyan hediye verme geleneği de AKP ve MHP’nin ekonomi politikaları yüzünden tarihe karışabilir!

AKP ve MHP’nin yarattığı ekonomik yıkım, birçok sektör gibi ‘’hediyelik eşya satan’’ işletmeleri de vurdu. Yurt dışından getirdiği orijinal yapım hediyeleri satan İrfan Yalın, sektörün artan döviz kuru ile bunun nakliye ve ürünlerin ücretlerine yansıması yüzünden zor durumda olduğunu belirtiyor.



‘’BÜYÜK SORUN YAŞIYORUZ’’

Kadıköy’deki Artemis adlı hediyelik eşya dükkanının sahibi olan Yalın, ‘’Pandeminin de etkisiyle navlun ücretlerinde neredeyse 11 kata varan artışlar var. Ciddi bir konteynır krizi de yaşıyoruz’’ diyor.

Yurt dışından getirdiği ahşap bir sandalyeyi gösteren ve ‘’Bedava alsam bile Türkiye’ye gelişi 8 bin TL’ye mal oluyor’’ diyen Yalın, dövizdeki yükselişin tüm fiyatları doğrudan etkilediğini belirtiyor.

‘’BİR GİRDABA KAPILDIK...’’

Hükümetin başta konteynır sorunu olmak üzere sektörün yaşadığı birçok sorunu masaya yatırması gerektiğini belirten Yalın, özetle şu ifadeleri kullanıyor:

“Konteynır eksikliği ve yukarı tırmanan navlunlar nedeniyle ihracatçı ve ithalatçılar maliyet yükselmesi ve ekipman eksikliği girdabında dönmeye çalışmaktadır.

Bırakın ham maddeyi, ambalaj - paketleme eksikliği ve yokluğu nedeniyle sözleşmeleri iptal edilen çok sayıda şirketlerimiz var.

Hükümetin bu konularda sanayisine yardım edemeyen yapısı ve yanlış gümrük vergisi politikaları üretimi engellemekte, katma değer yaratmada geri kalmaktadır. Üretim sanayi hammaddesiz kalmış, yüksek maliyetlerle çaresiz duruma düşmüş, çok sayıda işletme konudan çekilmek zorunda bırakılmıştır.”

ÇÖZÜM OLMAZSA...

Yalın’ın işaret ettiği sorunlara çözüm bulunmadığı takdirde, hediyelik eşya sektörünü çok daha zor günler bekliyor. Bu sorunlar devam ettiği sürece, Afrika ve Hindistan’da üretilen hediyelik eşyaların bir süre sonra ithal edilemeyeceği belirtiliyor.


Atatürk ve Türkçenin ışığı...


İlahiyatçı Cemil Kılıç, son kitabı ‘’Atatürk ve Türkçenin ışığı’’nda, Türk dilinin tarihsel gelişimini mercek altına alıyor.

Toplumsal Yayınları’ndan çıkan kitapta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dilimize verdiği önem de ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor.