Korkusuz
Ümit Zileli

Bu zifiri karanlıkta ışığımızı paylaşmaya devam!..

Milletin yarısından biraz fazlası “Tek Adam Rejimi” ne “Evet” dedi...
Aynı kesim, “Cumhur İttifakı” na da Meclis çoğunluğunu verdi... Bu sonuçla birlikte yüz yıllık parlamenter demokrasi noktalanmış oldu. Artık yeni rejimin “tek adamı” ülkeyi istediği gibi yönetme özgürlüğüne kavuştu!..
-Acaba kavuştu mu?!.
Tayyip Bey, yeni rejimin ilk Başkanı olmayı başardı; ancak AKP yüzde 42’ye gerileyip, çoğunluk sayısı olan 300 milletvekilinin en az 10 kişi altında kaldı... Bu ne demek peki? Neredeyse tüm anket şirketleri dahil, tüm tahminleri aşarak, yüzde 11 oyla 49 milletvekili çıkaran MHP, dizginleri ele aldı demek!.. Bu durumu en isabetli şekilde duyuran Cumhuriyet Gazetesi’nin manşeti şöyleydi:
-Saray’a kurt kapanı!..
İttifak’ın küçük ortağı, bundan böyle her konuda büyük ortağı istediği yönde etkileme, isteklerini dikte etme gücünü ele geçirmiş durumda!.. Bu durumun Başkanı yakın gelecekte ne denli bunaltacağını da bir tarafa not edin lütfen!..
Millet İttifakı’na gelince; Muharrem İnce, kendi partisine yüzde 10’a yakın bir fark atıp, 1977’den bu yana ilk kez CHP’yi yüzde 30 bandının üzerine çıkardı. İnce liderlik koltuğuna hiç bu kadar yakın
görünmemişti... Diğer taraftan şu anda yalnızca bir CHP üyesi!.. Bugünkü yönetimin dizayn ettiği “delege sistemini” kendisine yönlendirebilir mi göreceğiz...
-CHP tabanının işe el koyması halinde olabilir!..
Bir de, girdiği dördüncü genel seçimde en düşük oyu alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi artık o koltuklarda oturabilir mi? Hiç zannetmiyorum!..
-Ancak burası Türkiye!..

Bedeli hep birlikte ödenecek!..


İyi Parti ise, yine tüm tahminlerin aksine büyük hayal kırıklığına uğradı!..
Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin gerisinde kaldı!.. Parti yapılan tahminlerin çok gerisinde oy alabildi!..
Saadet Partisi’nin, AKP’den “ödünç verdiği oyları” geri alacağı iddiası da boş çıktı!..
Halkımıza dönersek; yüzde 50’lik kesim çoğu kez yaptığı gibi  geçmişten ders almak yerine, gürül gürül yanan, sıcaktan kıpkırmızı kesilmiş sobaya elini koyup, yanıp yanmayacağını bizzat test etme yolunu tercih etti!.. Elinin birinci derece yanık olacağı kesin... Ancak bedelini onunla birlikte diğer yüzde ellilik kesim de çekecek, ne yazık ki:
-80 milyon, Cumhuriyetin faziletinden kopup, tek adam yönetimine girmenin bedelini hep birlikte ödeyecek!..
Bu ülkenin ve milletin önünde çok tehlikeli bir gelecek uzanıyor... Ekonomik göstergeler yağmur gibi zamları, nefes almanın bile zorlaşacağı bir süreci işaret ediyor!.. Namuslu ekonomistler, batacak şirketleri, kemiğe dayanacak yoksulluğu öne çıkarıyor, ne yazık ki... Neredeyse tek dostumuzun kalmadığı bu coğrafyada, iktidarın günahlarının yarattığı tahribatın faturası ne olacak, onu da bilmiyoruz; ancak önümüze mutlaka bir bedel konulacağını görmek için kahin olmaya da gerek yok!..
Çünkü bunlar kehanet değil, yıllardır yaşadığımız, içinde yuvarlanıp durduğumuz acı gerçekler!..
-Birbirimize sarılmanın, direnmenin ağır sürecine hazır olmamız gerekiyor!..

Sözümüz söz!..


Bizlere gelince; bugüne dek yaptığımız gibi, gerçekleri olduğu gibi yazmaya, söylemeye devam edeceğiz... “Her türlü ahval ve şerait altında dahi” başımız dik, kalemimiz keskin ve kırılmaz olacak... Gördüğümüz yanlışları, yalanları, yolsuzlukları, milletin ve ülkenin aleyhine her türlü kumpası yazmayı, duyurmayı sürdüreceğiz... Gücün önünde asla diz çökmeyeceğiz. Yerimiz hep olduğu gibi yine milletin yanı olacak...
İnsan mecbur kaldığında karanlıkta da yürür!.. Üstümüze çöken karanlıkta, kalemimizde, sözümüzde bir damla ışık kaldıysa onu da bu ülkenin aydınlık, yurtsever insanlarıyla yürekten paylaşacağız...
-Duruşumuz ve sözümüz budur!..

sozcu-banner-1